"bota" - Translation from Turkish to Arabic

    • القارب
        
    • قارب
        
    • للقارب
        
    • الزورق
        
    • بالقارب
        
    • لقارب
        
    • قارباً
        
    • في المركب
        
    • قاربا
        
    • إلى مركب
        
    Mir, ona benzediğini düşünmemiz için bu saçları bota yerleştirmiş. Open Subtitles في القارب ليجعلنا نعتقد أن هذا ما يبدو عليه شكله
    Bu her şeyi değiştirdi. Bu andan itibaren mühendisleri bota geri getiremiyordunuz. TED غير ذلك كل شيء. منذ ذلك الوقت، لا تستطيع أن تعيد هؤلاء المهندسين إلى القارب.
    İlk kez bota çıktığım ve küçük kamaraya bakakaldığım andaki macera hissini hiçbir zaman unutmayacağım. TED لن أنسى أبدا شعور المغامرة الذي انتابني عند صعودي على متن القارب وتحديقي في قمرتها الصغيرة لأول مرة.
    Şimdi, Faro hareketli, küçük bir şehir ve sahile gitmek için, onun açıkladığına göre, bir otobüs ve bir bota binmeniz gerekiyordu. TED الان الفارو مدينة صاخبة صغيرة وللذهاب الى الشاطئ , أوضحت كاثرين لي , عليك أن تأخذ حافلة ثم قارب لتصل الى هناك
    Yemek yapmak zorunda değilsin,bota bineriz ve biraz hamburger getirtiriz. Open Subtitles لستِ مضطره للطبيخ، سنذهب للقارب ونطلب بعض البرجر
    Fokla işini bitiren balinalar dikkatlerini bota veriyor. Open Subtitles ،وقد عالجوا أمر الفقمة تُعير الحيتان انتباهها إلى الزورق الصغير
    bota ulaşmalıyız. Çok uzakta değil. Open Subtitles يجب أن نصل الى القارب انه ليس بذلك البعد
    Hadi şu bota ulaşalım ve eve dönelim. Open Subtitles هيا لنذهب الى القارب ومن ثم نعود الى بيوتنا
    Hadi bota gidelim. Orada kararımızı veririz. Open Subtitles لنذهب الى القارب الآن ومن ثم سنجتمع ونقرر بشأن هذا
    Şimdi bota gidiyoruz. Sonra biter. Open Subtitles لذا سنذهب الى القارب وبعد ذلك فكل شيء قد انتهى
    Hadi yola çıkma zamanı geldi. bota gidiyoruz. Open Subtitles حسنا لقد انتهى العرض يجب ان نصل الى ذلك القارب
    bota yakın durun, ama gövdesinden uzak durun, Open Subtitles ابقوا قريبين من القارب لكن ابتعدوا عن الهيكل
    Eğer birini suçlayacaksan, çekici bota koyan bendim, annenin gitmesin engellemek için, ama... yüzmeye gitti. Open Subtitles إنك كنت تريد أن تلوم أحدا فأنا من أخذ الشاكوش في القارب لأمنع والدتك من الخروج به ولكنها عبرت سباحة بدلا من ذلك
    Hiç benzinimiz olmadan bota geri mi döneceğiz gecenin ortasında? Open Subtitles هل سنعود على متن قارب في وسط الليل دون أي وقود؟
    Ama aniden, sürüden ayrılan iki kuş bota doğru iniyor. Open Subtitles ولكن بعد ذلك ، فجأة, عصفورين قاما بالابتعاد عن السرب, مرفرفين نزولا الى قارب.
    Kanıtlar, mahkumların şişme bota binerek kaçtığını gösteriyor. Open Subtitles الأدلة تُشير إلى أن السجناء قد هربوا على متن قارب قابل للنفخ
    - Evet. Onu bota çıkarmaya çalıştım, çığlık atıp bağırıyordu. Open Subtitles حاولت ارجاعه للقارب ، لكنه كان يصرخ بصوت عالي
    Onu burada daha fazla bekleyemeyeceğimizi söyle. O bota acilen ihtiyacımız var. Open Subtitles أخبريه بأنّنا لا نستطيع انتظاره هنا أكثر من ذلك نحن بحاجة للقارب بأسرع وقت ممكن
    Fakat o bota vurdu ve sola kaçırdı, sonra pat! Benim omuz da çıktı! Open Subtitles لكنه شغل الزورق و إنعطف إلى اليسار كالسوط و من ثم خلعت كتفي
    Bizi bu şekilde bota bağlamanız çok tehlikeli. Open Subtitles أتعرف؟ إنه لأمر خطر حقاً أن نقيد بالقارب بهذا الشكل؟
    Bu iş için bir bota ihtiyacım var! Open Subtitles أحتاج لقارب لهذه الجلسة اللعينة.
    Ardından, bir bota binmişler ve Amerika'ya ulaşmışlar. TED مشوا غرب أوروبا بكاملها، وركبوا قارباً وأتوا إلى أميركا.
    - Green board, bota basınç ver. - 60'a indir. Open Subtitles اللوحة الخضراء، تضغط في المركب خذها إلى 60
    Asla bir bota binmezdi asansöre, trene, tekneye, taksiye... Open Subtitles لم يكن يركب قاربا أو مصعد أو قطار أو سفينة أو سيارة أجرة
    Daha büyük bir bota ihtiyacımız olacak. Open Subtitles سنحتاج إلى مركب أكبر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more