"bu bir yalan" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذه كذبة
        
    • هذا كذب
        
    • تلك كذبة
        
    • إنها كذبة
        
    • هذه كذبه
        
    • هذهِ كذبة
        
    • ذلك كذب
        
    • انها كذبة
        
    • إنّها كذبة
        
    • هذا كَذب
        
    • هذا هو كذبة
        
    • أنها كذبة
        
    Bu bir yalan olmalı. İkisi de dişi, yoksa ben mi yanılıyorum? Open Subtitles يجب أن تكون هذه كذبة فكلاهما انثى، أم هل أنا مخطئة؟
    - Kız kardeşimi 500 dolar dolandırdı. - Hey, Bu bir yalan! Open Subtitles لقد احتال على أختي ب 500 دولار - هييي, هذه كذبة -
    Bu bir yalan ve böyle bir yalan savaşa yol açabilir. Open Subtitles هذه كذبة نوع الكذبة التي قد تُؤدي إلى حرب
    Bu bir yalan. Öyle yaptığında yalan söylediğini anlıyorum, kaltak. Open Subtitles هذا كذب ، عندما تفعلين هذا أعرف أنك تكذبين يا ساقطة
    Bu çılgın deneylere kendimi kobay yapacağım ve kendime yapabildiğim her şeyi yaptığımı söyleyip duruyorum ama Bu bir yalan. Open Subtitles سأرغم نفسي على هذه العلاجات المجنونة, وأنا أواظب على إخبار نفسي أني أقوم بكل شيئ أستطيعه, لكن هذا كذب.
    Evet ama Bu bir yalan ve Kyle'ın yalan söyleyemediğini biliyorsun. Open Subtitles أجل , لكن تلك كذبة وأنت تعرف كيف يتعامل كايل مع الكذب
    Tamam, Bu bir yalan. Ama son zamanlarda, kontrolden çıkmıştın, Open Subtitles حسناً, إنها كذبة, لكنكِ كنتِ خارجة عن السيطرة مؤخراً
    Bu bir yalan. Beau, bunu asla yapmaz. Open Subtitles هذه كذبه, "بو" لايفعل ذلك .أنا أعرف أفضل
    Bu bir yalan. Open Subtitles أنه لم تكن هناك أي إصابات أخرى. هذه كذبة.
    Bu bir yalan. Open Subtitles اتصلوا بإريك أو إنجريد إو بيترا هذه كذبة
    Onun Titanic fahişesi olduğu söylentileri var. Bu bir yalan! Fraida, Titanik'e adımını dahi atmadı! Open Subtitles كانت مرشحة لفلم تيتانك- هذه كذبة فريدا لم ترُشح ابدا لتيتانك -
    Bu bir yalan. Arabanin motoru Japonya'da yapiliyor. Open Subtitles هذه كذبة محركات اوريون تصنع فى اليابان
    Bu bir yalan yalan değil,onu gördüm , onunla savaştım Open Subtitles انه من المؤكد ان ساحر الظلام عائد مرة اخرى هذه كذبة هذه ليست كذبة , لقد رأيته , لقد قاتلته- اعتراض , سيد بوتر-
    Bu bir yalan! Bu adam beni elektrikli sandalyeye götürecek. Pislik! Open Subtitles هذه كذبة ذلك الرجل المقعد وشى بي، الوغد
    Evet, Bu bir yalan. Sana karşı dürüst olmamı mı istiyorsun? Open Subtitles -نعم , هذا كذب هل تريد أن أكون صادق معك ؟
    Amerikalılar FBI'ın adalet ve doğruyu simgelediğini düşünüyorlar ama Bu bir yalan. Open Subtitles تعتقد أمريكا أن المباحث الفيدرالية ترمز للحقيقة والعدالة لكن هذا كذب
    Kendimizi daha iyi hissetmek için... bunlardan fazlasıymışız gibi davranıyoruz, ama Bu bir yalan. Open Subtitles وندعي أننا أكثر من ذلك لنجعل أنفسنا نشعر بتحسن ولكن هذا كذب
    Bu bir yalan. Yemin ederim büyücüyü daha önce görmedim. Open Subtitles تلك كذبة أقسم، لم أرى ذلك العرّاف من قبل
    [Türkiye'nin 76 milyon nüfusu AB'ye katılıyor] Bu bir yalan, tamamen yalan. TED [انضمام تركيا ذات ال76 مليون للاتحاد] هذة كذبة، إنها كذبة تمامًا.
    Bu bir yalan, değil mi? Open Subtitles هذه كذبه, أليس كذلك؟
    Bu bir yalan. Open Subtitles -أترَ ، هذهِ كذبة ، هذهِ هناك كذبة .
    Şahsi fikrim bence Bu bir yalan. Open Subtitles شخصيا أعتقد ان ذلك كذب
    - Hayır. - Öyleyse evlilik yok, Bu bir yalan. Open Subtitles لم يفعل - اذن ، ليس هناك زواج ، انها كذبة -
    Bu bir yalan. Open Subtitles إنّها كذبة
    Bu bir yalan. Open Subtitles هذا كَذب.
    Bu bir yalan. Open Subtitles هذا هو كذبة
    - Bu bir yalan. Open Subtitles أنها كذبة. لا، لا. لا يمكن أن يكون.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more