| evet, Bu bıçağı tanıyorum. bu oğlumun, korunma için. | Open Subtitles | أجل , أميز هذا السكين ابني يحمله معي دوماً لحمايته |
| Bilmek istediklerimi söylemezsen Bu bıçağı alıp seni buracıkta deşivereceğim. | Open Subtitles | إن لم تخبرني بما أريد معرفته، سآخذ هذا السكين وسأشَرِّحُك، هنا، حيث تقف. |
| Beni dinlemen gerek! Bu bıçağı yanında tut ve o senin bir parçan olacak! | Open Subtitles | عليكِ أن تسمعينني, أمسكي هذا السكين وسوف تصبح جزء منكِ ومن زمانكِ |
| böyle günlerde Bu bıçağı bir ustura kadar keskin tutmayı. | Open Subtitles | أن أبقي هذه السكين حادة كشفرة الحلاقة ليوم مثل هذا |
| Eğer Bu bıçağı benden almazsan bununla sana korkunç şeyler yapacağım. | Open Subtitles | إذا لم تتناول هذه السكين مني فسأفعل شيئا شنيعا بها |
| Ken, ben ve kardeşim, Bu bıçağı hak edecek en iyi kişi olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | كين انا و اخى نعتقد انك افضل واحد تتعامل مع هذا النصل نتمنى ان تصنع الذ المؤكولات بمساعدتها |
| Savunma, sanığın Bu bıçağı çalmaya teşebbüs edebileceği hiç bir yolun olmadığını gösterecek. | Open Subtitles | الدفاع سَيُصوّرُ بأنه مستحيل أن الدفاع حاولَ سَرِقَة هذا السكينِ |
| Gerek olursa halatları kesmek için Bu bıçağı kullanın. | Open Subtitles | استخدمي هذه السكينة لو احتجت قطع حبال |
| Ama onu iyileştirmezsen Bu bıçağı boğazına sokacağım. | Open Subtitles | ولكن يمكنك إصلاح له الآن، أو هذا السكين هو الذهاب في الحلق. |
| - Evet, efendim. - Şimdi sizden Bu bıçağı incelemenizi istiyorum. | Open Subtitles | نعم سيدى - اٍننى أطلب منك اختبار هذا السكين - |
| Biliyor musun, öfkeni kontrol edebilirsen kimse Bu bıçağı elinden alamaz. | Open Subtitles | تعملت كيف تتحكم .... فى غضبك لا تدع أحد يأخذ هذا السكين منك أبداً |
| Şey, Yzma bana Bu bıçağı fırlattı ve bana onları, anlarsınız, öldürmemi söyledi. | Open Subtitles | , حسناً . ايزما قذفت لى هذا السكين تواً - , وطلبت منى كما تعلم . أن أتخلص منهم |
| Bu bıçağı aldığınızı kabul ettiniz. | Open Subtitles | هل أعترف أنك اشتريت هذا السكين. |
| - Ne? ÖIdür onu. Al Bu bıçağı ve onu ağzından bıçakla. | Open Subtitles | أُقتله,خُذ هذا السكين وإطعنه في فمه |
| Bu bıçağı boğazına soktum. | Open Subtitles | جعلني أضع هذا السكين في حنجرته. |
| O yüzden gerisini getirmeyeceksen, Bu bıçağı elinden bırakacaksın. Ve oturacaksın! | Open Subtitles | لذا إذا أردنا أن نكمل الطريق يجب أن ترمي هذه السكين وتجلس |
| Normalde böyle gözükmüyorum ve kesinlikle Bu bıçağı da kullanmak istemiyorum. | Open Subtitles | عادةً لا ابدو بهذا الشكل وبالتأكيد، لا ارغب في إستخدام هذه السكين |
| Komiserim, dışarı çıkmadan önce kendimi yaktım sonra da Bu bıçağı elime yapıştırdım. | Open Subtitles | انظر ايها الرقيب، لقد أحرقت نفسي قبل أن أخرج ثم ألصقت هذه السكين بيدي |
| Kafana Bu bıçağı geçirince daha iyi olacak mı bakalım, piç kurusu! | Open Subtitles | حسناً، لنرى إن كان يُناسب أفضل من هذه السكين حينما . تقطع حنجرتك أيّها الوغد |
| O haklı. Bu bıçağı hareket ettirme. | Open Subtitles | حسنا هو لايزال على حق لاينبغي عليك تحريك هذه السكين . |
| Bu bıçağı yeni dünyaya götür sevgili evladım. | Open Subtitles | ابني المحبوب خذ هذا النصل معك الى العالم الجديد |
| Eğer benim tarzımda yapsaydık Bu bıçağı kalbine saplar ve harika bir gün derdim. | Open Subtitles | و إن كان الامر بيدي كنت لآخذ هذا النصل و أغرسه في قلبك و سأطلق على ذلك اليوم يومًا عظيمًا |
| Bir elin Bu bıçağı kaldırdığını görüyorum. | Open Subtitles | أري يد ترفع هذه السكينة. |