| Bu seri ilanlar, bu geleneğin ne kadar güçlü olduğunu gösterir. | Open Subtitles | هذه الإعلانات المبوبة تظهر مدى قوة هذه التقاليد |
| Fakat bu geleneğin amacı bize her zaman Tanrı'nın verdiklerini hatırlatmaktır. | Open Subtitles | ولكن الغرض من هذه التقاليد هو ليذكرنا دائما بما أعطاه الله لنا |
| Ben bu geleneğin parçası olmayacağım. | Open Subtitles | لن أكون جزء من هذه التقاليد |
| Ve bu geleneğin bekçileri olarak, birbirimizi, onu tehdit edenlere karşı | Open Subtitles | وكوننا القيّمين على هذا التقليد نحن هنا اليوم لكي نحمي بعضنا البعض |
| Yani bu geleneğin siz beyler için ne demek olduğunu çok iyi anlıyorum. | Open Subtitles | لذلك أنا أفهم تماماً كم يعني هذا التقليد لكم يا رفاق |
| Yani, bu geleneğin ilk sekiz yüzyılı kadar sürede en büyük 'ne' Tanrı'yı yüceltmekti. | TED | لذلك فانه و في القرون الثمانية الأولى أو نحو ذلك من هذا التقليد فان ال "ما" التي كانت مسيطرة هي شكر الرب |
| bu geleneğin senin için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف كمْ يعني لك هذا التقليد كثيراً. |
| ''Biliyorum'' dedim. ''bu geleneğin farkındayım | TED | قلت .. أعلم هذا التقليد .. |
| Ben de bu geleneğin bir parçasıydım. | Open Subtitles | لقد كنت جزءٍ من هذا التقليد |