"bu bombayı" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذه القنبلة
        
    • هذه القنبلةِ
        
    • تلك القنبلة
        
    bu bombayı, genelde, 3. ya da 4. randevuda patlatırım, ama evet. Open Subtitles عادة أفجر هذه القنبلة في الموعد الثالث أو الرابع ولكن ، نعم
    'O Lordum, bu bombayı kutsa... ..ve bomba düşmanlarını senin rızan ile küçük parçalara... ..ayırsın.' Open Subtitles يا سيدى ، بارك هذه القنبلة اليدوية التى ستحول الأعداء إلى قطع صغيرة فى رحمة
    Bir adım daha atarsan bu bombayı bırakırım. Open Subtitles إذا خطوت خطوة واحدة سأسقط هذه القنبلة اليدوية
    bu bombayı bulmalı ve jürinin mahkûmiyet vermesi olasılığına karşı da bir şekilde imha etmeliyiz. Open Subtitles نَحتاجُ للإكتِشاف حول هذه القنبلةِ وتُعطّيلُها بطريقةٍ ما في حالة هيئةِ المحلفين تَجيءُ مَع إتهام
    Yani, eğer bu bombayı güvenlik kartı olmadan dışarıya çıkarabilecek birisi varsa, o benim. Open Subtitles إذا كان هناك أحد ما يستطيع أن يخرج تلك القنبلة بدون بطاقة أمنية، فهى أنا
    Eğer bu bombayı sen yapmadıysan bu şemayı neden çizdin? Open Subtitles لماذا ترسم هذا التخطيط إذا لم تكن تنوى بناء هذه القنبلة ؟
    Ama bildiğin gibi bu bombayı durdurmamıza yardım edebilecek bilgilere sahip. Open Subtitles ولكن لديها معلومات ستساعدنا لايجاد هذه القنبلة
    - Mossad. Görünüşe göre bu bombayı senin kütüphaneci yapmamış. Open Subtitles نعم، واضحٌ أنّ أمين المكتبة لم يصنع هذه القنبلة.
    Evet fakat annenin sana söylemediği şey bu bombayı infilak ettirmek için küçük ama çetrefilli sorunu çözmemiz gerektiği. Open Subtitles نعم،لكن أمك لم تخبرك بأنه لتفجير هذه القنبلة يجب علينا حل بعض الامور المعقدة
    Eğer yangın yaklaşırsa bu bombayı yangının merkezine atarsın. Open Subtitles إذا إقترب الحريق إرمي هذه القنبلة إلى قعر النار.
    Bu şehir için zor seçimler yapmak zorundaydım. Ve bu bombayı oraya göndermeye karar verdim. Bu büyük problemi çözmek için. Open Subtitles وأن أرسل هذه القنبلة إلى هُناك لتخلص من المشاكل.
    Ve şehrin sorunlarından kurtulmak için bu bombayı oraya gönderdim. Open Subtitles وأن أرسل هذه القنبلة إلى هُناك لتخلص من المشاكل.
    bu bombayı uçağa getiren adam bir şeyler deneyebilir. Open Subtitles الرجل الذي أحضر هذه القنبلة على الطّائرة ربما يحاول فعل أمرًا ما.
    bu bombayı ...biyoteknoloji şirketine gönderecekti. Open Subtitles كان سيقوم بإرسال هذه القنبلة لشركة تكنولوجيا حيوية.
    bu bombayı alıp binaya doğru, şu tarafa gideceğim. Open Subtitles سوف آخذ هذه القنبلة وأتجه نحو المبنى في هذا الإتجاه
    Al bu bombayı duvara yerleştir. Ben uzaktan patlatacağım. Open Subtitles خذ هذه القنبلة الى الفجوة التي في الجدار ساجد طريقة لتفجيرها
    bu bombayı bir an önce şehirden çıkarın. Open Subtitles لكن أخرجوا هذه القنبلة خارج مدينتي بأسرع وقت ممكن.
    bu bombayı kapatmak zorundayız. Open Subtitles نحن يَجِبُ أَنْ نغلق هذه القنبلةِ.
    bu bombayı durdurmamız lazım. Open Subtitles نحن يَجِبُ أَنْ نَوقّفَ هذه القنبلةِ.
    Hayatta olduğunu gösteriyor bu! bu bombayı patlatamazlar, ...sen bir insansın! Open Subtitles ذالك يعني أنك حي ولا يمكنهم تفجير تلك القنبلة
    Almanlar'ın bu bombayı kullanmasına engel olmaya çalışıyordu. Open Subtitles محاولاً منع "ألمانيا" من استخدام تلك القنبلة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more