"borunun" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأنبوب
        
    • أنبوب
        
    • الإنبوب
        
    • الماسورة
        
    • الأنابيب
        
    • البوق
        
    • الانبوب
        
    • الإنبوبِ
        
    Bu tıpa, donmuş tuzdan yapılmıştır ve içindeki borunun üzerine soğuk gaz üflenerek donmuş halde tutulur. TED وهذا القابس مصنوع من قطعة ملحٍ مجمدة تم الحفاظ عليها جامدة عبر نفخ غاز بارد فوق الأنبوب الخارجي.
    borunun uzunluğu, borunun içine sığabilen ses dalgasının boyunu belirler. Open Subtitles طول الأنبوب يحدد طول الموجة الصوتية التي تتناسب معه
    borunun bir kısmı tıkanmış, fakat nerdeyse işim bitti. Open Subtitles جزء من الأنبوب عالق، ولكنني دائماً أنتهي هنا
    Trot Will'i şurada aşağıda buldu. 30 foot borunun hemen yanında. Open Subtitles ترات وجد ويل بالأسفل هناك ,أنبوب طوله 30 قدما ًبجانبه تماما
    Hatırlarsanız o ahşap borunun içinden bir kağıt parçası çıkarmıştım. Open Subtitles أنت تذكر أني أخرجت من الإنبوب قطعة ورق صغيرة ؟
    Sen o borunun dibinde iğrenç birşey var mı yok mu onu görmek istiyorsun. Open Subtitles أنت تريد فقط العودة هناك لترى إذا كان هناك شيء سيئ في نهاية تلك الماسورة
    En azından sandalye verebilirlerdi bize. Bu borunun altında çömelmek zorunda kalmazdık. Open Subtitles ويمكن على الأقل يعطونا المقاعد، لذلك من اجل تجنب هذه الأنابيب.
    Sanki... bu trompetin ucundan içeri girip... buradan geçip... bu düğmelerin arasından... borunun ucuna doğru ilerleyip... tam dudaklarının oraya çıkıp... sana bir öpücük verebilirmişim gibi geldi. Open Subtitles يرتفع ويطفو من أسفل نهاية هذا البوق ويسير من خلال هذا
    borunun içindeki patlayıcıyla ikisi de temas etmiş olabilir. Open Subtitles أي منهما كان من الممكن أن يحتك بالمادة المتفجرة داخل الأنبوب
    Zamanlama mekanizması devreye girince borunun içindeki patlayıcıyı ateşleyen elektriği yükler. Open Subtitles عندما يتم تفعيل المؤقت فإنها تطلق شحنة كهربائية التي تفجر المادة المتفجرة داخل الأنبوب
    O borunun içinde sıkışıp kalmak beni çok değiştirdi. Open Subtitles ،عندما كنت عالقاً في ذلك الأنبوب غيّر ذلك الموقف في شخصيّتي كثيراً
    borunun içinde oldu, bu yüzden kimse bilmiyor. Open Subtitles حدثَ ذلكَ داخل الأنبوب لذا لا هناكَ أحدٌ يعلم
    Peki onu borunun yan tarafına çıkarak mı geçmiş? Open Subtitles إذاً , هل تجاوزهُ عن طريقِ الإنزلاقِ من أعلى الأنبوب ؟
    Ne yazık ki DNA hakkında eğitim vermemişler, çünkü borunun her yerinde DNA'nı bulduk. Open Subtitles لم يعلموك كيفية التعامل مع الحمض النووي لأنك قمت بتركه هناك على سائر الأنبوب حينما قمت بالنفخ فيه
    Buhar borusu açılmış ve o tam borunun önüne bağlanmış. Open Subtitles أنبوب البخار مفتوح وهي مربوطة أمامة مباشرة
    Seni bir borunun içine tıkıp yüzmeye göndermeden torpilleri kontrol et, kaptan. Open Subtitles تفحص الطوربيدات قبل أن أحشرك في أنبوب "وأرسلك إلي السباحة أيها "القائد
    Anahtarı yine borunun altına koy ve geldiğin yerden çık. Open Subtitles أعد المفتاح خلف الإنبوب وأخرج من نفس المسار الذي دخلت منه
    Görünüşe göre, borunun bir parçası hala adamın kafasındaymış. Open Subtitles على ما يبدو ، جزء من الإنبوب ما زال في رأس الرجل
    borunun girişini örten duvarın bu kısmını kırıp geçebileceğiz. Open Subtitles سنتمكن من عبور الجزء من الجدار الذي يغطي مدخل الماسورة
    borunun girişini örten duvarın bu kısmını kırıp geçebileceğiz. Open Subtitles سنتمكن من عبور الجزء من الجدار الذي يغطي مدخل الماسورة
    Barnes bir borunun yukarıdan aşağı doğru savrulmasıyla kafatasının sol tarafına ve L1-L5 arası spinöz çıkıntısına darbe almış. Open Subtitles بارنز حقت قوة غاشمة صدمة لصاحب الجدارية اليسرى والعمليات الشائكة من L1 من خلال L5 من شخص يتأرجح الأنابيب
    borunun bu kısmını amonyum nitrat çözeltisi ile dolduruyorum. Open Subtitles أنا ملء هذا القسم من الأنابيب مع نترات الامونيوم الحل.
    Ve unutmayın, sadece borunun sesini duyana kadar zamanımız var. Open Subtitles و تذكرن، لديكن فقط وقت حتى تسمعن صوت البوق
    Elinizdeki borunun cinayet silahı durumunu .test edene kadar, sizi burada tutmak zorundayız. Open Subtitles سنبقيك في الحجز الى ان يتم فحص الانبوب لنرى ما اذ كان سلاح الجريمه
    Eğer bu horlama şeritlerinden takmazsam çelik bir borunun içinden gelen testere vızıltısı gibi ses çıkarıyorum. Open Subtitles أنا لا أَلْبسُ أحد هذه يَغْطُّ الأشرطةَ، أَنا a ذِهاب منشار أزازِ خلال الإنبوبِ الفولاذيِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more