"bu davadaki" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذه القضية
        
    • هذه القضيّة
        
    • لهذه القضية
        
    • بهذه القضية
        
    • بهذه القضيّة
        
    • في تلك القضية
        
    Bu davadaki delilleri geçen bahardaki 16 günlük bir periyod üzerinde yoğunlaştıracağız. Open Subtitles والدليل في هذه القضية سيركز على فترة 16 يومًا في الربيع المنصرم.
    Bunca dinleme, Bu davadaki aylarca çalışma, gitti. Aynen senin gibi, gitti. Open Subtitles المراقبة بأكملها ، وكل تلكَ الأشهر من العمل بشأن هذه القضية ، قد ذهب ، مثلك أيضاً
    Dün gece bana söylediğine göre... Bu davadaki çalışmalarını 5 yıldır büyük bir ilgiyle izliyormuş. Open Subtitles لقد أخبرني مساء أمس أنه كان يتابع عملك على هذه القضية باهتمام بالغ خلال السنوات الخمس الماضية
    Bu ve diğer sebeplerden ötürü Bu davadaki kaçırılma olayının paravan olduğuna inanıyoruz. Open Subtitles إذن لذلك ولأسباب أخرى ، نعتقد أنّ الإختطاف في هذه القضيّة عبارة عن تظاهر
    Sayın Yargıç, Bu davadaki kanıtları incelemem esnasında Coney Island Kafesini de ziyaret ettim. Open Subtitles فضيلتك، في سياق فحص الادلة لهذه القضية قمت ايضا بزيارة مقهى كوني آيلاند
    Bu davadaki FBI modelini izlemek bence sadece katili kaçırmamıza değil aynı zamanda yeni kurbanlara ve yeni ölümlere de neden olacak. Open Subtitles بي. أي بهذه القضية, لن يفشل الإمساك بالقاتل فقط,
    Bu davadaki yardımınız için teşekkürler. Open Subtitles شكراً لمُساعدتكِ بهذه القضيّة.
    Bu davadaki başarısızlığımdan sonra... beni tutmak için pek çaba göstereceklerini sanmam. Open Subtitles بعد الطريقة التى عالجت بها هذه القضية ذلك لن يكون سريعآ حتى يمنعونى من دخول الباب
    Bu davadaki çalışmalarından dolayı jüri üyelerine teşekkür ederiz. Open Subtitles تُشكر هيئة المحلّفين على خدماتها في هذه القضية
    Jüri üyeleri, Bu davadaki hizmetiniz için size teşekkür etmek istiyorum. Open Subtitles أعضاء المحلفين أريد شكركم لخدمتكم في هذه القضية
    Ve Bu davadaki arabulucu olarak eminim bunu takdir edersiniz. Open Subtitles وكالحكم في هذه القضية أنا متأكد انكم ستقدرون ذلك
    Genelde, parçalanmış, eski yığınları kontrol ederdim ama Bu davadaki araçlar sevimliler! Open Subtitles انا عادة اعمل على ركام محطم قديم كأدلة لكن الدراجات في هذه القضية إنها جميلة
    Bu davadaki hırsının, olağanüstü ve sağlam temelli profesyonelliğinden kaynaklandığını düşünmek çok güzel olurdu. Open Subtitles يكون من الأفضل أن تفكري أن اصرارك في هذه القضية هو علامة واضحة للاحترافية
    Jennifer, Bu davadaki ajanımız. Open Subtitles جينيفر هي عميلتنا المسؤولة عن هذه القضية
    Jennifer, Bu davadaki ajanımız. Open Subtitles جينيفر هي عميلتنا المسؤولة عن هذه القضية
    Neyse ne, Bu davadaki çatlağın anahtarı o. Open Subtitles أياً ما يكون فهو المفتاح لكسر هذه القضية
    Mike O'Donnell'dan mektup getirdim. Bu davadaki eşten! Open Subtitles أنا لدي رسالة من مايكل أودونيل إنّه الزوج في هذه القضية
    Bu mahkeme, nihai bir karara varabilmek için bilgi ve tavsiye almak ve Bu davadaki araştırma süresini belirlemek için uzman bir psikiyatrist raporuna ihtiyaç duymaktadır. Open Subtitles وهو بمثابة دليل على الحكم النهائي واستنادا على تقرير الطبيب النفسي ومعلوماته عن هذه القضية
    Sadece bu da değil, Bu davadaki kendi başına halletme tarzın için bir takdir yazısı da koydum. Open Subtitles ليس ذلك فقط، وضعتُكِ للتوصية في الطريقة التي تعاملتِ بنفسكِ على هذه القضية.
    Bu davadaki bütün bilgilerimiz... Open Subtitles كلّ المعلومات بخصوص هذه القضيّة...
    Bu davadaki DNA analisti o muydu? Open Subtitles كانت قالت ان المحلل الحمض النووي لهذه القضية.
    Burada bulunmamızın sebebi Bu davadaki gerçekleri öğrenmektir. Open Subtitles إننا متواجدون هنا جميعا لمعرفة الحقائق الخاصة بهذه القضية
    Düşünüp taşının ve sağduyunuz size, Bu davadaki asıl avcıyı söylesin. Open Subtitles كيف تجمعون القطع سوياً والاستدلالبالمنطقعلى.. المفترس الحقيقي في تلك القضية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more