Biz bu anlaşmayı kampanya sırasında ABD ile hazırladık. Daha ikna edici oldu. | Open Subtitles | نحن مقتنعون أنه تمت صياغة هذه الصفقة مع الولايات المتحدة خلال الحملة الانتخابية |
bu anlaşmayı bir an önce onaylamalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نصدّق هذه الصفقة في أقرب وقت ممكن |
Hayır Wade, bu anlaşmayı size, bana para vermeniz için getirmiştim. | Open Subtitles | كلا ، لكن يا وايد أحضرت لك هذه الصفقة كي تقرضني المال لأوظفه فيها ، إنها صفقتي |
bu anlaşmayı yaptın çünkü içeride olmak istedin, benim işimi istedin ve pisliklerini halletmesi için McLeod'a ihtiyacın vardı. | Open Subtitles | انت قبلت هذا الاتفاق لانك اردت الدخول فيه , انت اردت وظيفتى واحتجت ماكلويد ليحمل لك خطاياك |
Ya bu anlaşmayı yaparsın ya da senden fonumu çekerim. | Open Subtitles | انت تقوم بهذه الصفقة او اقوم بالغاء تمويلي |
Sana bu anlaşmayı ayarlamak için bir sürü torpil yaptı. | Open Subtitles | لقد كان عليها فعل الكثير لتحصل لك على هذا الإتفاق |
Güvence mi istiyorsun? bu anlaşmayı senin yüzünden kaybedersem, seni öldüreceğimden emin olabilirsin. | Open Subtitles | اسمع، تأكد من أني سأقتلك إن خسرت هذه الصفقة بسببك |
bu anlaşmayı bozmaktansa iki kök dişinin ağrımasını yeğlersin. | Open Subtitles | كلا، ولكننى أفضل الوجع فى ضرسين للعقل على أن أفوت هذه الصفقة ؟ |
Hâlâ bu anlaşmayı yapabiliriz. Kardeşinin milyar dolarların üzerine işemesine izin verme. | Open Subtitles | مازال يمكننا عقد هذه الصفقة لا تدع أخيك يضيع مليار دولار |
bu anlaşmayı ben hazırladım böylece hükümetim virüsü kontrol altına alıp yok edebilecek. | Open Subtitles | لقد اعددت هذه الصفقة حتى تتمكن حكومتى من تدمير الفيروس |
bu anlaşmayı ben hazırladım böylece hükümetim virüsü kontrol altına alıp yok edebilecek. | Open Subtitles | لقد أعددت هذه الصفقة حتى تتحكم حكومتى فى الفيروس وتدمره |
Griff, bu anlaşmayı yapalım. Sonra lütfen beni bu lanet yerden çıkarıp New York'a götür delirmeden önce. | Open Subtitles | إذا أنجزنا هذه الصفقة عندئذ أرجوك أخرجني من هنا إلى نيويورك حتى لا أجن |
Ama eğer devamını almak istiyorsan, ...bu anlaşmayı hemen bugün yapmalıyız. | Open Subtitles | , ولكن اذا كنت حتي لاتود رؤية اي واحد منه . نحن بحاجة الي عقد هذه الصفقة اليوم هل فهمت ذلك ؟ |
bu anlaşmayı anlarsa, gerçekten üzülür. | Open Subtitles | إن اكتشف أمر هذا الاتفاق سيكون الأمر غير مريح |
Bay Söze, sizden bu anlaşmayı durdurmanızı istiyor. | Open Subtitles | السيد سوزي يرغب في ان توقفوا هذا الاتفاق |
..bu anlaşmayı kabul etmekte kararsızdım. | Open Subtitles | لم أكن قد قررت أن أقوم بهذه الصفقة أساساً |
Herhangi bir mazeretsiz devamsızlıkta, okulda işlenen herhangi bir disiplin suçunda, bu anlaşmayı iptal edebilir ve beni istediğiniz bir okula gönderebilirsiniz. | Open Subtitles | أى غياب بدون أعذار, و أى عقوبات بالمدرسة يمكنك أن تبطل هذا الإتفاق و ترسلنى إلى أى مدرسة تريدها |
Zaten amacımız hiçbir zaman bu anlaşmayı gezegen dışına vermek değildi. | Open Subtitles | لاتخاذ هذا العقد خارج العالم ، وعلى أي حال. |
Eğer bu anlaşmayı yaparsan ömrünün sonuna kadar pişman olacaksın. | Open Subtitles | اذا نفذت هذه الاتفاقية ستندم عليها لطيلة حياتك |
Sırtından bıçaklamak mı? bu anlaşmayı yapamasaydım beni kovacağını söylemiştin. | Open Subtitles | لو لم أقم بإتمام تلك الصفقة قلت بأنّك ستقوم بطردي |
Sen bizim bitiricimissin ve bu anlaşmayı bitirmemize yardım | Open Subtitles | انت من ينهى الصفقات وستساعدنى لأنهاء هذه الصفقه |
bu anlaşmayı ben ayarladım. | Open Subtitles | إنها صفقتى أنا الذى عقدتها |
Bir sürü insan bu anlaşmayı yapmak isteyecektir Fakat bizim bir geçmişimiz var | Open Subtitles | والكثير من الناس سيريدون عمل هذا التعاقد لكن التاريخ بجانبنا |
bu anlaşmayı 10'un üzerinde tutmak iyi olurdu. | Open Subtitles | من الأفضل أن نبقي هذه التسوية فوق العشرة |
Elliot zahmet çekmeden bu anlaşmayı kazanacak. | Open Subtitles | الثانية السلام عليك يا مريم كنت أفضل التأكد من إليوت لا سحب هذه الصفقة من على الطاولة. |
Ya bu anlaşmayı kabul edersin yada onları yersin. | Open Subtitles | فلتقبل بهذا الإتفاق أو فلتأكل سلعتك تلك |