Üç yıl önce Bosna'da Birleşmiş Milletler yönetiminde bir kentten geçiyorduk. | Open Subtitles | منذ ثلاث سنوات كنت أقود وحدة صغيرة في البوسنة عبر بلدة |
Ruanda ile karşı karşıya geldik; Bosna ile karşı karşıya geldik; ve sonra güvenimizi yeniden keşfettik. | TED | وواجهنا على الفور أزمة راوندا و من ثم أزمة البوسنة والهرسك ومن ثم أستعدنا ثقتنا بأنفسنا |
Üçüncü perdede, Bosna ve Kosova'ya girdik. ve sonunda başarmışa benziyorduk. | TED | وفي المستوى الثالث واجهنا أزمة البوسنة وكوسوفو وقد خُيل لنا أننا نجحنا |
Bugün Bosna'ya gittiğinizde, 1990'larda başlarında gördüklerimizin gerçekleştiğine inanmanız neredeyse imkansız. | TED | عندما تذهب اليوم الى البوسنة لن تصدق على الاطلاق ان هذا البلد هو ذاته الذي شهد فظائع بداية التسعينيات |
Bugün Bosna'daki suç oranı İsveç'tekinden daha düşük. | TED | واليوم نسبة الجريمة في البوسنة هي أقل من تلك الموجودة في السويد |
Bosna'daki insanları savaş suçlularını devirmek konusunda çok yavaş olmakla eleştirdik. | TED | كنا ننقد بصورة خاطئة الكثير من الاشخاص في البوسنة وننقدهم في بطئهم في محاكمة مجرمي الحرب |
Bunlar Bosna'daki soykırım kurbanlarının son yolculuklarında yanlarında taşıdıkları eşyalar. | TED | هذه هي الأشياء التي أخذها ضحايا التطهير العرقي في البوسنة معهم إلى مثواهم الأخير. |
Ayrıca Filipinler, Bosna ve Çeçenistan'da askere aldım. | TED | حشدت أشخاصًا من أجل الفلبين، البوسنة والشيشان. |
Kuzey Bosna'daki bir cami, Sırp topları tarafından yıkılmıştı ve derme çatma bir morga dönüştürülmüştü. | TED | تم تدمير مسجد في شمال البوسنة من قبل المدفعية الصربية وكان يُستخدم كمشرحة مؤقتة. |
Repertuarlarında Hırvat ulusal marşı da var, bir Bosna aşk şarkısı da ve sırp düetleri de. | TED | اعمالهم الغنائية تتضمن النشيد الوطني لكرواتيا, أغنية عاطفية من البوسنة و ثنائيات صربية. |
IFOR, Bosna'yı kapatabilir. Saraybosna'ya asla ulaşamaz. | Open Subtitles | الجيش يمكنه أن يغلق البوسنة وعندها لن يمكنه الوصول إلى سرايفو |
Seni bu dökülen evde bırakıp Bosna'da yabancılarla uğraşıyor. | Open Subtitles | في 'البوسنة' يتعامل مع الأجانب وتركك في هذا البيت الموشك على الانهيار |
Bosna cehenneme döner ve bu da oradaki Müslümanları yok etmek anlamına gelir. | Open Subtitles | الذي اتبعته كل من سلوفينيا و كرواتيا ستقودون البوسنة إلى الجحيم |
Bosna'da iki hattın arasında sıkışmış insanlar hakkında yeni bir haber var. | Open Subtitles | للذين انضموا الينا الآن لدينا أخبار من البوسنة |
bildiğim kadarıyla Bosna'da bir sağlık kuruluşunda dünya adına iyi şeyler yapıyor, ve söyledikleri kadarıyla bir süreliğine geri dönecek. | Open Subtitles | أعرف أنها عملت فى إعانة في البوسنة لمنظمة الصّحّة العالميّة و أخبروني أنها يمكن أن تعود ثانية هنا |
Sırbistan, Bosna ve Arnavutluk onların kontrolü altındaydı. | Open Subtitles | حيث خضعت لحكمهم صربيا ، البوسنة وألبانيا. |
Çok daha fazla insan Bosna ve Hersek'te ki katliamlarda öldü. | Open Subtitles | وقُتل آخرون كُثر في مذابح في جميع أرجاء البوسنة والهرسك. |
Geçen yıl Bosna' da iken tamamıyla aynı şeyleri hissetmiştim. | Open Subtitles | السَنَة الماضية في البوسنة شَعرتُ بالضبط نفس الطريقِ. |
Mark Andric olarak bildiğimiz adam buraya Bosna'dan gelmiş, 10 yıl önce. Buna rağmen... | Open Subtitles | هذا الذي نعرفه بسم مارك أندريك جاء من البوسنة |
Yani, Bosna'da yaptıklarını düşünürsek, bu çocuk oyuncağı. | Open Subtitles | أعني مقارنةً بما اعتاد عليه في البوسنة فهذه لاشيء |