borcunu al da başına çal. Yatağına dön ve çıkayım deme. | Open Subtitles | خذ دينك وافعل ما بدا لك عد إلى الفراش، وابقَ هناك |
Sen ne sandın, izci çocuk? Bir borcunu ödemeye geldi. | Open Subtitles | ماذا تعتقد يا فتى الكشافة، كانت تعمل على تسوية الدين |
TNC, hükûmetin 22 milyarlık borcunu yeniden yapılandırdı. | TED | أعادت المنظمة هيكلة 22 مليون دولار من دين الحكومة. |
Her şeyimi ipotek ettirmiş, bir kredi kartının borcunu diğeriyle ödüyordum. | Open Subtitles | كل شئ مرهون حتى المقابض، استخراج بطاقة ائتمان لتسديد ديون الاخرى |
En son ne zaman eline para geçti de borcunu kapattın? | Open Subtitles | متى آخر مرة حظيت بنقود لكي تدفع ديونك وسددتها؟ |
Eski bir Navajo sözü bir hayat kurtarmanın anlamı... kurtardığı ile borcunu paylaşmaktır. | Open Subtitles | إنه قول قديم يعني من ينقذ حياة إنسان يقاسم ديونه مع الذين أنقذهم |
Sonra dün... Bankadan döndü para dolu çanta ile borcunu ödedi. Ve gitti. | Open Subtitles | ولكن البّارحة، جاء من المصرف بحقيبة مليئة بالنقود دفع دينه وذهب في طريقه |
Böylece babasının peşindeki tefecilere borcunu ödeyebilecekti. | Open Subtitles | وبهذه الطريقة, يمكنه أن يدفع الديون التى كان يلاحقه بها الرجال كأسماك القرش |
borcunu ve sorunlu geçmişini biliyorum ve yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | وأعلم عن دينك وعن ماضيك مع الفتيات وأنا هنا لتقديم العون |
Alman gereken intikamını al. Hakkın olan parayı al, ve sonra borcunu ödeyebilirsin. | Open Subtitles | سنحصل على مالك وعندئذ ستتمكن من تسديد دينك لي |
"Bana borcunu ödeyene kadar benim için çalış. Ücretsiz yemek ve bahşişleri alırsın." | Open Subtitles | أعمل لصالحى حتى توفى دينك وستحصل على طعام مجانى , زائدا الاكراميات |
Kolya Amca çalışıp borcunu kapattı. Ben de biraz yardım ettim tabi. | Open Subtitles | العم كويلا عمل بجد وتمكن من سداد الدين أنا ايضا ساعدته قليلاً |
borcunu öde orospu çocuğu yoksa buz kıracağıyla kafanı delerim. | Open Subtitles | سدد الدين إيها اللعين و إلا هشمت رأسك بمعول الثلج |
Belki ona borcu olan biridir ve borcunu böyle ödüyordur. | Open Subtitles | ربما يكون شخصاً مديناً له وكان يحاول أن يستوفي الدين |
Tanrıya şükür eve geldim bir fikrim var babamın borcunu ödeyebileceğiz | Open Subtitles | شكر لله اننى فى البيت لدى فكرة عرفت الطريقة لدفع دين ابى |
Morgan işe yaramaz bahsini yapıyor ve onların borcunu ödüyoruz? | Open Subtitles | مورجان تستسلم لذلك الوغد بين ونحن ندفع دين مراهنتهم اللعين ؟ |
Son zamanlarda evinin üç aylık mortgage borcunu nakit olarak ödemişsin. | Open Subtitles | أنت مؤخراَ سددت ثلاثة أشهر متأخرة من ديون الرهن العقاري نقداَ |
Dost olmamızı sağlayacaksa borcunu öderim. | Open Subtitles | المغزى هو أنني أستطيع مساعدتك في ديونك إن كان ذلك سيجعلنا أصدقاء |
borcunu ödemeyen bir tek siz varsınız. | Open Subtitles | أتريد معرفة شيئا؟ أنت أول شخص لا يدفع ديونه سكن مكاننا |
Sonra dün... Bankadan döndü para dolu çanta ile borcunu ödedi. Ve gitti. | Open Subtitles | ولكن البّارحة، جاء من المصرف بحقيبة مليئة بالنقود دفع دينه وذهب في طريقه |
borcunu ne zaman istersen ödeyebileceğine karar verdim. | Open Subtitles | قررت انك يمكنك ارجاع الديون لي وقتما تشاء |
Bana can borcunu ödeyene kadar gelmeye devam edeceğim. | Open Subtitles | بلي، و سأظل أفعل ذلك إلي أن ترد لي الحياة التي تدين لي بها |
Hal'ın yerinde çalışarak topluma karşı borcunu ödemeye benim yeni ortağımın keskin gözleri altında başladı. | Open Subtitles | أن تسدد دينها للمجتمع فهي تعمل الآن لدى شريكتي الجديدة |
Bana uzun süredir 52,000 borçlusun. Niye borcunu ödemiyorsun? | Open Subtitles | أنت مدين لى ب52 من مدة طويله لماذا لم تدفع؟ |
Bilim adamıyla olan işini başarıyla tamamlarsan borcunu tamamıyla ödemiş olacaksın. | Open Subtitles | إذا نجحتي في القيام بخطتنا مع العالِم, ستكوني قد سددتي دينكِ. |
Ya borcunu ödemeyenler ya da trafiği kontrol etmeye çalışanlar. | Open Subtitles | إما إنهم لا يسددون ديونهم أو إنهم يحاولون السيطرة على حركة التجارة |
Bana olan borcunu kapatmak için ailenden para almakla kalmaz tüm hesaplarını önüme serersin, | Open Subtitles | لن أدعك تعطيني وحسب ما تدينه لي من عائلتك |
Ama eğer bunu söylersem, neden bana olan borcunu ödesin ki? | Open Subtitles | ولكن إذا قلت هذا، هل تعرف أي سبب من خلالة يقوم بدفع المال الذي يدين به لي؟ |