"bozukluğuna" - Translation from Turkish to Arabic

    • اضطراب
        
    • لإضطراب
        
    • بإضطراب
        
    • التشوه
        
    • إضطراب
        
    Gerçekte, bilim insanları, bu davadaki gerçek dedektifler, koloni çöküş bozukluğuna neyin neden olduğu konusunda anlaşmazlık yaşıyor. TED في الواقع، فالعلماء، وهم المحققون الفعليون في هذه القضية، يواجهون خلافا حول ما يسبب اضطراب انهيار المستعمرة.
    Bir tür sinir toksiniyle karışmış fare zehri kanama ve uyku bozukluğuna yol açmış olabilir. Open Subtitles سم الفئران مخلوطاً بسم عصبي وراثي يسبب نزيفاً و اضطراب بالنوم
    İç kanama ve uyku bozukluğuna başka ne yol açar? Open Subtitles ماذا أيضاً يسبب اضطراب بالنوم و نزيف داخلي؟
    uyum bozukluğuna, gerginliğe ve aklî rahatsızlıkların genel olarak kötüleşmesine sebep olur genelde yaşlılarda, günbatımında ya da şafakta görülür. Open Subtitles مصطلح لإضطراب"وتهيج بسوء الوظائف العقلية العقلية يوصف بالأساليب الغريبة عند الشفق ومنتصف الليل وصف بالأساليب الغريبة عند الشفق ومنتصف الليل
    - Size daha önce hiç üreme bozukluğuna dair bir teşhis koyuldu mu? Open Subtitles -هل تم تشخيص أصابتكِ بإضطراب تناسلي؟
    Biçim bozukluğuna uğrayan beynin sol lobu beyinciği de yeterince örtmüyor. Open Subtitles وهناك تشوهات بالكرة المخية اليسرى ولكن التشوه لم يصل إلى المخيخ
    Travma sonrası stres bozukluğuna karşı çok iyi bir yöntem. Open Subtitles إنها طريقة لتجنب إضطراب ما بعد الصدمة
    Ama suçluluk duygusu akut stres bozukluğuna yol açmış. Open Subtitles لكن الشعور بالذنب اظهر نفسه في اضطراب توتري حاد
    12 yıl sonra o antibiyotiklerin yemek yeme bozukluğuna yol açtığını öğreneceğiz. Open Subtitles التي نكتشف بعد 12 سنة أنها تسبب اضطراب في الأكل
    Suçlu hissettiler, bu da konversiyon bozukluğuna neden oldu ama aslında Patti'yi onlar öldürmediler. Open Subtitles إذاً، فقد شعرنّ بالذنب . ممّا سبب اضطراب التحوّل . لكنّهن لم يقتلنها
    Suçlu hissettiler, bu da konversiyon bozukluğuna neden oldu ama aslında Patti'yi onlar öldürmediler. Open Subtitles إذاً، فقد شعرنّ بالذنب . ممّا سبب اضطراب التحوّل . لكنّهن لم يقتلنها
    Eğer yapmasaydı, şimdiye kadar ritim bozukluğuna maruz kalırdın. Open Subtitles لو لم أفعل، لكنت تعاني من اضطراب ضربات القلب الآن
    Şu yeme bozukluğuna yardım etmem kısmının tamamı... Open Subtitles الجزء المتعلق بمساعدتي لك في مشكلة اضطراب الأكل..
    "Yüksek doz ve sık kullanım, halisünasyonlara sanrılara ve düşünce bozukluğuna yol açabilir." Open Subtitles "الجرعات العالية و الإستخدامات المتكررة يمكن أن يسبب الهلوسة الأوهام و اضطراب الفكر"
    Ama çoğu zaman bu, öfkeye, depresyona ve stres bozukluğuna neden olabilir.. Open Subtitles لكن إستعادة تلك الذكريات يُمكن أن يُسبب غضب إكتئاب ، اضطراب ما بعد الصدمة
    Değil mi? Travma sonrası stres bozukluğuna neden olan şey aktif savaşlar veya doğal afetler ya da toplum şiddeti veya cinsel saldırı gibi şeylerdir ve strese maruz kalan herkes ruhsal bir bozukluk geliştirmez. TED صحيح؟ إنه توتر الصدمة مثل القتال النشط أو الكوارث الطبيعية أو العنف الأهلي أو الإعتداء الجنسي وهو ما يسبب اضطراب ما بعد الصدمة، وليس كل من يتعرض للتوتر يتطور معه الأمر لاضطراب المزاج.
    uyum bozukluğuna, gerginliğe ve aklî rahatsızlıkların genel olarak kötüleşmesine sebep olur genelde yaşlılarda, günbatımında ya da şafakta görülür. Open Subtitles مصطلح لإضطراب"وتهيج بسوء الوظائف العقلية العقلية يوصف بالأساليب الغريبة عند الشفق ومنتصف الليل وصف بالأساليب الغريبة عند الشفق ومنتصف الليل
    - Hayır. - Size daha önce hiç üreme bozukluğuna dair bir teşhis koyuldu mu? Open Subtitles -هل تم تشخيص أصابتكِ بإضطراب تناسلي؟
    Şekil bozukluğuna dayanarak Brianna'nın her gece korseyle yattığını söyleyebilirim. Open Subtitles اعتماداً على شكل التشوه أستطيع القول أن ( بريان ) كانت ترتدي واحداً كل ليلة هذا تعذيب
    Yine geçici felç, yüksek CK değeri ve ritm bozukluğuna geri döndük. Open Subtitles رجعنا للشلل المؤقت ثانية و إرتفاع مستوى إنزيم (كرياتينين كينيز) و إضطراب في نبضات القلب
    Ritim bozukluğuna neden olan bir kalp hasarı var mı öğrenmek için bir ekokardiyograma ihtiyacın var. Open Subtitles أنتِ في حاجةَ للخضوعِ لمُخطط صدى القلب لكي نتأكد من عدم وجود أخطار متعلقة بالقلبِ على وشكِ الحدوث مما يُسبب إضطراب النظم- من الممكنِ أن اُصيبت بها منذٌ فترة-

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more