"bu çocuğun" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذا الولد
        
    • هذا الصبي
        
    • ذلك الفتى
        
    • هذه الطفلة
        
    • هذا الشاب
        
    • ذلك الصبي
        
    • هذا الطفل
        
    • ذلك الطفل
        
    • لهذا الفتى
        
    • هذا الصبيّ
        
    • هذا الطفلِ
        
    • هذا الفتي
        
    • هذه الطفله
        
    • تلك الطفلة
        
    • لهذا الطفل
        
    Bu çocuğun seni ona karşı çevirmek gibi yapabileceği bir şey var mı? Open Subtitles هل هناك أي شيء هذا الولد يستطيع أن يفعل التي ربما يحولك ضده؟
    Siz Bu çocuğun ölmesini istiyorsun, ama gerçekler için değil, sen istediğin için. Open Subtitles تريد أَن ترى هذا الولد يموت لأنك تريد ذلك، وليس بسبب الحقائق.
    Ben sadece Bu çocuğun kim olduğunu öğrenmeye çalışıyorum, hepsi bu Open Subtitles أردت فقط أن أعرف من يكون هذا الصبي, هذا كل شيء
    Bu çocuğun iki kolu askıda bile olsa bu odadaki herkesi yenebilir. Open Subtitles ذلك الفتى ، يمتلك القوة في كلتا يديه إنه يستطيع هزيمة أي شخص في الغرفة أجل ، أجل ، باستطاعته
    Yola çıktığımda Bu çocuğun beni almaya gelmiş olduğunu gördüm. Open Subtitles و في طريقي، وجدت هذه الطفلة آتيةً لدعوتي
    Vay be, Bu çocuğun aleti pişmiş. Open Subtitles اللعنه, هذا الشاب شرب الكثير, مرحبا مكين0000
    Bu çocuğun tedavi için evime gelmesi lazım. Open Subtitles هذا الولد يجب أن يأتي إلى بيتي ليتَدَاوَى‏
    Bu çocuğun sorununa sadece kendi bulmacanla yardımcı olabilirsin. Open Subtitles تعتقدين حلّ لغز هذا الولد يمكن أن يساعدك
    Ve sen tüm bu olanların ne olduğunu biliyorsun ama Bu çocuğun sana gösterecekleriyle yüzleşmeye hazır hissetmiyorsun. Open Subtitles وبالرغم من أنّك تعتقدين بأنّكِ تعرفين كلّ شيء أنت قد لا تكوني جاهزة لمواجهة هذا الولد لما يريكِ
    İşte o an kafama dank etti: Bu çocuğun engelli insanlarla olan tecrübesi onları ilham kaynağı aracı olarak görmekti. TED وحينها اتضح لي: كانت تجربة هذا الصبي الوحيدة مع ذوي الإحتياجات الخاصة كوسائل للإلهام
    Sana emrediyorum Bu çocuğun içinden çık. Bu çocuğun içinden çık. Open Subtitles آمرك بأن تخرج من هذا الصبي هيا خارج هذا الصبي
    Bu çocuğun müziğiyle ağaçları bile dans ettirebildiğini duydum. Open Subtitles أنا استمع، أن هذا الصبي يمكن أن يجعل حتى الأشجار ترقص.
    Alaycılığına rağmen, Bu çocuğun hayat kudreti çok fazla. Open Subtitles يا للسخرية حياة ذلك الفتى قوية جداً جداً
    Telefonda anlaşma yapmam Cassie ama Bu çocuğun söylediği doğruysa... Open Subtitles لا أعقد صفقات بالهاتف يا كايسى لكن إذا تأكدت من كلام ذلك الفتى
    Bu çocuğun Fransızca dersine ihtiyarcı yok. Open Subtitles هذه الطفلة ليس بحاجة إلى أن تتعلّم الفرنسية.
    Unutmayın birlikte olarak yalnızca tek bir yürek gibi çarparak Bu çocuğun hayatını kurtarabiliriz. Open Subtitles ولنتذكر أنه بتصاعد جهدنا وبتوحيد نبضات قلوبنا نستطيع أنقاذ هذه الطفلة
    Ama Bu çocuğun canını ona emanet etmem. Open Subtitles لكن يستحيل أن نضع حياة هذا الشاب بين يديه
    Kimse Bu çocuğun geceleri annesiz neler yaşadığını bilmiyor. Open Subtitles لا أحد لديه فكرة ولو بسيطة عن ما يمر ذلك الصبي كل ليلة دون والدته
    Bu çocuğun sevgi dolu bir evde olması benim için çok önemli. Open Subtitles إنه فقط مهم بالنسبة لي أن يكون هذا الطفل في منزل محب.
    Bunun aksine benim için, ergenliğe girecek ve sonra da yetişkin olacak Bu çocuğun bana hayatımız boyunca nasıl sesleneceği hem korkutucu hem de heyecan vericiydi. TED لكن بالنسبة لي، من سيصبح ذلك الطفل حين يكون مراهقاً ثم راشداً وما سيناديني طوال حياتنا فكرة مرعبة ومشوقة.
    Bu çocuğun derdi sadece para değil. Open Subtitles الأمر ليس من أجل المال فقط بالنسبة لهذا الفتى
    Orada öylece oturup Bu çocuğun benimle böyle konuşmasına izin mi vereceksin? Open Subtitles هل ستبقين مكتوفة الأيدي و هذا الصبيّ يكلّمني بهذه اللهجة ؟
    Şunu bil ki, dostum Bu çocuğun her yaş gününde sana dadanacağım. Open Subtitles إعرفْ هذا، صديقي. كُلّ سَنَة على عيدِ ميلاد هذا الطفلِ سَأُطاردُك.
    - Duruşma yarın. Şimdi de kaçak. - Eğer Bu çocuğun peşindeyseler, ona ulaşacaklardır. Open Subtitles المحاكمه غدا و هو الان طليق اذا كانوا خلف هذا الفتي
    Bu çocuğun güçlü elleri memleketinde tavukların boyunlarını koparmadan ve kayalar üzerinde çamaşır çırpmasından geliyor. Open Subtitles يد هذه الطفله قويه تأتي من نزع رقاب الدجاج وضرب الغسيل على الصخور في وطنها الأصلي.
    Gerçek onu görebilenlere açıktır. Bu çocuğun senin olduğunu gördüğüm gibi. Open Subtitles الحقيقة واضحة لمن يرونها كرؤيتي لك وأنت تملكين تلك الطفلة
    Bu çocuğun gerçek amacını düşmanlarının öğrenmesini istemiyor. Open Subtitles هو لا يريد أن يكشف الغرض الحقيقى لهذا الطفل الى أعدائه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more