Bu ikisi sabahın köründe nasıl bu kadar neşeli oluyorlar anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أرف كيف هذان الاثنان يبدوان بغاية المرح في هذا الصباح |
İşte o anda şunu diyebildim: Tamam, Bu ikisi birbiriyle bağlantılı. | TED | حفّزني ذلك تماماً لأن أقول، حسنا، هذان الاثنان مرتبطان. |
Bu ikisi, "com-shuk"un ne olduğunu bile bilmiyorlar. Anlat onlara. | Open Subtitles | هذان الإثنان لا يعلمان ما هو الإتصال , أخبرهما ؟ |
Ben aksini söyleyinceye kadar Bu ikisi hiçbir yere gitmeyecek. | Open Subtitles | هذان الإثنان لن يذهبا إلى أي مكان حتى أسمح بذلك. |
Şu andaki sorumuz ne kadar zaman daha... Bu ikisi adeletle eğlenebilecek. | Open Subtitles | السؤال الان الى اى مدى سيترك هؤلاء الاثنان يمرحون بجرائمهم هكذا |
Ben de Bu ikisi arasındaki mesafeyi birbirine yaklaştırdım, şimdi oyuna, amacımıza geri dönelim. | TED | والآن حيث أنني قربت المسافة بين هذين الإثنين هيا نرجع للعبتنا لمهمتنا |
Bu ikisi ne kadar birbirlerine benzeseler de, temel noktalar kesinlikle uyuşmuyor. | Open Subtitles | على قدر ما يبدو هؤلاء الإثنان متشابهان التحديدات الرئيسية ليست متطابقة بالتأكيد |
Ve benim küçük dünyamda Bu ikisi aslında birbirleriyle ilişkili ve bu gece nedenini anlatmak istiyorum. | TED | وفي ركني الصغير من العالم، فإن هاتان النقطتان هما في الحقيقة مرتبطتان، وأريد أن أقول لكم الليلة كيفية ارتباطهم. |
Elfler üç vuruş yapmış olamazlar, böylece Bu ikisi eleniyor. | TED | الجان لم يتمكنوا من تحقيق ثلاث، وهذا يلغي هذين الاثنين. |
Neyse, Bu ikisi ve dayı ertesi gün öğle yemeğine geldiler ve hep birlikte restorandan atıldık. | TED | فجاء هذان الاثنان إلى الغذاء، و طردنا من المطعم. |
Bu ikisi arasında... kendinizi bunu kullanırken bir hayal edin. | Open Subtitles | انا اود ان اقول انه احدا هذان الاثنان ولكن هذا تصوري نفسك تخلطين بهذا |
Eğer şansımız varsa, Bu ikisi yakınlaşacak, dediğimi anlarsınız. | Open Subtitles | إذا حالفنا الحظ سيتقارب هذان الاثنان إن كنتم تفهمونني |
Referansı yoktur, güvenilirliği yoktur ama halkın gözünde Bu ikisi aynı kefeye konur. | Open Subtitles | لا يحتوي شواهد ولا يمتلك مصداقية، ولكن في عيون العامة، هذان الإثنان متساويان، |
Bu ikisi burada uykuya dalana kadar böyle oturmamız falan mı lazım? | Open Subtitles | أيفترض بنا فقط أن نجلس وننتظر حتى ينام هذان الإثنان أو شيء كهذا؟ |
Görüyor musun Pooja, Bu ikisi bizim için ne yapıyorlardı? | Open Subtitles | هل رأيتِ يا بوجا ، ماذا كان سيفعل هذان الإثنان ؟ |
Önce baban rüyalarımdaki yerden bizi kovduruyor sonra Bu ikisi evimi mahvediyor. | Open Subtitles | حلمي بالعيش في السكن والان , هؤلاء الاثنان , خربا منزلي طرد... |
Kim bilir Bu ikisi tango yapmaya başladıklarında neler olur... | Open Subtitles | من يعلم ما سيحدث حين هذين الإثنين سيبدئا رقص "التانغو"؟ |
Bu ikisi iki dünyanın en iyisini üretiyorlar. | TED | هؤلاء الإثنان يقدمان افضل مافي العالمين. |
Bu ikisi, yüzyılımızdaki iki büyük güç değişimidir. | TED | هاتان الطريقتان هما التغير الضخم في القوى في قرننا الحالي. |
Ve Bu ikisi de... Duvarların tüm özelliklerini anlamızda bize yardım ettiler. | Open Subtitles | هذا يعني أنه لم يكن الاختيار على هذين الاثنين عشوائياً |
Hey, hey, dinle, Bu ikisi ayrıyken çok duygusallaşıyor, yani... | Open Subtitles | هؤلاء الأثنان لهم مزاج عاطفى سىء عند فصلهم عن بعض |
Bu ikisi de zarfin üstündeki adrese gidecek. | Open Subtitles | هذان الأثنان يذهبان إلى العنوان المكتوب في الخطاب |
Bu ikisi zaten bilir 'beni. Veya en azından yapmaları gerekir. | Open Subtitles | هذين الأثنين يعرفاني بالفعل أو على الأقل ينبغي عليهما ذلك |
Peki, Bu ikisi bana Penny Teyze diyecekler. | Open Subtitles | حسناً, ساجعل هؤلاء الاثنين يطلقون علي العمه بيني |
Bu ikisi tıpkı senin gibi böcekle beslenen irlandalı kaltakların oğulları olmalı. | Open Subtitles | هذان الإثنين هم عبارة عن زوجان من أكلى الحشرات أولاد عاهرة ايرلندية |
Çatı katıyla Bu ikisi mi sorumlu olacak? | Open Subtitles | هؤلاء الإثنين سيكونوا مسئولين عن المدينة العلوية؟ |
Bu ikisi size cok guzel torunlar verecek degil mi? | Open Subtitles | سينجبان أحفاداً رائعين أليس كذلك؟ |
Beni ilk sarsan şey Bu ikisi arasındaki güçlü sevgi oldu. | TED | و ما هالني على الفور هو كم الحب المتبادل بين هاتين. |