Sahiden de bu aileler arasında tek bir bağlantı bile kuramıyorum. | Open Subtitles | أنا حقاً لا أستطيع أن أجد أي شيء يربط بين هذه العائلات |
Bu işe kendim için değil, bu aileler için bulaştım. | Open Subtitles | أنا لم أشترك من أجلي. لقد أشتركت من أجل هذه العائلات. |
Ayrıca bu aileler hakkında da bilgi sahibi gibi görünüyor, o yüzden kapalı kapılar ardında olup bitenlere aşina birini aramalıyız. | Open Subtitles | ويبدو ان لديه معلومات داخلية عن هذه العائلات في هذه القضايا لذا علينا ان نبحث عن شخص مطلع |
bu aileler çocuklarının üniversiteden mezun olduğunu asla göremeyecekler. | Open Subtitles | تلك العائلات لن ترى أطفالهم يتخرجون من الجامعة |
bu aileler için yalnızca doğru olanı yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أقوم بما فيه مصلحة تلك العائلات. |
bu aileler Beyaz Saray'a geldiği anda bir haftalık haber trafiğini kaybederiz. | Open Subtitles | ماذا بشأن الإعلام؟ لأنه لحظة تظهر هذه العائلات في البيت الأبيض، |
Susan, bu aileler, çocuklarını burada okutmak için yılda $22.000 ödüyorlar. | Open Subtitles | (سوزن)، هذه العائلات تدفع 22 ألف دولار في السّنة لإرسال أطفالهم هنا. |
aforoz edildi, eskiden iyi ilişkiler içinde oldukları halde. Bana dedi ki, "Bir gün imamı televizyonda gördük bize imansız diyordu ve bu aileler camiyi yok etmeye çalışıyorlar." Bu Abdirizak Bihi'nin onun ne yaptığını anlamaya çalışmasıyla ters düşüyor al Shabaab'ın insan toplamasını açığa çıkararak, ki yaptığı sevdiğim dini | TED | أخبرني،" ذات يوم رأينا الإمام على التلفزيون يدعونا بالكفرة ويقول، " تحاول هذه العائلات تدمير المسجد." وهذا مخالف بالكامل لما يراه عبدالرزاق بيهي و ما يحاول فعله بفضح تجنيد مجموعة الشباب، وهو حماية الدين الذي أحب من عدد صغير من المتطرفين. |
bu aileler Dünyanın daha iyi bir yer olmasını istiyor. | Open Subtitles | تلك العائلات يريدون جعل العالم متناسب أكثر |
bu aileler için yüreklerine ateş düşmüş bu aileler için ne yazacağımı söyleyeyim mi? | Open Subtitles | سوف أقول لك ماذا سأكتب... لكل واحد من تلك العائلات, تلك العائلات المحطمة قلوبها؟ |