"bu geziye" - Translation from Turkish to Arabic

    • في هذه الرحلة
        
    • لهذه الرحلة
        
    • بهذه الرحلة
        
    • هذه النزهة
        
    bu geziye senin de gittiğinin farkında değildim. Open Subtitles في الحقيقة لا لم أكن أعرف أنك سوف تذهبين في هذه الرحلة
    Yani bu geziye gelmemi istemezsen anlayışla karşılarım. Open Subtitles لذا، أمم إذا لم ترغم في ذهابي معكم في هذه الرحلة ، سأتفهم
    Marc, bu geziye senin düğününü konuşmak için geldim ve konuşacağız da. Open Subtitles لن اقع في نفس المطب مرة اخرى مارك، لقد رافقتكم في هذه الرحلة حتى نتحدث عن زفافك..
    Beni bu geziye çağırmanın tek sebebi koruyucu rolü yapabilecek olman. Open Subtitles أجل، ما دعوتني لهذه الرحلة الميدانية إلّا لتلعب دور حارسي الشخصيّ.
    bu geziye çıkmanın yanlış olduğunu düşünsem de bunu almanı istiyorum. Open Subtitles بالرغم من اعتقادي بخطأ قيامك بهذه .الرحلة
    Madem yaptıklarımızın hiçbirini yapmak istemiyordun neden geldin bu geziye? Open Subtitles لماذا أتيتي إلى هذه النزهة ؟ بما أنك لاتريدي فعل أي شئ مما نفعل ؟
    Kız arkadaşım onu da bu geziye çağırdı, çocuğun aklından geçenleri tahmin edebilirsin. Open Subtitles والان هو يأخذها معه في هذه الرحلة يمكنك فقط ان تخمنيّ ما الذي يأمل ان يفعله معها
    Seni bu geziye uygun görmediğimi hatırla, çünkü bir erkek gezisi olacak demiştim. Open Subtitles أتذكر عندما لم أفكّر فيك لكي تذهب معي في هذه الرحلة لأنّي قلتُ أنّها رحلة رجال ؟ هل تمزح ؟
    Hayır, gelmiyorum. bu geziye çıktığımdan beri düzüşemedim. Open Subtitles لا، لن آتي بما أني لن أقيم علاقة في هذه الرحلة
    Babanın bu geziye gelmiş olmasınin oldukça iyi olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles اعتقد انه رائع والدك جاء في هذه الرحلة الميدانية.
    bu geziye bizimle geldiğin için çok teşekkür ederim. Open Subtitles نعم؟ أنا ممتن فعلاً لقدومك معنا في هذه الرحلة
    Hiç kimsenin, bu geziye sıkışıp kalmış gibi hissetmesini istemediğimi söylüyorum. Open Subtitles أنا فقط أقول ذلك ، لا أريد لأي شخصٍ أن يشعر و كأنه مسيّرٌ في هذه الرحلة
    Refakatçilerimizin bu geziye faydaları olacağını pek sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد بأن حراسنا سيُساعدونا كثيراً في هذه الرحلة.
    Bir şifacı olarak saygısını ve en azından bir parça güvenini kazandığım için beni bu geziye getirmişti. Open Subtitles لقد جلبني في هذه الرحلة لأنني كسبت احترامه كمعالجة وعلى الأقل قدر من بعض الاحترام
    Eğer bu geziye gitmemi istemiyorsan... Open Subtitles إذا كنت لا تريد مني أن أذهب في هذه الرحلة
    bu geziye çıkmak kötü bir fikirdi. Open Subtitles لقد كانت فكرة سيئة الذهاب في هذه الرحلة
    Bak, babam bu geziye gelmem için beni çok zor ikna etti. Open Subtitles أنت تعلمين، لقد أخد الأمر طويلا لأبي ليقنعني للمجيئ لهذه الرحلة
    Baba, bu geziye benimle gelmeni gerçekten istiyorum. Open Subtitles أبي ، أرغب حقاً بمجيئك معي لهذه الرحلة
    Hayatıma devam edebilmek için sizinle bu geziye çıktım. Open Subtitles لذا قمت بهذه الرحلة معكم أيها اللعناء فقط لأحاول التغلب على الأمر
    Dedim ki, bu geziye gelmek bile istemiyordun! Open Subtitles قلت أنك لم تكن ترغب حتّى في القيام بهذه الرحلة!
    Jack, ya normal sesinle konuş, ya da beni bu geziye getirmenin gerçek sebebini anlayacağım. Open Subtitles (جاك)، تحدث بصوتكَ الحقيقي، وإلّا سأعلم السبب الحقيقيّ لإصطحابي في هذه النزهة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more