Biliyor musun, iltifat bekleyen biri için bu normal... fakat Bu çocukların bazıları tam olarak melek değil, ne demek istediğimi anlıyor musun? | Open Subtitles | و هذا طبيعي لمن في سنها كما تعلمين لكي تحظى بالاهتمام و لكن بعض هؤلاء الأولاد ليسوا ملائكة و أنت تفهمين ماذا أقصد |
Ve Bu çocukların buna ihtiyacı yok. Merhamete ihtiyaçları yok. | Open Subtitles | و الشيء الوحيد الذي أعتقد أن هؤلاء الأولاد لا يحتاجونه |
Ravi'ye göre Bu çocukların çoğu okulu bıraktı, kendisinin üç çocuğu dahil. | TED | يقول أن معظم هؤلاء الأطفال تركوا المدرسة، من ضمنهم 3 من أبنائه. |
Evet, ben hep söylerim Bu çocukların gözaltı memuruna ihtiyaçları var. | Open Subtitles | نعم، دائما كنت أقول أن هؤلاء الأطفال يحتاجوا إلى شرطى مراقب |
Bu çocukların kim olduklarını ve ölmelerini kimin istediğini bulmamız gerek. | Open Subtitles | نحن بحاجة أن تعرف من هؤلاء الفتية ومن يريدهم ميتون. |
Fakat Bu çocukların zaten aklında bir şeyler var ama tuvale dökemiyorlar. | Open Subtitles | ولكن هؤلاء الشباب لديهم أشياء في رؤوسهم لا يستطيعون وضعها على الورق |
Bu çocukların istismarcı ailelerden geldiklerine dair hiçbir belirti yok. | Open Subtitles | ليست هنالك أية دلالة على كون هؤلاء الصبية ينتمون لأسر تسيء المعاملة. |
Bu çocukların şova katılacağına inanamıyorum. Gerçekten ödün kopmuş gibi görünüyordun. | Open Subtitles | لا يمكنني ان اصدق اي من هؤلاء الصغار سيشارك في البرنامج بعد رؤيتك |
Bu çocukların iyi gösteri çıkarttıkları zamanı hatırlıyorum. | Open Subtitles | أستطيع أن أتذكر عندما كان هؤلاء الفتيان لديهم عرض جيد |
İnsanların, Bu çocukların her gün içinde yaşadıkları bu dünyayı hatırlamaları lazım. | Open Subtitles | على الناس أن يتذكروا العالم الذي يعيش فيه هؤلاء الأولاد كل يوم |
Ve bu parlaklığın içinde, Bu çocukların,bu adamların ruhu dolaşıyor olacak. | Open Subtitles | وفي هذا الوهج سوف تكون أرواح هؤلاء الأولاد ، هؤلاء الرجال |
Pekala, Rudy, masanın bu tarafındaki bütün Bu çocukların gözünü korkutmasına izin verme. | Open Subtitles | لا ترتعب يا رودي بوجود كل هؤلاء الأولاد علي طرف الطاولة |
Bu çocukların kanuni olarak eksiksiz bir soruşturmayı hak etmediğini söylemiyorum, ancak yayılmakta olan bu nefret iki yönlü işliyor. | Open Subtitles | لا أقول أن هؤلاء الأولاد لا يجب أن يلاحقوا بالقانون, ولكن الترويج للكراهية يذهب في كلا الاتجاهين. |
Otter Bu çocukların büyük ailelerle ilgili problemleri mi var? | Open Subtitles | أوتر، هل هؤلاء الأطفال الذين لديهم مشكلة مع العائلات الكبيرة؟ |
Ben bitmiş olabilirim ama hala Bu çocukların güvenliklerini önemsiyorum. | Open Subtitles | قد أكون منتشياً ولكنني ما زلت آبه لسلامة هؤلاء الأطفال |
Bu çocukların bir çoğu askere bağIı aileler tarafından büyütüldü. | Open Subtitles | معظم هؤلاء الأطفال الذين نشئوا فى عائلات على صلة بالجيش |
Bu çocukların hepsinin, herkesten sakladığı bir güvenlik açıkları vardı. | Open Subtitles | هؤلاء الفتية كلهم كان لديهم نفس نقط الضعف التى كانوا يخفونها عن الجميع |
Porter bana Bu çocukların çoğunun daha silah kullanmadığını söyledi. | Open Subtitles | بورتر قال لي ان اغلبية هؤلاء الفتية لم يطلقوا رصاصة في قتال |
En büyük efsanelerden biri Bu çocukların soğuk ve kalpsiz ve şiddetlerinde görülmedik şekilde cesur olduklarıydı. | TED | وإحدى أكبر هذه الإنطباعات أن هؤلاء الشباب هم بدون أحاسيس أو مشاعر وأنهم جريئين على نحو غير معهود في إرتكابهم للعنف. |
Tom'un ölmesinin, Bu çocukların ölmesinin bir sebebi olmalı. | Open Subtitles | موت توم, وموت هؤلاء الصبية يجب ان يعني شيئًا |
Bakın, Bu çocukların çoğu toplamayı zor yapıyorken geometriyi öğrenemiyor. | Open Subtitles | الكثير من هؤلاء الصغار بالكاد يستطيع الجمع و أنتم تريدون تعليمهم علم الجبر؟ |
Bu çocukların aşkını mağlup edemedin. Onu kaybettin. Asla geri kazanamayacaksın. | Open Subtitles | أنت لم تهزم هؤلاء الفتيان أنتخسرتها،ولن تستعيدهامطلقاً. |
Bu çocukların ihtiyacı olan şey, onlarla beraber olmaktan korkmayan, onlarla oynayabilen birileri. | Open Subtitles | هذا ما يحتاجه أولئك الأطفال رجل غريب لا يخشى التواجد معهم واللعب معهم |
Okul harçlığı olmadığından Bu çocukların sadece çeyreği liseyi bitirebiliyor. | TED | ويكمل ربع هؤلاء الاطفال المرحلة الثانوية لعدم امتلاكهم لمصاريف المدرسة. |
Eğer Bu çocukların evi barkı yoksa o dükkandan fark edilmeden çıkmaları mümkün değil. | Open Subtitles | لو ان هولاء الاطفال بلا ماوي لا يوجد طريق لقد خرجوا من محل التوابل دون ان يلاحظهم احد |
Ben Bu çocukların menajeriyim. | Open Subtitles | سيدي, انا اعمل مع هؤلاء الاولاد انا مديرهم |
Bu çocukların da yardımıyla çıkışı bulmak çoçuk oyuncağı gibi! | Open Subtitles | مع هذا عدد هؤلاء الشبان للبحث؛ إيجاد مخرجٍ سهلٌ جداً |
Bu çocukların hiçbir şeye saygısı yok. | Open Subtitles | سئمت أولئك الفتيان الذين لا يحترمون شيئاً |
Yine de Bu çocukların nasıl böyle bir hikaye anlattığı merak konusu. | Open Subtitles | لا يزال علينا ان نعرف كيف اخترع اولئك الاولاد قصة مجنونة |
Üçüncü adım: Taliban Bu çocukların içinde yaşamakta oldukları dünyadan nefret etmelerini istiyor. | TED | الخطوة الثالثة: تريد طالبان لهؤلاء الأطفال أن يكرهوا العالم الذي يعيشون فيه حالياً. |