"bozmak için" - Translation from Turkish to Arabic

• لكسر
• لإبطال
• لتخريب

Bu büyüyü bozmak için kelimelerden fazlası gerekiyor.
سوف تحتاج أكثر من مجرد الكلمات، لكسر هذا السحر

Miras hükmünü bozmak için özel bir kanun tasarısı mı çıkmalı?
لكسر الميراث، سوف نحتاج مشروع قانون خاص من البرلمان؟

Beraberliği bozmak için, ikizler kulübünden daha fazla kişi seçime geldi...
لكسر هذا التعادل ، فقد انضمّ مجموعة من التواءم للتصويت

Anlaşıldı Dağcı, şifreyi bozmak için iki saniye yeter.
حسناً ، أمهليني ثانيتين لإبطال مفعول الكود السري

Eğer biliyorsa anlaşmayı bozmak için kullanacaktır.
حسن ، لو علم بذلك ..فسيستخدمه لإبطال الصفقة

Yani evime, yeni erkek arkadaşımın sadece senin fuar başvurunu bozmak için mi benimle birlikte olduğunu söylemeye geldin?
إذاً اتيت لمنزلي كي تخبرني بأن صديقي الجديد هو معي فقط كجزء من مؤامرة لتخريب عرضك من أجل معرض المقاطعه؟

- Sen de hackerlerin denizaltının bilgisayar sistemine bağlandıkları sinyali bozmak için suda... - ...manyetik bir alan yaratmak istiyorsun. - McEwan boru hattını kullanabiliriz.
إذن تريد خلق مجال مغناطيسي لتخريب رابط المخترقين إلى حاسوب نظام الغواصة بإمكاننا إستخدام الأنابيب

İnsanlığından kalan parçası laneti bozmak için dünyanın dört bir tarafını arayacak.
{\fnArabic Typesetting}أيّا كان الجزء البشري المتبقي فيه فسيقلب العالم رأسًا على عقب لإيجاد وسيلة لكسر اللعنة

Yeminini bozmak için ölüyor.
تموت لكسر نذورها

Anlaşmamızı bozmak için izin mi istiyorsun?
هل يسأل إذن لكسر الاتفاق؟

Biz senin lanetini bozmak için bağlandık.
اتحدنا لكسر لعنتك

Eşitliği bozmak için kurucu oyunu kullanıp kendimi yeniden yönetim kurulu başkanlığına getiriyorum ve ilk resmi iş olarak da şirketin ismini Walden Alan'ı Seviyor olarak değiştiriyorum.
حسناً، أستعمل "صوت المُؤسس" لكسر التعادل أنا رئيسٌ الشركة من جديد. وكأوّل خُطوة لي، أريدُ أن أغير إسم الشركة إلى... "شركة (والدن) يُحبّ (ألان)".

Büyüyü bozmak için onlara kendi mutlu sonlarını reddettirmeniz gerekiyor.
كلا، كلا، كلا. لإبطال التعويذة عليك أن تُقنعهم برفض نهاياتهم السعيدة،

Ne yazık ki, bu korkunç laneti bozmak için yardım edemem.
لسوء الحظّ، لا أستطيع مساعدتهما لإبطال تلك اللعنة الرهيبة

Yapamam. Laneti bozmak için tek şansınız bu.
لا أستطيع، فهذه فرصتك الوحيدة لإبطال اللعنة

Bu ilaç kan pıhtılaşmasını bozmak için dizayn edilmiş.
إنه مصمّم لتخريب نمط النزيف

Yeni ilişkimi bozmak için.
لتخريب علاقاتي الجديده

Kar tatilini bozmak için cinayet gibisi yoktur.
لا شيء كجريمة لتخريب يوم ثلجي