"brennidon" - Translation from Turkish to Arabic

    • برينيدون
        
    "Örtü yırtıldığında Brennidon'un oğlu kutsal taşı arayacak ve onu ışığın düşmanına vermek için bulacak." Open Subtitles بوقتتصدعالحجاب، سيبحث إبن برينيدون عن الحجر المُقدّس. سيجده , ليوصله إلى عدو الضياء.
    Geyik, bizi düşündüğümüzden daha uzaklara getirdi. Burası Brennidon, sanırım. Open Subtitles -لقد قادنا الظبي إلى أبعد مما ظننت، تلك (برينيدون) أعتقد
    O ölünce Brennidon'un geleceği de yok oldu. Open Subtitles وعندما توفيّ، كذلك قتل مستقبل "برينيدون"
    Eğer Brennidon'a D'Hran ordusunu getirirsen bu, kasabanın halkını kızdıracaktır. Open Subtitles إن استسلمت لقائد جيش "الدهارانيون" في مدينة "برينيدون"، سيزعج ذلك سكان المدينة
    Brennidon'daki her evi arıyoruz. Arayıcı, akşamüstü ellerinde olacak. Open Subtitles إننا نبحث في كل منزلٍ في "برينيدون" سيكون بين يديك قبل حلول الظلام
    Geri dönüp arkadaşlarımı bulacağım ve onlara Brennidon'da neler olduğunu anlatacağım. Open Subtitles سأعود وأجد أصدقائي وأخبرهم بما حدث في "برينيدون"
    Korktuğumuz için Arayıcı'ya ihanet edecek olursak, Brennidon'un çocukları boş yere ölmüş olacaklar. Open Subtitles إن خنّا الساعي لأننا خائفون إذاً أطفال "برينيدون" ماتوا سداً
    Tüm hayatı boyunca devriyelerin öğütlerini dinledi. Brennidon'u koruduğunu sanıyor. Open Subtitles بكامل حياته كان يستمع لما ينذر به الحراس يعتقد بأنه يبقي "برينيدون" اَمنة
    - Dönmedi mi? Brennidon'da biraz daha kalmaya karar vermiş olmalı. Open Subtitles من المؤكد بأنه قرر المكوث أكثر في "برينيدون"
    Brennidon batıda, buradan fersahlarca uzakta. Open Subtitles "برينيدون" في الغرب على بعد أميالاً من هنا
    Brennidon'da gördüklerim ne ile karşı karşıya olduğumu anlamamı sağladı. Open Subtitles ما رأيته في "برينيدون" جعلني أدرك ما أواجهه
    24 yıl önce çok büyük bir büyücünün Brennidon'da doğacağına ilişkin bir kehanet yapıldı. Open Subtitles - مُنذ 24 عام ، تلقينا نبوءة .. "بأنّعرّافعظيمسيولدفى"برينيدون..
    Brennidon'a vardığımızda senin öldürüldüğünü söylediler ama biz aramaya devam ettik. Open Subtitles "حينمابلغـنا"برينيدون"،قالالأهالي، أنـّكَقـُتلت.. لكنناأستمرينابالبّحث.
    "Örtü yırtıldığında Brennidon'un oğlu kutsal taşı arayacak ve onu ışığın düşmanına vermek için bulacak."" Open Subtitles فىوقتتصدّعالحاجز، سيبحث أبن "برينيدون" عن الحجر المُقدس. سيجده ليسلّمه إلى أعداء الضياء و حسب.
    "Brennidon'ın oğlu kutsal taşı arayacak bulacak ve Işık'ın Düşmanı'na teslim edecek." Open Subtitles "سيجد إبن "برينيدون" الحجر المُقدّس ليوصله إلى أعداء الضياء و حسب."
    Geçmiş yıllarda bugün, Brennidon katliamında ölenleri anma günüydü. Open Subtitles فى السنين الخالية ، كان هذا اليوم ذكرى سنوية تخليداً لأولئكَ الّذين ذبحوا فى معركة "برينيدون".
    Brennidon'daki gibi, hepsi öldürebilir. Open Subtitles ربما قـُتلوا جميعاً، كما حدث فى "برينيدون".
    Brennidon'da yapılacak katliamı öğrendiğinde tehlikede olan her bebeği kurtardın mı? Open Subtitles حينما آل إلى علمكَ أنّ مجزرة ستحدث فى "برينيدون" هلّ أنقذت كلّ طفل تعرض للخطر؟
    Brennidon'un ilk doğan erkek çocukları, bir kehaneti önlemek için Darken Rahl'ın adamları tarafından öldürüldüler. Open Subtitles الأبناء البكور من "برينيدون" قتلوا من قبل رجال (داركن رال) لتجنب النبوءة
    Bir anlaşmamız vardı. Eğer Darken Rahl'ın teklifini kabul edersek Brennidon'da birliklerinden üç tanesi bulunacaktı. Open Subtitles كان لدينا اتفاق بأننا إن انصعنا لقوانين (داركن رال) "برينيدون" ستبقى حرةً من جنودك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more