Ben brunch'lara gitmem ameliyatları kaçırmam ve Sevgililer Günü'nü kutlamam. | Open Subtitles | لا أحضرُ حفلات الإفطار ولا أفوّت الجراحات , ولا أحتفل بعيد الحب |
Neden yarın bize brunch'a gelmiyorsunuz? | Open Subtitles | لمَ لا تحضر غداً لتشاركنا الإفطار المتأخر؟ |
Pazar brunch'ı hazırlardı. | Open Subtitles | لقد كانت تُعدّ وجبة غداء وعشاء يوم الأحد. |
O sıkıcı bir brunch olduğunu sandığım bir şeyin menüsünü hazırlarken ben bütün bir ameliyatı tek başıma yaptım desem yeridir. | Open Subtitles | وأنا عمليا تعاملت مع كل شيء بنفسي بينما كانت تخطط لقائمة ماكان يبدو على أنه وجبة غداء مملة. |
Annem ve babamla pazar günleri kiliseden sonra brunch için buraya gelirdik. | Open Subtitles | اعتاد والديّ على إحضاري هنا لوجبة الفطور والغداء بعد الكنيسة أيام الآحاد |
Bu brunch'ın amacı Mel'i daha yakından tanımak. | Open Subtitles | الغرض الكامل هذا الفطور المتأخّرِ أَنْ يُصبحَ لمعْرِفة مراهنِ ميل، |
Her zaman konserlere, markete, ya da brunch'a gidebilecek birisi vardı. | Open Subtitles | كان عندى أحداً للحفلات معه أو السوق أو وجبة الظهيرة |
Şimdi ise para toplama brunch'larına çağırıyorlar. | Open Subtitles | .. الان يستدعونني لـ حفل إفطار لجمع التبرعات |
Dostlarımla brunch'a gitmek istiyorum. | Open Subtitles | وأن أتمكن من تناول الإفطار مع أصدقائي. |
Peki nedir bu kış brunch'ı? Pekala. Unutmayın. | Open Subtitles | حسنا ، ماذا عن الإفطار الصباحى الشتوى ؟ ...حسنا ، الآن ، لا تنسوا |
Kahvaltı brunch demektir. | Open Subtitles | الإفطار يكون متأخراً و يكون معه شمبانيا |
Yarın beraber "brunch"a gidelim. | Open Subtitles | دعينا نتناول الإفطار معاً غداً |
Pazar brunch'ı için sipariş edeyim diyordum. | Open Subtitles | أعتقدت بأنني قد أحظر القليل من أجل غداء الأحد |
Lenore, brunch verdiğinden haberim yoktu. | Open Subtitles | لم اكن اعلم انكي ستقيمي حفلة غداء. |
Bu altı kişilik bir brunch olarak planlanmıştı ama tabi. | Open Subtitles | من المفترض أن تكون وجبة غداء لستة فقط |
Bu brunch'ı Mel'ı tanımak için düzenlediğimizi hatırlatayım. | Open Subtitles | الآن، الآن، قَدْ أُذكّرُك بأنّنا سَيكونُ عِنْدَنا هذا الفطور المتأخّرِ الصَغيرِ لكي يَتعرّفَ مَع ميل. |
Muhteşem bir brunch'tı. | Open Subtitles | نعم، حَسناً، ذلك كَانَ كمية كبيرة من الفطور المتأخّرِ |
Pekala, sanırım-- brunch'a yalnız gitmeyi deneyebilirsin. | Open Subtitles | حسناً , أنت يمكن أن . . حسناً يمكن أن تحاول أن تتناول وجبة الظهيرة بمفردك |
Öğle yemeği kızsal değil. brunch'ı kızsal yapan ne? | Open Subtitles | الغداء ليس إنوثى لماذا وجبة الظهيرة إنوثية؟ |
Yarın Popover Büfesi'nde 11.15 brunch'ına iki kişilik rezervasyon yapmama itirazın var mı? | Open Subtitles | هل ستعترض على إفطار متأخر في 11: 15 غداً في "بوبوفر بانتري" ؟ |
brunch için mi? Haklısın. | Open Subtitles | لوجبة الظهيرة ؟ |
Geç kaldın. Pazar brunch'ına ne oldu? | Open Subtitles | لقد تأخرتي، ماذا حدث لفطور يوم الأحد المُتأخر |
- brunch'ta hepsini çözeriz. | Open Subtitles | -تمكننا تسوية الأمر خلال تناول فطر غد . |
Herkesin seni tanıyabilmesi için bir brunch düzenlemeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أقيم حفل طعام كي يعرفك الجميع |