"bu eyalette" - Translation from Turkish to Arabic

    • بهذه الولاية
        
    • هذه الولاية
        
    • في الولاية
        
    • عِنْدَكمْ أيّ فكرة
        
    • تلك الولاية
        
    Bu eyalette bir çok küçük kasaba var. Open Subtitles هناك العديد من المدن الصغيرة بهذه الولاية
    Bu eyalette birçok şehir var. Open Subtitles هناك العديد من المدن الصغيرة بهذه الولاية
    Şimdi Bu eyalette daha önce hiç yapılmamış bir ameliyata şahit olacaksınız. Open Subtitles الآن ،إنكم سوف تشاهدون عملية لم تجرى من قبل فى هذه الولاية
    1872'den beri Bu eyalette idam mangasıyla kurşuna dizme gerçekleştirilmedi. Open Subtitles لم يتم إعدامٌ بالرمي بالرصاص في هذه الولاية منذ 1872.
    Bu eyalette 60 günden fazla kalırsan yine basit bir zenci olursun. Open Subtitles لو مكثت في الولاية أكثر من 60 يوم تعود لتصبح عبد زنجي من جديد
    Bu eyalette kaç tane polis akademisi var biliyor musunuz? Open Subtitles عِنْدَكمْ أيّ فكرة ايها الرجال كم من أكاديميات الشرطةِ في هذه الولايةِ؟
    Ama inanın bu kasabada, Bu eyalette bu iş için benden daha nitelikli kimse yok. Open Subtitles ولكنى أعتقد أنك ستكتشف أنه لا يوجد شخص أخر فى تلك المدينة ، أو المقاطعة أو تلك الولاية مؤهل لتلك الوظيفة أفضل منى
    Sadece 29 tane 80 model Bounders Bu eyalette kayıtlı. Open Subtitles ثمة 29 فقط من شاحنات "الباوندرز" أواخر الثمانينات مسجلة بهذه الولاية
    Çünkü korkarım Bu eyalette yetkin yok! Open Subtitles لأنك لا تملك سلطة بهذه الولاية
    Bu eyalette hız sınırı var. Saatte 70 kilometre. Open Subtitles ثمة حدود للسرعة بهذه الولاية يا سيد "نيف" وتبلغ 70 كم بالساعة
    Bu eyalette yok ama. Open Subtitles (كان لدينا في (يوتاه لكن ليس بهذه الولاية
    Bu eyalette değil, başka bir yerde. Open Subtitles ليس بهذه الولاية بل المجاورة
    Bu eyalette değil, başka birinde. Open Subtitles ليس بهذه الولاية بل المجاورة
    - Bir avukata danıştık ve Bu eyalette kuzeninle evlenmek yasalmış. Open Subtitles إستشرنا محامياً و زواجك من إبنة عمك قانوني في هذه الولاية
    Aslında Bu eyalette ölümcül doz yapılıyor ama düşünce tarzını sevdim. Open Subtitles بالواقع، نعدم فقط بالحقنة القاتلة في هذه الولاية لكن يعجبني تفكيرك.
    Bu eyalette çokça karşılaşılan bir hikâye. TED أصبح هذا الكلام عادي جدا هذه الايام هنا في هذه الولاية.
    Bu eyalette beyin cerrahisine ayrılmış ilk yer. Open Subtitles أولاً ،أن تكون وفياً إلى العلاج النفسى فى هذه الولاية
    Birlikte yolculuk ederek, Bu eyalette iz bırakabiliriz. Open Subtitles أنا وأنتِ نسافر معاً نمر من خلال هذه الولاية
    Bu eyalette elektrikli sandalye kullanılsaydı dillere pelesenk olacak birşey bulabilirdik. Open Subtitles لو كان لدينا الكرسي الكهربائي في هذه الولاية فذلك شيء يمكن أن تكتب عنه حقاً
    Bu eyalette başka birinin atını çalmanın cezası nedir biliyor musun? Open Subtitles أتعلم عقوبة هذا في الولاية أن تسرق حصان شخص آخر?
    Bunlardan sadece Bu eyalette muhtemelen 100,000 adet vardır. Open Subtitles من المحتمل أنه يوجد مئة ألف فقط من هذه في الولاية لوحدها
    - Bu eyalette... Open Subtitles -... عِنْدَكمْ أيّ فكرة ايها الرجال
    Düşündüğüm şey sahte ehliyet gösterilmesi Bu eyalette 4. sınıf bir suç teşkil eder. Open Subtitles ما أعتقده أن إظهار رخصة مُزورة تُعد جريمة من الدرجة الرابعة في تلك الولاية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more