"bu gezegendeki" - Translation from Turkish to Arabic

    • على هذا الكوكب
        
    • في هذا الكوكب
        
    • على هذا الكوكبِ
        
    • علي هذا الكوكب
        
    Ve buna rağmen, bayanlar ve baylar, bu gezegendeki her bir birey muhtemelen her gün müzikle iç içe. TED ومع ذلك ، أيها السيدات والسادة ، كل واحد منا على هذا الكوكب ربما يمارس ويشارك بالموسيقا بشكل يومي
    Eğer denizden yaklaşık sekiz litre su alsam bu sekiz litrenin içinde bu gezegendeki insanlardan daha fazla bakteri olacaktır. TED لو كنت سأغرف جالونين من مياه البحر، سيكون هناك بكتيريا في هذين الغالونين أكثر من أعداد الناس على هذا الكوكب.
    Bunun sebebi, bu gezegendeki yaşamın ve tarihin ezber bozucuların tarihi olması. TED وذلك بسبب أن الحياة وتاريخها على هذا الكوكب صنعها مَن خالفوا القواعد.
    bu gezegendeki yaratıkların geleceğini doğrudan tasarlayabiliyoruz. TED نصمم بشكل مباشر مستقبل الأنواع في هذا الكوكب.
    Ya da bu gezegendeki bütün hastalıkları iyileştirip iyileştiremeyeceğin. Open Subtitles أَو إذا أنت يُمْكِنُ أَنْ تُعالجَ كُلّ مرض على هذا الكوكبِ.
    Ama böyle yaparak bu gezegendeki yeni teknolojinin en iyi kaynağını görmezden geliyoruz. TED ولكن خلال سعينا لذلك، نحن نتجاهل افضل مصدر للطاقة الجديدة على هذا الكوكب.
    Fakat bu gezegendeki diğer büyük güçlerin desteğine ihtiyacımız var. Open Subtitles لكن نريد تعاون من القوات الرئيسيه الأخرى على هذا الكوكب
    Hagan bu gezegendeki insanlara karşı oluşan yapının mimarlarından biridir. Open Subtitles هيجن هو واحد من البشر الرئيسيين المهجنين على هذا الكوكب
    Ama sizin kalbinizde bu gezegendeki insanların iyiliğine yer yok. Open Subtitles لكنكم لا تكنون الأهمية لتوفير الأمان للبشر على هذا الكوكب
    bu gezegendeki bir şey. Bunu nasıl kontrol edeceğinizi bilmiyorsunuz. Open Subtitles على هذا الكوكب إذاً أنت لا تعرف كيف تتحكم به
    bu gezegendeki her bir eğilim için bir de karşı-eğilim var. TED ولكل اتجاه على هذا الكوكب يوجد إتجاه معاكس.
    Bütün bu fosil kayıtları bizlere, bu gezegendeki yerimizin istikrarsız ve kısa süreli olacağını söylüyor. TED وطبيعة السجل الأحفوري يخبرنا بأن مكاننا على هذا الكوكب محفوف بالمخاطر وآيل إلى الزوال.
    bu gezegendeki yaşam ortak bir kaynağa sahip ve gezegendeki 3.5 milyar yıllık yaşamın tarihi tek bir slaytta özetlenebilir. TED الحياة على هذا الكوكب تشترك بالأصل نفسه، يمكنني اختصار 3.5 مليار سنة من حياة هذا الكوكب في صورة واحدة.
    bu gezegendeki diğer canlıların tümü gen makinaları, taklitçilik konusunda çok iyi değiller, balki birazcık. TED كل الكائنات الأخرى على هذا الكوكب آلات, آلات جينية فقط, لا تحاكي قطعاً.
    bu gezegendeki ortak yaşamımızın sigortası. TED بل لضمان حياتنا المشتركة على هذا الكوكب.
    Ve umuyorum ki, Jill, bir gün bu gezegendeki insanlar arasında da akıllı canlılar bulunduğuna dair kanıtlar buluruz. TED وأرجو، يا جيل ، في يوم ما أن نجد الدليل على أن هناك حياة ذكية بين البشر على هذا الكوكب.
    Dolayısıyla bizler temel genler konusundaki buluşların ve bu gezegendeki hayatın ve bileşenlerinin bulunmasının daha çok başındayız. TED لذا فنحن في مراحل مبكرة للإكتشاف حول الجينات الأساسية، العناصر والحياة على هذا الكوكب.
    bu gezegendeki insanlar olarak, bu gezegendeki diğer canlılardan üstün değiliz. TED كبشر على هذا الكوكب، لسنا متفوقين على الكائنات الأخرى في هذا الكوكب.
    Dr. Kelso bu gezegendeki en şeytani mahluktur.. Open Subtitles دكتور كيلسو اكثر كائن شرير في هذا الكوكب
    İzlanda bu gezegendeki eşsiz yerlerden biri. Open Subtitles آيسلندا مكان فريد بطريقة ما على هذا الكوكبِ.
    Hukukun üstünlüğünü, İnsan haklarını, sadece birkaç kişinin değil, bu gezegendeki herkesin. Open Subtitles من اجل الدستور من اجل حقوق الانسان, ليس فقط لقليل من الناس بل من اجل كل فرد علي هذا الكوكب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more