"bu haber" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذا الخبر
        
    • هذه الأخبار
        
    • تلك الأخبار
        
    • هذا التقرير
        
    • هذا اللعين لَنْ
        
    • هذه الشبكة الإخبارية
        
    Ve bir kez daha, Bu haber içimde günlük mesaimin simgesi hâline gelen panik ve kötü bir şey olacağı hissi yarattı. TED وللمرة الثانية، ملأني هذا الخبر بالرعبة والشؤم وأصبح هذا لسوء الحظ سمة عملي اليومي.
    Bu haber timsahların hikayesine ironik bir sonuç çıkarıyor. Open Subtitles يقدم هذا الخبر على السخرية ختاما لهذه القصة من التمساح.
    Sanırım 2009'a kadar Bu haber sonunda İngiltere'ye ulaştı. Bu yüzden, sanırım Gordon Brown'ı da bu listeye eklemeliyim. TED وأعتقد أنه بحلول 2009، هذه الأخبار وصلت أخيراً لبريطانيا. لذا فمن المرجح أن أضم غوردون براون لهذه القائمة أيضاً.
    Sayın Başbakan, Bu haber hepimizi çok şaşırttı. Open Subtitles سعادة رئيس الوزراء، هذه الأخبار وقعت علينا على حين غرة
    Yarın Bu haber ön sayfada çıkacak. Open Subtitles تلك الأخبار سوف تتصدر الصفحة الأولي غداً
    Bu haber büyük bir zaferin müjdesi. Open Subtitles سيدى , هذا التقرير نصر عظيم لقد فقدنا سبع طائرات فقط
    Bu haber satmaz. Open Subtitles هذا اللعين لَنْ يَبِيعَ.
    Bu haber, rakunlar arasında panik dalgasına yol açtı. Open Subtitles هذا الخبر قد ارسل رسالة ذعر في قلوب الراكون
    Bu haber her yerde olacak ve ilk biz yakalamış olacağız. Open Subtitles ,سيكون هذا الخبر في كل مكان وأتعلمين, نحن من حصل عليه اولاً
    Bu haber duyulursa ne yaparız Bajirao? Open Subtitles فماذا سيفعلون عندما يسمعون هذا الخبر يا باجيراو؟
    Bu haber biraz tuhaf değil miydi? Open Subtitles الم يكن هذا الخبر للتو غريباً بعض الشيء؟
    Bu haber yalnızca tarafınızdan duyulsa iyi olur Sayın Yargıç. Open Subtitles هذا الخبر أُفَضّل أن تسمعه لوحدكَ حضرة القاضي
    Dayı, Bu haber sizi Marsala'da karaya çıkma haberinden daha çok etkiledi. Open Subtitles هذا الخبر فاجأتك أكثر من اقتحام "مارسالا"
    Bölmek istemezdim kızlar ama Bu haber beklemez. Open Subtitles أكره أن أقاطع محادثتكن، يا آنسات، ولكن هذه الأخبار الطازجة لا يمكن أن تنتظر.
    Bu yüzden, Bu haber çıktığında hapse tıkılıp kalırım. Open Subtitles لذا، سأعلق في زنزانة بينما هذه الأخبار تتداول في الخارج
    Sabahın erken saatlerinden beri Bu haber yayılıyor. Open Subtitles منذ أن ظهرت هذه الأخبار مبكرا هذا الصباح
    Pardon ama Bu haber içimde fırtınalar kopardı. Open Subtitles آسف، لكن هذه الأخبار جلبت عاصفة من المشاعر داخلي.
    Lanet olsun! Bu haber onu korkutacaktır. Open Subtitles اللعنة, هذه الأخبار قد تُرعبها
    Olmaz, Bu haber gözünü kör eder. Open Subtitles لا يا رفاق، ستقع تلك الأخبار عليه وقع الصاعقة
    Bu haber belki geri dönüp tanıklık etmesini sağlayabilir. Open Subtitles ربّما تلك الأخبار ستجعلها تعود للشهادة.
    Bu haber daha doğrulanmadı. Open Subtitles هذا التقرير غير مؤكد.
    Bu haber satmaz. Open Subtitles هذا اللعين لَنْ يَبِيعَ.
    Bu haber bölümü New York Times, dergiler ve TV'de şirket çıkarlarına baş eğmekle eleştirildi! Open Subtitles هذه الشبكة الإخبارية ساءت سمعتها في (النيويورك تايمز) والصحافة والتلفزيون من أجل الإخفاء لصالح الشركة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more