Bu aynı oda, bu da aynı bilgisayar. Ben de aynı kişiyim. | Open Subtitles | هذه نفس الغرفةِ، هذا نفس الكمبيوتر و هذا انا |
Bu aynı kadın. Sana şunu söyleyeyim... | Open Subtitles | هذه نفس السيدة أستطيع أن أؤكد من الطريقة التى |
Evet, Bu aynı giysi, Şu an tam ona bakıyorum | Open Subtitles | أجل، إنه نفس الرداء، ها أنا أنظر إليه الآن |
Bu aynı virüs Namibia'da binlerce kişiyi öldüren o virüs. | Open Subtitles | انه نفس الفيروس الذي... أودى بحياة آلاف الأشخاص في ناميبيا. |
- Bir fikrim var. Bu aynı balo salonu.. | Open Subtitles | وجدتها ، إليك هذه الفكرة هذه هي نفس قاعة الرقص التي كانت حفتلكم بها |
Tanrım, Bu aynı ölmeden önce... büyükanneme bakmak gibi. | Open Subtitles | يا إلهي , هذا مثل الإعتناء بجدتي تماماً قبل أن تموت |
Eğer Bu aynı kaset ise Bay Vail bunu nereden buldu? | Open Subtitles | من أينَ أتى السيد "فيل" بهذا الشريط إن كان هو نفس الشريط ؟ |
Bu aynı herif. Aynı herif! | Open Subtitles | إنّه نفس الشخص إنّه نفس الشخص! |
Eğer Bu aynı gemiyse, bu gemi çok eski. | Open Subtitles | إنها نفس السفينه كل الأشياء قديمة |
Eğer Bu aynı katilse, daha yeni başlıyor demektir. | Open Subtitles | إذا هذا نفس القاتل، هو فقط بدء. |
Bu aynı adam mı? | Open Subtitles | هَلْ هذا نفس الرجلِ؟ / مليمتر. |
Hasiktir! Bu aynı ev mi? | Open Subtitles | اللعنه هل هذا نفس المنزل؟ |
- Bu aynı silahlar. - Yağmalanan silahlar. | Open Subtitles | هذه نفس الأسلحة اللصوص مسكوا بالغنيمة |
Tony, Bu aynı adam - buraya daha önce gelenle. | Open Subtitles | تونى , إنه نفس الرجل . الذى كان هُناك |
- Ben sana inanıyorum, Mark. - Bu aynı belirgin gidişat, Laura. | Open Subtitles | (ـ أنا أصدقك ، يا (مارك (ـ إنه نفس النمط الواضح ، يا (لورا |
Hayır, görünüşe göre, Bu aynı kişi Kinlaw ve Tiel adında iki beyefendiyi vurarak öldürmüş. | Open Subtitles | لا,هذا لا يبدو انه نفس الشخص الذي اطلق النار وقتل رجلين يدعيان كينلاو وتيل |
Anlaşılan tavsiyemi dinlemişsin. Bu aynı kaplumbağa mı? | Open Subtitles | أرى أنكِ أخذت بنصيحتي هل هي نفس السلحفاة؟ |
Bu aynı insanların bir araba kazasının oluşunu ağır çekimde anlatmaları gibi. | Open Subtitles | هذا مثل عندما يوصف الناس حادث تصادم يحدث بالحركة البطيئة. |
Bu aynı şakayı ikinci yapışın, Joy. | Open Subtitles | وهذا هو نفس نكتة مرتين، الفرح. |
Bu aynı ses. | Open Subtitles | إنّه نفس الصوت. |
Bu aynı gemiyse, o zaman bu gemi çok eski. | Open Subtitles | إنها نفس السفينه هذه الأشياء قديمة |
Bu aynı uzayda yeni bir araç yapmak gibi birşeydir fakat bunlardan daha uzun mesafeler ve daha fazla fiziksel risk bulunmaktadır. | TED | انها مثل السباحة خارج المركبة في الفضاء، ولكن على مسافات أكبر بكثير ، وبمخاطرة أكبر بكثير. |
Monk,Bu gece senin için sıkıntılı bir gece... Komiser Bu aynı güvercin. | Open Subtitles | ـ مونك لابد ان ليلتك كانت قاسية ـ كابتن انها نفس الحمامة |
Yani, sanırım çalışmanın, benimkinin bir türevi olduğunu kabul etmezsin ama Bu aynı elinde fırça olan bir maymunun Van Gogh ile uzaktan akraba olduğunu söylemek gibidir. | Open Subtitles | حسناً, انا افترض بأنك تجادلني على أن عملك مشتق من عملي ولكن هذا يشبه القرد مع فرشاة الرسام |
Ama Bu aynı nöron bazen ben basitçe başka birine dokunulduğunu seyrettiğimde de uyarılır. | TED | ولكن نفس هذا العصب في بعض الحالات ينشط عندما أقوم ببساطة بلمس شخص آخر |
Ki Bu aynı zamanda seninle tanışmamızın da 20. yıl dönümü oluyor. | Open Subtitles | لأول يوم بالصف الثالث مما يعني أيضاً الذكرى العشرون لأول مرة قابلتك |
Sanırım Bu aynı zamanda ketum olmayı da gerektiriyor. | Open Subtitles | أفترض أن هذا يعني احتفاظها بحرية قرارها وخططها أيضًا. |