Ve dün gece arkadaşlarımın siniri bozduğunu duydum. | Open Subtitles | وسمعت أنك عبثت مع أحد أصدقائي البارحة |
Ve dün gece arkadaşlarımın siniri bozduğunu duydum. | Open Subtitles | وسمعت أنك عبثت مع أحد أصدقائي البارحة |
O zaman ben de olay mahalini bozduğunu söylerim. | Open Subtitles | ثم اقول لهم بأنك عبثت بمسرح الجريمة |
Yeminlerini bozduğunu kabul ediyorsun öyleyse? | Open Subtitles | إّن أنت تعترف بأنك نقضت كل نُذورك؟ |
Ben sürprizi, ertesi gün Elliot'ın "seks kölesi bulmak yok" anlaşmamızı bozduğunu öğrenince yaşadım. | Open Subtitles | حين اكتشفت أن (إليوت) نقضت اتفاقية الامتناع عن مكالمات الطلب الليلية |
Senin yeminini bozduğunu söylediklerinde onlara inanmamıştım. | Open Subtitles | لم أصدقهم حينما أخبروني أنّكَ خرقتَ نذركَ. |
Yeminini bozduğunu söylediklerinde inanmamıştım. | Open Subtitles | لم أصدقهم حينما أخبروني أنّكَ خرقتَ نذركَ. |
Anlaşmanı bozduğunu söyledi. | Open Subtitles | وأخبرتني أنّك خرقتَ الاتفاق بينكما |