"bu bahar" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذا الربيع
        
    • واثناء الربيع
        
    • الرّبيع
        
    bu bahar -- Long Island Brookhaven'da bir çarpıştırıcı var -- bu bahar, kara delikler oluşturacak bir deney yapılacak. TED وفي هذا الربيع ، هناك مصادم "Brookhaven" في لونغ أيلاند -- هذا الربيع سيكون لديهم تجربة حيث تنتج ثقوب سوداء.
    Genç dostlarım, bu bahar sizlerin. Open Subtitles أيها الأصدقاء الشباب هذا الربيع سيكون لكم
    - Pembeyle pek gitmez. - Pembe, bu bahar moda değil. - Billy Blim, insanları delirtiyor. Open Subtitles الوردي ليس موضة هذا الربيع بيللي بليم يقود الناس للجنون
    Çiftci takvimine baktım. bu bahar çamurlu geçecekmiş. Open Subtitles لا، لقد فحصت تقويم المزارعين ومتوقع أن هذا الربيع سيكون موحل
    bu bahar eskisine çok benzeyen bir ağaç getirtip diktirdi. Open Subtitles واثناء الربيع قام بزرع شجره أخرى تشبه السابقه كثيرا
    Hey, Moody bu bahar bir kitabım çıkacak. Open Subtitles سأصدر كتاباً إبّان الرّبيع
    Chiaki, okula bu bahar nakil gelmişti değil mi? Open Subtitles لقد انتقل تشاكي إلى مدرستنا هذا الربيع, صحيح؟
    Marshall bu bahar mezun olduğunda, artık bir avukat olacak. Open Subtitles عندما يتخرج مارشال هذا الربيع ، سيكون محامي
    bu bahar şansın döner sanmıştım ama şu haline bak. Open Subtitles وإعتقدت أنك كنت في الحقيقة مطوي علي هذا الربيع
    Aslında, bu bahar da yeminimizi tazeleyeceğiz, değil mi? Open Subtitles و في الحقيقة, سوف نجدد نذورنا هذا الربيع, أليس كذلك؟
    bu bahar için on yıldan fazla bekledi ve artık zamanı geldi. Open Subtitles انتظر هذا الربيع قرابة عقد من الزمان، وقد حانت اللحظة الآن
    bu bahar, kutsal adamızı ve kutsal topraklarımızı kuşatacaklar. Open Subtitles ‫هذا الربيع سيحاصرون جزيرتنا المقدسة‬ ‫وأرضنا المقدسة‬
    bu bahar ayında, havalar ısınmadan hemen önce bir gece uyku tutmadı ve yüzmeye gittim. Open Subtitles في هذا الربيع وقبل ان يزداد الجو حرارة لم استطع النوم في ليلة لذا جئت هنا لأسبح
    Raul ve ben gerekiyordu bu bahar evli olmak. Open Subtitles انا وراول كان من المفترض ان نتزوج خلال هذا الربيع.
    - bu bahar hiç kimseye sığır satmayacağım dediğini kendim duydum. Open Subtitles -أنه لن يبيع رأس ماشية واحدة هذا الربيع -حسنا ؟
    bu bahar diğer iki çavuştan önce terfi almışsın. Open Subtitles انت زكيت هذا الربيع على ضباط اثنين
    "Uluslararası Uzay İstasyonu'na yapılacak 31. sefer bu bahar gerçekleştirilecektir." Open Subtitles البعثة رقم " 31 " ستنتطلق هذا الربيع إلى محطة الفضاء الدولية
    Ben de bu bahar Janie mezun olduktan sonra onun yanına taşınırım diyordum. Open Subtitles - وقد كنت افكر بعد تخرج جيني هذا الربيع, سوف انتقل معها.
    bu bahar bir grup oluşturuyorum. Crosby, Stills, Nash, ve Young ile. Open Subtitles (أقوم بدور (كيسينغر وسأستقبل (كروسبي) ، (ستيلز) ، (ناش) و(يونغ) هذا الربيع
    bu bahar çok yağmur yağdı. Open Subtitles أمطرت قليلاً هذا الربيع
    bu bahar... eskisine çok benzeyen bir ağaç getirtip diktirdi. Open Subtitles واثناء الربيع قام بزرع شجره أخرى تشبه السابقه كثيرا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more