| Bu davalar incelendiğinde, dörtte üçü görgü tanıklarının sahte anıları yüzünden kaynaklanıyordu. | TED | و بعد تحليل هذه القضايا ثلاثة ارباع منهم سببهم ذكرى خاطئة لشاهد عيان |
| Bazen Bu davalar gerçekten velayeti alma arzusundan çok, kırgınlıklarla ilgilidir. | Open Subtitles | أحياناً، تتراوح هذه القضايا.. بين التسبب في الأذى العاطفي، و الرغبة الحقيقيّة في الحصول على الحضانة |
| Bu davalar kuşku götürmez şekilde birbirine bağlı. | Open Subtitles | هذه القضايا مرتبطة دون شك |
| Önümüzdeki birkaç hafta baştan aşağı Bu davalar üzerinde çalışacaksınız. | Open Subtitles | في الأيام القليلة القادمة، ستعملون على تلك القضايا قلباً وقالباً |
| Sen Bu davalar için yaşıyorsun, Jamie. Onlar seni besliyor. | Open Subtitles | أنت تعيشين لأجل تلك القضايا يا (جايمي) , إنّها تغذّيكِ |
| - Bu davalar hakkında seninle konuşmaya devam edemem. - Nedenmiş o? | Open Subtitles | -جورج)، توقف، لا يمكنني التحدث عن تلك القضايا) |
| Bu davalar kuşku götürmez şekilde birbirine bağlı. | Open Subtitles | هذه القضايا مرتبطة دون شك |
| Bu davalar 35 yıllık Harry. | Open Subtitles | (هاري), هذه القضايا عمرها 35 سنة. |
| Bu davalar New York Times'a manşet olmaz ama ikramiyelerimizi artıracağı kesin. | Open Subtitles | (تلك القضايا لن تجعلنا الأول بـ (نيويورك لكنها قطعاً ستزيد من مكافآتنا المالية |