"boyutunu" - Translation from Turkish to Arabic

    • حجم
        
    • حجمه
        
    • حجمها
        
    Ve makinemin aslında, iri navlunlu yük ve... yakıt kaynaklarının boyutunu azaltabilmesini sağladım... Open Subtitles وأفترض أن جهازي يمكن أن يقلل بشكل أساسي حجم الحمولات الضخمة وتجهيزات الوقود
    Araç boyutunu azaltmak için çalışıyoruz ve altında yatan teknolojiyi daha güvenilir, daha ucuz, daha hızlı ve daha doğru kılmaya çalışıyoruz. TED نحن نفكر في تصغير حجم الجهاز، ونحن نعمل لجعل التكنولوجيا الأساسية أكثر فاعلية، أرخص، أسرع وأكثر دقة.
    Buradaki üç disk bizim tasarladığımız entegre devreleri temsil ediyor, şu anki kütleli sistemimizin boyutunu küçültecek tasarımımız. TED هنا، تمثل هذه الأقراص الثلاثة الدوائر الكهربائية المتكاملة التي صممناها، والتي تقلص بشكل كبير حجم تكتل نظامنا الحالي.
    kimyacılar bunları mol denen gruplarda toplarlar. Molü öğrencilerin anlaması zordur, çünkü bir molün ya da 602 sekstilyonun boyutunu resmetmekte zorlanırlar. TED يصعب على الطلبة فهم المولات لأنه يصعب عليهم تخيل حجم المول، أو 602 سكستيليون.
    Aptallar için de bir yer yapılması gerekebilir ama boyutunu bir düşünsenize. Open Subtitles من المفترض ان اخذ الاغبياء في الإعتبار عند بناءه لكن تخيل حجمه فقط
    Bu aktivitelerin ikisi de stresinizi azaltır ve hipokapmüsün boyutunu büyütür, dolayısıyla hafızanızı da geliştirir. TED يقوم هذين النشاطين بتقليل التوتر وزيادة حجم الحصين وبالتالي تحسين ذاكرتك.
    Doğru uzunluğu belirtmek için kutucuğun boyutunu kullanıyoruz ve paylaşmayı teşvik etmek için komutlarla yol gösteriyoruz. TED نحن نستخدم حجم الصندوق لنقترح الطول المناسب، ونحن نوجههم لنشجعهم على التشارك.
    Bir gezegen bir yıldızı geçtiğinde, bu ışığın birazını engelliyor ve bu geçişin derinliği, nesnenin boyutunu kendisine yansıtıyor. TED الآن، عندما يعبرُ الكوكب أمام نجم، فإنه يحجبُ قليلاً من هذا الضوء، ويعكسُ عمق هذا العبور الفلكي حجم الجسم نفسه.
    Hafızayı korumanın etkililiğini ve boyutunu etkilemenin bir kaç yolu vardır. TED حسنا، هناك عدة طرق للتأثير على حجم وفعالية الاحتفاظ بالذكريات.
    Yani hesaplama, birşey üretmeye çalışıyorsanız ihtiyacınız olan molekül sayısını azaltmak için, yaratmaya çalıştığınız genomun boyutunu küçültmek için çok önemli bir yöntem. TED لذا البرمجة اداة قوية جداً تقلل عدد الجزئيات المطلوبة لبناء مجسم معين ولكي تقلل حجم الجينينوم الذي يستهدف بناءه
    Bu savaş partisinin boyutunu gördüğümde onu yapmayı planladım. Open Subtitles خططت للقيام بذلك عندما رأيت حجم حفلة الحرب هذه
    boyutunu Leopold manevrası ve fundal yükseklikle tahmin ettim. Open Subtitles ل استخدام مناورة ليوبولد و ارتفاع قاعي لتقدير حجم الطفل.
    Pek değil. Hasarın boyutunu görmek için testler yapmalıyız. Open Subtitles نحن سنحتاج لإجراء الفحوصات لنرى حجم الضرر
    - Tamam, zararın gücü ve boyutunu kullanarak olası aletlerin listesini yapın. Open Subtitles اعمل قائمة بالادوات المحتملة مستخدماً حجم و قوة الضرر
    Çünkü benim yerime burada onlar olurdu ve bu kadının uterusunun boyutunu farkedemezlerdi. Open Subtitles لأنهم سيكونون هنا بدلاً مني ولن يلحظوا حجم رحم هذه المرأة
    Astronomlar bu geçiş esnasında gezegenin yıldız ışığını ne kadar kararttığına bakarak bu gezegenin boyutunu gerçekten belirleyebilirler. Open Subtitles من خلال قياس مدى خفوت ضوء النجم خلال هذا العبور يستطيع علماء الفلك بالفعل تحديد حجم الكوكب
    Halkını korumak için genel toplantıların boyutunu kısıtlayacağım ama çok yakından bu dünyadan göçüp gideceğim. Open Subtitles وسأحدد حجم الجمعيات العامة لحمايةالأشخاص,ولكن.. سأودع هذه الحياة مُبكراً
    Ellerinizi kullanarak mahkemeye o iğnelerin boyutunu gösterebilir misiniz? Open Subtitles باستخدام يديك , لطفاً أتبينين للمحكمة حجم تلك الأبر ؟
    Şimdi, Dünya'nın boyutunu elde etmek için yalnız tek bir ölçüme daha ihtiyacımız var, ve bunu almak için de, dağın zirvesine tırmanmak zorundayız. Open Subtitles أحتاج الآن مقياساً أخيراً لأقيس حجم الأرض، وللحصول عليه علىّ أن أصعد إلى قمّة الجبل
    Hasarın boyutunu bilmiyoruz, ve çok fazla kan kaybetmiş. Open Subtitles نحن لا نعرف حجم الضرر و هو نزف الكثير بالفعل
    Teknik olarak tümör daha önceki boyutunu aynen koruyabilir ama hasta yine de iyileşme sürecine girer. Open Subtitles من الناحية التقنية يمكن أنّ يبقى الورم على نفس حجمه من قبل و بإستطاعة المريض البقاء في حالة تقلص
    Ve eğer Avrupa'yı gerçek boyutunu gösterecek şekilde yansıtsaydık, dünya çok başka bir yer olurdu. TED وسيكون العالم مكاناً مختلفاً، لو عرضنا أوروبا لتظهر في حجمها الحقيقي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more