Burada, tüm gıdalar bu çiftlikten geliyor, ve sezon sonunda aslında daha fazla toprak, bereket ve biyoçeşitlilik oluşur. | TED | هنا كل هذا الطعام يأتي من هذه المزرعة وبنهاية الموسم هناك في الواقع سماد أكثر وتنوع حيوي أكثر |
bu çiftlikten bir adım dışarıya atmayacaksın, anladın mı? | Open Subtitles | لن تطأ قدمك خارج هذه المزرعة يا بني، أتفهم؟ |
Son istediğim şey, seni bu çiftlikten kapı dışarı etmek. | Open Subtitles | آخر شيء أود فعله هو طردكَ خارج هذه المزرعة |
Kahya yaptığın şeyi görmeden seni bu çiftlikten çıkarmalı onlar kaçtığını fark etmeden önce bu çiftlikle arana kilometreler koymalıyım. | Open Subtitles | عليك الخروج من المزرعة قبل أن يرى المشرفون ما فعلته يجب أن تبتعد أميالاً عن هذه المزرعة |
Hayatımda bu çiftlikten dışarı iki adım atmadım. | Open Subtitles | لم أبتعد في حياتي لأكثر من خطوتين عن هذه المزرعة |
Hayatımda bu çiftlikten dışarı iki adımdan fazla atmadım. | Open Subtitles | لم أخطو خطوتين خارج هذه المزرعة طيلة حياتي |
Dünya'nın bu çiftlikten daha büyük olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون أن العالم أكبر من هذه المزرعة |
E. koli bu çiftlikten gelmiyor. | Open Subtitles | إيه. كولاي " لم يأتي " من هذه المزرعة |
bu çiftlikten nefret ediyorum. | Open Subtitles | أكرهُ هذه المزرعة. |
Tamam, peki bu boynuz 1962'deki ve Ohio'daki bu çiftlikten günümüzün Pittsburgh'üne nasıl geldi? | Open Subtitles | حسنا حسنا .. إذاً كيف انتقل هذا البوق من هذه المزرعة في (أوهايو) سنة 1962 ليصل الى (بيتسبورغ) اليوم |
Sam bizi bu çiftlikten bir çıkarsın kendimizi korumak zorundayız. | Open Subtitles | بمجرد أن يخرجنا (سام) من هذه المزرعة علينا حماية أنفسنا ... |