Kendine iyi bir gösteriş mekanı bulamayınca, Bu erkek, tehlikeli şekilde bir hava deliğine yakın duruyor. | Open Subtitles | غير قادر على تامين مكان عرض جيد لنفسه يقف هذا الذكر قريبا جدا من ثقب صخري |
Bu erkek, sahilin bu bölümündeki bütün dişilere sahip çıkan hayvan tarafından görülüyor. | Open Subtitles | يعرف هذا الذكر انه قد تمت ملاحظته من ذكر قوي كبير والذي يسيطر على كل الإناث في هذا الجزء من الشاطئ. |
Bu erkek olabildiğince hızlı otlanmalı. | Open Subtitles | هذا الذكر يجب أن يأكل بسرعة قدر المستطاع |
Bu erkek kırmızı ve turuncu çiçekleri tercih ediyor. | Open Subtitles | يفضّل هذا الذكر الزهور الحمراء والبرتقالية. |
- Bu erkek. | Open Subtitles | هذا ولد |
Bu erkek, bileğindeki parfümden kuyruğuna biraz daha sürüyor. | Open Subtitles | يُضيف هذا الذكر المزيد من عِطر غدة معصمه على ذيله. |
İki yaşında ergenliğe ulaşmış olmasına rağmen Bu erkek hâlâ annesinin yanında. | Open Subtitles | بعمر سنتين، يصل هذا الذكر الشاب سن المراهقة لكن علاقته ما تزال وطيدة بأمه |
Bu erkek, yaklaşık 5 aydır su altında beslenerek, gelişerek, bu an için hazırlanıyor. | Open Subtitles | هذا الذكر قد عاش تحت الماء منذ ما يقرب من خمسة أشهر، يتّغذي، وينّموّ، إستعدادا لهذه اللّحظة |
Ama Bu erkek yiyecek eksikliğinden zayıf düştü ve bir rakip meydan okuyor. | Open Subtitles | لكن هذا الذكر أنهكه الجوع و يشكل أي معتد تحد كبير |
Bu erkek, eski hükümdarın yavrularını öldürmeye çalışacak. | Open Subtitles | سيحاول هذا الذكر قتل أيّ من أشبال الحاكم القديم |
En iyi döneminde olmasına rağmen, Bu erkek, haftalardır süren yoğun rekabet yüzünden yorgun. | Open Subtitles | رغم أن هذا الذكر في ريعانه فقد أنهكَته أسابيعَ من المنافسة الضارية |
Bu erkek sanki onu takip etmesini istiyor. | Open Subtitles | يبدو هذا الذكر متحمّسًا لأن يتبعه الصغير |
Şimdi Bu erkek gelecek yılki yavruların babası olduğundan emin olmalı. | Open Subtitles | على هذا الذكر أن يتأكّد أنه سيكون والد نسل العام القادم وحده |
Bu erkek olanının; uzun, etli, aşağı dönük bir burnu var. | Open Subtitles | هذا الذكر بأنفه الطويل السميك المعلق |
Bu erkek bir eş için savaşamayacak kadar ufak ama başka bir planı var ve oldukça sinsice. | Open Subtitles | هذا الذكر صغير جداً للمحاربة على زوجة، لكن لديه خطة أخرى... وهي خطة سرّية. |
Bu erkek çayıra tek başına hükmediyor. | Open Subtitles | يقوم هذا الذكر وحده بالسيطرة على المرج |
Pasifik Okyanusu açıklarında tek başına beslendikten sonra Bu erkek, her yıl olduğu gibi onu bekleyen eşinin yanına, buraya, Galapagos'a döndü. | Open Subtitles | بعد الأكل وحيدًا فوق المحيط الهادئ "فقد عاد هذا الذكر هنا إلى "جلاباجوس كما يعتاد كل عام |
Bu erkek orman kırkayağı ağaçlardan yukarıya doğru tırmandığında daha fazla şansı olacağının farkında. | Open Subtitles | (هذا الذكر ل(دودة الغابات الألفية يعلم أنه سيزيد من فرصه عن طريق التوجه للأعلى .إلى الأشجار |
Bu erkek deniz aslanı yalnız avlanıyor. | Open Subtitles | هذا الذكر يصيد بمفرده |
Bu erkek uykuyu fazla kaçırmış. | Open Subtitles | تأخر هذا الذكر في نومه |
- Bu erkek. | Open Subtitles | - هذا ولد... وهذه بنت - |