"bozdum" - Translation from Turkish to Arabic

    • كسرت
        
    • أفسدت
        
    • خرقت
        
    • وكسرت
        
    • نكثت
        
    • أفسدتُ
        
    • حنثت
        
    • عطلت
        
    • كسرته
        
    • لقد حطمت
        
    • قاطعت
        
    • قمت بفصل
        
    Bir arkadaşımın verdiği kötü tavsiye üzerine saflık yeminimi bozdum... Open Subtitles بعد بعض النصائح السيئة من صديق ..كسرت عهد الطهارة بيدي
    Nişanı bozdum ve seninle olmaya karar verdim. Open Subtitles تفهم؟ أعتقد أن خطأ مني كسرت الارتباط بها وتزوجتك أنت
    Geçmişte itiraf edebileceğimden çok fazla kez dengeyi bozdum. Open Subtitles في الماضي، قد أفسدت التوازن مرات أكثر مما أعترف بها
    Benim için tek önemli şey dostluktu. Onu da bozdum. Open Subtitles القانون الوحيد الذي اهتممت بشأنه هو الصداقة ولكن يبدو أنني خرقت هذا القانون أيضا
    O gece işaret kulesinden gelen sese sebep olan teçhizatı ben bozdum. Open Subtitles في تلك الليلة خرجت وكسرت قطعة من المعدات هذا سبب طلب المساعدة لاصلاح القطعة
    Önemsediğim birine olan sözümü bozdum ve hatta korkumdan dolayı birini öldürdüm. Open Subtitles لقد نكثت بوعدي لشخص أهتمّ به كثيراً وقتلت رجلاً بسبب خوفي
    Hiçbir şey olmamış gibi davranıyor da hadi ama. Kadının evliliğini bozdum. Open Subtitles تتصرف وكأنه لمْ يحدث شيئًا لكن بربك, لقد أفسدتُ زواجها.
    Anlaşmayı bozdum ama, sana aşık oldum. Open Subtitles آسفه لأنى كسرت الإتفاق ولكنى وقعت فى حبك. غباء, أليس كذلك؟
    Kendi kendime koyduğum amigo kızlarla yatmama kuralımı bozdum. Open Subtitles فقد كسرت مبدأى الرئيسى فى النوم مع المشجعات
    Kocama olan yeminimi bozdum diye var olan tüm inançlarımdan vazgeçecek değilim. Open Subtitles فقط لأنني كسرت نذري لزوجي هذا لا يعني أنني أرمي كل اعتقاداتي خارج النافذة
    Eleanor yüzünden onların kuralını bozdum. Open Subtitles كان ذلك بسبب اليانور كسرت التعليمات البرمجية الخاصة بهم.
    O gidişatı bozdum. Sen de olsan gülümserdin. Open Subtitles لقد كسرت تلك الوتيرة، لتبسمت لو كنت مكاني أنت أيضاً
    Üzgünüm Phil, sorunu bozdum, ama bunun suçlusu metin. TED آسف فيل... لقد أفسدت سؤالك ولكني ألوم النص هنا.
    Özür dilerim, orada anı bozdum. Open Subtitles آسف، لقد أفسدت عليكم اللحظة هنا
    Anahtar sözleşmesini bozdum. Open Subtitles خرقت ميثاق المفاتيح
    Bir kadınla yattım ve Tanrı'ya ettiğim yemini bozdum. Open Subtitles لقد ضاجعت امرأة وكسرت عهودى للرب.
    Bencillik ettim, yeminimi bozdum ve onu çok incilttim. Open Subtitles كنت أنانياً، نكثت بوعدي، و أذيتها كثيراً
    Neredeyse kariyerini bitiriyordum. Herkesin sinirlerini bozdum. Open Subtitles تقريباً أفسدتُ حياتكِ المهنية، أنّي أغضبت الجميع.
    Üzgünüm parmak yeminini bozdum. Open Subtitles آسف أني حنثت بعهد الأصبع الصغير
    -Kaldırım altındaki yeraltı sarayınızdandan ayrılır ayrılmaz iletişiminizi bozdum. Open Subtitles - ... لقد عطلت أنظمة الاتصالات - بمجرد مغادرتنا لقصركم السري
    Kahretsin. bozdum. Open Subtitles أوه، سُحقاً، لقد كسرته.
    Uçağı bozdum! Open Subtitles لقد حطمت الطائرة!
    Evet, görünen o ki ben eğlencenizi, kapıyı çalarak - biraz bozdum. - Hayır, hayır Justin, Open Subtitles حسنًا ، لقد بدا كما لو أنني قاطعت شيئًا مسليًا عندما طرقت على الباب
    Eminim kaçmayı düşünüyorsunuzdur, o yüzden ben de geçit çevirme aygıtını bozdum. Open Subtitles أنا متأكد أنك تفكر بالهرب،... .. لذلك قمت بفصل أداة الإتصال ببوابة النجوم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more