| Yolu onu Britanya'ya, Machester Üniversitesi ve Ernest Rutherford'a götürdü. | Open Subtitles | قادته قدماه إلى بريطانيا إلى جامعة مانشيستر و إرنست رذرفورد |
| 1600 sene evvel, Romalılar gidince Britanya'ya olanlar, yine oldu. | Open Subtitles | نواجه نفس ماحدث عندما واجت بريطانيا الرومان قبل 1600 عام |
| MÖ 300'de Roma İmp. Arabistan'dan Britanya'ya kadar yayılmıştı. | Open Subtitles | منذ حوالى 300 عام ميلادياً امتددت الإمبراطورية الرومانية من بلاد العرب إلى بريطانيا |
| Britanya'ya gitmeliyim ama tekne hatları benim gibi yabancıları sevmez. | Open Subtitles | ولكن علي أن أصل إلى بريطانيا والقوارب العادية لا يحبون المسافرين الغير الشرعيين مثلي |
| Britanya'ya yelken açıyoruz! | Open Subtitles | سنبحر لبريطانيا |
| İ.S. 300 Yılında Roma İmparatorluğu sınırlarını Arabistan'dan Britanya'ya kadar genişletmişti. | Open Subtitles | منذ حوالى 300 عام ميلادياً امتددت الإمبراطورية الرومانية من بلاد العرب إلى بريطانيا |
| Büyük Britanya'ya şükredenler yüksek sesle ilahi söyler, "Biz onun kızkardeşleri, kuzenleri ve halalarıyız" | Open Subtitles | — والتي تردد بريطانيا العظمى الأغاني في مدحها — — ونحن أخواته وأبناء عمومته وعماته —— |
| George Michael, Rita'yı Küçük Britanya'ya götürür. | Open Subtitles | وأوصلَ لذا جورج مايكل ريتا لتَبَوُّل بريطانيا. |
| Michael, sevgi üzerine olmadığını anladığı düğünü iptal etmek için Küçük Britanya'ya gider. | Open Subtitles | قادَ مايكل لتَبَوُّل بريطانيا لإلْغاء الزفاف بأنّه أدركَ الآن ما كَانَ مستند على الحبِّ. |
| Britanya'ya güvendin, erkeklere güvendin ve şimdi de haplara mı? | Open Subtitles | اعتمدتِ على بريطانيا ، اعتمدتِ على الرجال ، والآن المخدرات ؟ |
| Güneydeki Krallıkları ele geçirdi, şimdi de tüm Britanya'ya hükmetmek istiyor. | Open Subtitles | استولى على مملكة الجنوب والآن يريد حُكم بريطانيا بأكملها |
| Seninle Hades'e hatta hakkımız olduğunu düşünsem, Britanya'ya bile gidebilirim. | Open Subtitles | أَذْهبُ مَعك إلى الجحيم، الى بريطانيا حتى لو رأيت اننا على حق |
| Bu durumda Kouzuki Karen, seni Britanya'ya karşı isyan çıkarma suçundan tutuklayacağım. | Open Subtitles | اذن فلابد ان اقبض عليك بتهمة الثورة ضد بريطانيا |
| Aynen, Britanya'ya tehdit olan ordu sayısı artmaya devam ediyor. | Open Subtitles | نعم, فعدد السلطات التي تستسلم لتهديدات بريطانيا في تزايد |
| Küresel sıcaklık düştü. Britanya'ya kadar olan bölgede bitki gelişimini durdurdu. | Open Subtitles | انخفضت درجات الحرارة في العالم ، توقف نمو نباتات في أماكن بعيدة مثل بريطانيا |
| Britanya'ya dönmemiz için evraklarda yardımcı olur musun? | Open Subtitles | أيمكنكِ مساعدتنا للحصول على الأوراق اللازمة لذهابنا إلى بريطانيا ؟ |
| Britanya'ya ilk geldiğimiz zamanlardı. | Open Subtitles | وهذه هي المرة الأولى التي جئنا الى بريطانيا |
| Piskopos Germanius, Britanya'ya hoş geldiniz. | Open Subtitles | أسقف جيرمانس مرحباً فى بريطانيا |
| Senatonun, Britanya'ya gittiğime inanmadığına dair söylentiler geldi kulağıma. | Open Subtitles | لقد سمعت شائعات عن أن مجلس الشيوخ... لا يصدقون أنني بأني قد غزوت بريطانيا |
| Falkland Adaları Britanya'ya aittir ve ben o toprakları geri istiyorum. | Open Subtitles | جزر (فوكلند) ملك لبريطانيا, و أنا أريد إستعادتها. |