"brunch" - Translation from Turkish to Arabic

    • الإفطار
        
    • غداء
        
    • الفطور
        
    • وجبة الظهيرة
        
    • إفطار
        
    • لوجبة الظهيرة
        
    • لفطور
        
    • فطر غد
        
    • حفل طعام
        
    Ben brunch'lara gitmem ameliyatları kaçırmam ve Sevgililer Günü'nü kutlamam. Open Subtitles لا أحضرُ حفلات الإفطار ولا أفوّت الجراحات , ولا أحتفل بعيد الحب
    Neden yarın bize brunch'a gelmiyorsunuz? Open Subtitles لمَ لا تحضر غداً لتشاركنا الإفطار المتأخر؟
    Pazar brunch'ı hazırlardı. Open Subtitles لقد كانت تُعدّ وجبة غداء وعشاء يوم الأحد.
    O sıkıcı bir brunch olduğunu sandığım bir şeyin menüsünü hazırlarken ben bütün bir ameliyatı tek başıma yaptım desem yeridir. Open Subtitles وأنا عمليا تعاملت مع كل شيء بنفسي بينما كانت تخطط لقائمة ماكان يبدو على أنه وجبة غداء مملة.
    Annem ve babamla pazar günleri kiliseden sonra brunch için buraya gelirdik. Open Subtitles اعتاد والديّ على إحضاري هنا لوجبة الفطور والغداء بعد الكنيسة أيام الآحاد
    Bu brunch'ın amacı Mel'i daha yakından tanımak. Open Subtitles الغرض الكامل هذا الفطور المتأخّرِ أَنْ يُصبحَ لمعْرِفة مراهنِ ميل،
    Her zaman konserlere, markete, ya da brunch'a gidebilecek birisi vardı. Open Subtitles كان عندى أحداً للحفلات معه أو السوق أو وجبة الظهيرة
    Şimdi ise para toplama brunch'larına çağırıyorlar. Open Subtitles .. الان يستدعونني لـ حفل إفطار لجمع التبرعات
    Dostlarımla brunch'a gitmek istiyorum. Open Subtitles وأن أتمكن من تناول الإفطار مع أصدقائي.
    Peki nedir bu kış brunch'ı? Pekala. Unutmayın. Open Subtitles حسنا ، ماذا عن الإفطار الصباحى الشتوى ؟ ...حسنا ، الآن ، لا تنسوا
    Kahvaltı brunch demektir. Open Subtitles الإفطار يكون متأخراً و يكون معه شمبانيا
    Yarın beraber "brunch"a gidelim. Open Subtitles دعينا نتناول الإفطار معاً غداً
    Pazar brunch'ı için sipariş edeyim diyordum. Open Subtitles أعتقدت بأنني قد أحظر القليل من أجل غداء الأحد
    Lenore, brunch verdiğinden haberim yoktu. Open Subtitles لم اكن اعلم انكي ستقيمي حفلة غداء.
    Bu altı kişilik bir brunch olarak planlanmıştı ama tabi. Open Subtitles من المفترض أن تكون وجبة غداء لستة فقط
    Bu brunch'ı Mel'ı tanımak için düzenlediğimizi hatırlatayım. Open Subtitles الآن، الآن، قَدْ أُذكّرُك بأنّنا سَيكونُ عِنْدَنا هذا الفطور المتأخّرِ الصَغيرِ لكي يَتعرّفَ مَع ميل.
    Muhteşem bir brunch'tı. Open Subtitles نعم، حَسناً، ذلك كَانَ كمية كبيرة من الفطور المتأخّرِ
    Pekala, sanırım-- brunch'a yalnız gitmeyi deneyebilirsin. Open Subtitles حسناً , أنت يمكن أن . . حسناً يمكن أن تحاول أن تتناول وجبة الظهيرة بمفردك
    Öğle yemeği kızsal değil. brunch'ı kızsal yapan ne? Open Subtitles الغداء ليس إنوثى لماذا وجبة الظهيرة إنوثية؟
    Yarın Popover Büfesi'nde 11.15 brunch'ına iki kişilik rezervasyon yapmama itirazın var mı? Open Subtitles هل ستعترض على إفطار متأخر في 11: 15 غداً في "بوبوفر بانتري" ؟
    brunch için mi? Haklısın. Open Subtitles لوجبة الظهيرة ؟
    Geç kaldın. Pazar brunch'ına ne oldu? Open Subtitles لقد تأخرتي، ماذا حدث لفطور يوم الأحد المُتأخر
    - brunch'ta hepsini çözeriz. Open Subtitles -تمكننا تسوية الأمر خلال تناول فطر غد .
    Herkesin seni tanıyabilmesi için bir brunch düzenlemeliyim. Open Subtitles يجب أن أقيم حفل طعام كي يعرفك الجميع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more