"bu anahtar" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذا المفتاح
        
    • ذلك المفتاح
        
    • بهذه المفاتيح
        
    • هذا هو المفتاح
        
    • هذا مفتاح
        
    • وهذا المفتاح
        
    • لهذا المفتاح
        
    • المفتاح هو
        
    O yüzden Bu anahtar benim için bir şey ifade etmiyor Open Subtitles هذا المفتاح لا يعني شيئا بالنسبة لي، ولا حتى جريمة مميتة
    Bu anahtar bir işe yaramaz. Buradan çıktığınızda onu değiştirecekler. Open Subtitles هذا المفتاح لا يساوي شيء سيقومون بتغييره بمجرد أن نغادر
    Bu anahtar dün bu çekmecede yer alan eşyaların listesinde bulunmuyor. Open Subtitles هذا المفتاح لم يكن في قائمة الأشياء التي كانت موجودة في ذلك الدُرج بالأمس
    Bu anahtar kime gidecekse onunla daha çok zaman geçirebileceksiniz. Open Subtitles ستقضي وقتاً أطول مع من سيحصل على ذلك المفتاح
    Banka kayıtlarına göre birisi Bu anahtar için iki milyon dolar teklif etmiş. Open Subtitles طبقاً للبنك شخص ما حاول شراء هذا المفتاح مقابل 2 ميلون دولار
    Ve Bu anahtar her neyi açıyorsa, içinde değerli bir şey var. Open Subtitles وأياً ما يفتحه هذا المفتاح هناك شيئاً ثميناً داخلة
    Açılması mümkün değil. Eğer Bu anahtar yoksa. Open Subtitles لا وسيلة لنزعها إلّا لو كان معكم هذا المفتاح
    Belki de yaptığım Bu anahtar. Open Subtitles قد يكون هذا المفتاح الذي نسختُه. فاختر أي واحدة مما سبق ذكرها
    Yeni muhasebeci bu laboratuvar giriş formunu soruyor. Analiz ettiğin Bu anahtar neyin nesi? Open Subtitles يشكّك المحاسب الجديد في طلب هذا المختبر، ما هذا المفتاح الذي تفحصه؟
    Seni buradan kurtaracak tek şey Bu anahtar. Open Subtitles الشئ الوحيد الذي يستطيع يفلتك من ذلك يكون هذا المفتاح
    İkinci anahtar şüphesiz gerçekten de ikinci kapının içinde, Bu anahtar onu hemen açabilir. Open Subtitles المفتاح الثاني هو بلا شك خلف الباب الثاني ربما يفتح هذا المفتاح ذلك الباب
    Ama madem Bu anahtar o kadar önemli, onu alıp gerekli incelemeyi yapacağım. Open Subtitles ولو ان هذا المفتاح بهذه الاهمية سأقوم بأخذه وسيتم فحصه
    Bu anahtar papağanının kafesini açıyor. Open Subtitles هذا المفتاح يفتح قفص الببّغاء الذي تملكه
    Bu anahtar 1800'lerde kullanılan antik bir Amerikan mobilyasına aitmiş. Open Subtitles اكتشفتُ، بأنّ هذا المفتاح لقطعة أثاث أمريكية أثريّة تعود إلى عام 1800
    Bu anahtar herkesi veya her şeyi dışarı çıkarabilir. Open Subtitles هذا المفتاح يستطيع أن يسمح لأي أحد أو أي شيء أن يعود
    Bu anahtar hep takılıyor. Başka bir tane alabilir miyim? Open Subtitles هذا المفتاح يستمرّ بالإلتصاق هلّ يمكنني الحصول على آخر؟
    Bu anahtar 415 numaralı odanın kilidini açıyor. Open Subtitles هذا المفتاح يفتح قفل يتعلق بالوحدة رقم 415
    Elinde sadece Bu anahtar olacak. Sonraki hedefini posta kutusuna koyacağız. Open Subtitles "كلّ ما سيكون لديك هو ذلك المفتاح وهدفك الموالي في الصندوق"
    Bu anahtar ve Mahzenin haritası varken Yaprak Kitabı elimizdeymiş gibi görünebilir. Open Subtitles بهذه المفاتيح والخريطة إلى خزنة السماء نفسها, يظهر أن كتاب الأوراق يقبع آمنا في أيدينا
    Bu anahtar çok büyük bir eve açılan geleceğinizin anahtarı olabilir! Open Subtitles هذا هو المفتاح الذي يفتح الباب إلى مستقبلك كشخص يعيش في بيت كبير جدا
    Tamam. Bu anahtar her mağazanın kredi kart makinesinin şifresini almaya yarıyor. Open Subtitles حسناً هذا مفتاح إستعادة أرقام بطاقات الإئتمان المستخدمة في تلك المخازن
    Birde komodinin üstünde Bu anahtar buldum. Open Subtitles وهذا المفتاح كان على الطاولة التي بجانب السرير
    ...Bu anahtar hakkında da sıfır bilgi alıyorum. Open Subtitles وليس كافيا لهذا المفتاح
    Bu anahtar ruhani sınır ile fiziksel sınır arasına geçişin anahtarı. Open Subtitles حسناً، إذن المفتاح هو الحل للحصول على تلك الحدود بين المادية و الشيء الروحي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more