bu ifade alımı Gizli Bilgi Usulü Kanununa aykırı. | Open Subtitles | هذه الشهادة تخالف قانون تدابير المعلومات سرية |
Sayın Yargıç, bu ifade ciddi bir şekilde Adalet Bakanlığının mevcut bir soruşturmasına zarar verecek. | Open Subtitles | سيدي القاضي إن هذه الشهادة ستضر بشكل جسيم تحقيقًا جاريًا في وزارة العدل |
Tekrar ediyorum, Sayın Yargıç, bu ifade beni düşürmek için kullanılıyor. | Open Subtitles | أعيد يا سيدي القاضي أن هذه الشهادة لم تُطلب إلا لتعطيلي فقط |
Bu yüzden eğer mutluluğun gerçek görünüşünü ortaya çıkarmak istiyorsanız bu ifade için bakmanız gerekecek. | TED | لذا إذا كنت ترغب في أن تظهر نظرة سعادة حقيقية فسوف تبحث عن هذا التعبير. |
Yüzünde en son bu ifade olduğunda Josh'un eski zulanı bulduğunu fark etmiştin. | Open Subtitles | في أخر مرة كان عندك هذه النظرة كانت عندما أيقنت بأن جوش قد وجذ كيسك القديم |
Hala takip ediyorsanız suratımdaki bu ifade, son evre; kabulleniş. | Open Subtitles | في حالة انكم متابعون تلك النظرة على وجهي هي المرحلة الاخيرة : القبول |
YR: bu ifade şimdi beynime kazındı banka kartımın şifresinden daha temiz bir şekilde, böylece Çince'yi akıcı konuşuyormuş gibi davranabiliyorum. | TED | يويو راو: هذه العبارة الآن محفورة في ذهني بصورة أكثر وضوحاً من رقم التعريف الشخصي لبطاقة بنكي حتى أنني بت أستطيع أن ادعى أنني أتكلم الصينية بطلاقة. |
bu ifade alımı Gizli Bilgi Usulü Kanunu'nu ihlal edebilir. | Open Subtitles | هذه الشهادة قد تنتهك قانون تدابير -المعلومات السرية |
bu ifade büyük bir haneyi aşağılamaktadır. | Open Subtitles | هذه الشهادة إهانة إلى بيت كبير |
bu ifade, tuzaklı mıydı? | Open Subtitles | هل هذه الشهادة كمين؟ |
bu ifade büyük bir haneyi aşağılamaktadır. | Open Subtitles | هذه الشهادة إهانة لمنزلِ كبير |
bu ifade hiçbir şeyi ispatlamıyor. | Open Subtitles | هذه الشهادة تثبت شيئا. |
- Şimdi bu ifade doğru mu? | Open Subtitles | -الآن هل هذه الشهادة صادقة؟ |
Büyük iş. bu ifade halen kullanılıyor mu 'büyük iş'? | Open Subtitles | صفقة كبيرة, مازال لديك هذا التعبير, صفقة كبيرة ؟ |
bu ifade ancak evli bir erkekte belirir. | Open Subtitles | بالمناسبة فإن هذا التعبير يظهر فقط بعد أن يتزوج الرجل |
bu ifade her insanada kabusa yol açar. | Open Subtitles | هذا التعبير سيؤدى الى كوابيس عند الشباب |
Yüzünde en son bu ifade olduğunda Josh'un eski zulanı bulduğunu fark etmiştin. | Open Subtitles | في أخر مرة كان عندك هذه النظرة كانت عندما أيقنت بأن جوش قد وجد كيسك القديم |
Benim ödülüm, yüzündeki bu ifade. | Open Subtitles | تلك النظرة التى على وجهك هى هديتى |
- Wolfie, yüzündeki bu ifade. | Open Subtitles | وولفي ،تبدو عليك تلك النظرة - حسنا سيدي ،لنعود إلى الموضوع - |
bu ifade ile oy kullanımınızın izlendiğini hissedersiniz. Bu, mektubun etkisini yüzde 50 artırdı. | TED | هذه العبارة تجعل ذهابكم لمراكز الاقتراع ملحوظًا أكثر، وترفع درجة تأثير الرسالة بنسبة 50%. |