"bu garip" - Translation from Turkish to Arabic

    • ذلك غريب
        
    • وهذا غريب
        
    • هذا غريباً
        
    • هذا أمر غريب
        
    • هذا محرج
        
    • إنه غريب
        
    • ذلك غريباً
        
    • غريب هذا
        
    • الغريبة التي
        
    • الغريبة هذه
        
    • انه غريب
        
    • هذا غريب
        
    • يبدو غريبا
        
    • هو غريب
        
    • هذه اللحظة الحرجة
        
    Adam aynı okulda çalışıyordu. İki ölümüz oldu. Bu garip. Open Subtitles شخصان يعملان في نفس المدرسة ثم يموتان ذلك غريب
    ...ki Bu garip çünkü dün gece sana yüklü bir çek getirdim. Open Subtitles و ذلك غريب لأنك تلقيت شيكا كبيرا البارحة مساء
    Sanırım senden uzakta, kim olduğumu anlıyorum, ve Bu garip, ama eğleniyorum. Open Subtitles اعتقد أني اكتشف من أكون بدونك وهذا غريب ولكني أقضي وقتاً ممتعاً
    Bu garip gelebilir ama sizinle konuşmam gerektiğini hissettim. Open Subtitles ربما يكون هذا غريباً و لكنني شعرت أنني لا بد أن أراكِ
    Bu garip. Aradan 8 yıl geçti. Open Subtitles هيا ، من فضلك - ماركو ، هذا أمر غريب -
    Bak, Bu garip, beni burada ve tüm varlık olduğunu biliyorum. Open Subtitles انظرى ، أعلم أن هذا محرج ، كونى هنا و كل هذا
    Bu garip, çünkü vaka raporuna göre... üçünüz onun öldüğü gece görevdeymişsiniz. Open Subtitles ذلك غريب لأنه من خلال تقرير الحادثة أنه ثلاثتكم كنتم تؤدون الواجب ليلة وفاته.
    Evet, Bu garip çünkü GHB Open Subtitles حسناً, ذلك غريب لان المخدر الجنسى
    Bu garip. Eğer kırmızı ışık yanıyorsa, içeride hastasıyla olurdu. Open Subtitles ذلك غريب إن كان الضوء الأحمر مضيئاً،
    Tamam ama bence erkek arkadaşlarını da yedekliyorsun ve Bu garip bir şey. Open Subtitles حسنا , أنا أعتقد بأنك لربما تحتفظين بحبيب احتياطي وهذا غريب جداً ماذا؟
    Bu garip. Çekirdeğin çok yüksek bir yoğunluğu vardır. TED وهذا غريب. لدى النواة كثافة عالية بشكل جنوني.
    Bu garip, çünkü Chuckie kızı yakalamak için yukarı çıksaydı o kapıyı kırardı. Open Subtitles وهذا غريب لأنه إذا صعد " تشاكي " لإعادة فتاته كان سيركل الباب
    Son kısmı anneme söylemezdim. Bu garip olurdu. Open Subtitles طبعاً لم أقل الجزء الأخير لأمي لكان هذا غريباً
    Aslında değil. Gerçekten, sen benim kardeşim evlendi. Bu garip. Open Subtitles حسناً ، في الحقيقة لا لقد تزوجتي اخي ، وسيكون هذا غريباً
    Bu garip bir durum. Open Subtitles هذا أمر غريب للغاية
    Tamam, Bu garip. Open Subtitles حسنا، هذا محرج لذا ,سأقوله وحسب
    Biri bana aradığını gibi Bu garip, neredeyse hissediyorum. Open Subtitles إنه غريب ، أنا تقريباً أشعر كما لو أن أحدهم يناديني
    Ya da arkadaşlarından birini ayarla bana. Şaka yapıyorum. Bu garip olurdu. Open Subtitles أو تجمعيني مع أحد صديقاتك، لا ، أمزح ، سيكون ذلك غريباً
    Bu garip, bu sadece kedilerin etrafında olur. Open Subtitles هذا غريب هذا يحدث فحسب عندما أكون بجوار القطط
    Bir şey söylemeden önce içinde olduğun Bu garip durumu düşün. Open Subtitles قبل أن تقولي أي شيء فكري في الأوضاع الغريبة التي كنت فيها
    Bu garip şekiller, bu kavisler esasen çok uzak galaksiler, ve bu galaksilerden gelen ışık bu sarı damlaların yakınından geçmek zorunda, bunlar ön plandaki galaksiler. Open Subtitles هذه الأشكال الغريبة هذه الأقواس في الحقيقة في مجرات بعيدة والضوء القادم من هذه المجرات
    Biliyorum, Bu garip, çünü ben denizciyim... ama...kancalar. Kancalar. Open Subtitles اعلم انه غريب لاني بحار انه الخطاف, الخطاف
    Bu garip. Eminim bu şey bir patlama için geri sayıyordu. Open Subtitles هذا غريب أنا واثق أن هذا عد تنازلي لنوع من المتفجرات
    İnanılmaz görünse de baylar bayanlar garip, tüyler ürpertici, yıkıcı saldırılarından sonra Bu garip yaratıklar şu anda müzikal bir gösteri yapıyorlar. Open Subtitles يبدو غريبا أيها السيدات و السادة بعد ما سببوه من فوضى وخراب بالمبنى هذه المخلوقات الغريبة تستمتع
    Evet anne, orta yaşlı insanlar internete olta atıyor seks için, Bu garip. Open Subtitles نعم ولكن أمي، من الناس في منتصف العمر ل يتم التصيد الانترنت لممارسة الجنس هو غريب.
    Çocuklar, çocuklar, hanımefendiler ve beyefendiler, ben Bu garip durumla başa çıkarken, siz gidip ailenizi ya da bakıcılarınızı bulun! Open Subtitles شباب، شباب آنساتي و سادتي بينما أتعامل مع هذه اللحظة الحرجة اذهبوا و جدوا آبائكم أو الأوصياء عليكم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more