bu ise sanatın tamamen yeni bir şeklini keşfettiğimiz nokta, kulaklarımızın şu an duyamadığı bir müzik türü. | TED | وربما هذا هو التاريخ الذي سنكتشف فيه نوعاً آخرَ جديداً كليّاً من الفن، نوعاً جديداً من الموسيقى لم تسمعه أذن من قبل. |
Eğer gelecek, Artırılmış Çağ bu ise bilişsel, fiziksel ve algısal olarak güçlendirileceksek, bu neye benzeyecek? | TED | لذا، إذا كان هذا هو المستقبل، والعصر المتطور وسنتطور معرفيًا وماديًا وإدراكيًا، كيف سيبدوا هذا؟ |
eğer sorun bu ise, bu biraz daha kolay çözülebilir. | TED | حسنا، إذا كانت هذه هي المشكلة فالأمر أبسط بكثير |
Ve olabildiğince onu dinleyebilirsiniz, geliştirdiğiniz var olan web ile ilgililendiğiniz yol bu ise. | TED | وبإمكانكم أنتم الإستماع إليها أيضا، فيما لو كانت هذه هي الطريقة التي ترغبونها لتوسيع أفاقكم على الإنترنت. |
bu ise üzümün kabuksuz halde sıkılmışından elde edilir... | Open Subtitles | أما هذا العصير فلا يأتي من القشور |
Bir kadın da bunu yapabilirdi, eğer söylemek istediğin bu ise. | Open Subtitles | حسناً ، يمكن لإمرأة أن تفعل ذلك إذا كان هذا ما تعنيه |
bu ise ondan çok daha fazlası! | Open Subtitles | والذي هنا أكثر من ذلك بكثير. |
bu ise yöntemli. | Open Subtitles | لكن هنا يوجد شئ من الترتيب |
Kevin, izin ver ben bu ise odaklanayim, sana birkaç dakika içinde tam dogrulamayla dönüs yaparim. | Open Subtitles | دعني أسجل الصفقة و سأعود إليك مع التفصيلات بعد دقائق - |
bu ise, insanları içeride tutmak için yapılmış. | Open Subtitles | أما هذه القلعة فقد بُنيت لإبقاء الناس داخلاً |
Ve bu da kesinlikle mümkün. Eğer durum bu ise, o zaman sanırım, daha uzun bir süre geleneksel oto koltuklarından vazgeçemeyeceğiz demektir. | TED | وهذا ممكن تماما. وإذا كان هذا هو الحال ، ثم أعتقد نحن عالقون مع مقاعد السيارة التقليدية لفترة طويلة قادمة. |
Eğer durum bu ise çok zor çünkü insanları ikna etmek gerçekten de zor. | TED | وإذا كان هذا هو الحال، فهو صعب لأن الإقناع صعب جدا. |
bu ise 1970 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin gelir dağılımı. | TED | هذا هو توزيع الدخل للولايات المتحدة، 1970 |
Tercih ettiğin durum bu ise, öyle olsun canım. | Open Subtitles | إذا كان هذا هو الوضع الذي تفضليه لكِهذاعزيزتيومرحباًبه. |
Eğer durum bu ise, Behrooz'u elimizde tutmamız gerekir. | Open Subtitles | ولو أن هذه هي القضية، فربما يجب أن نبقي عليه |
Ve neticesi bu ise, yeniden yapmaya da hazırım. | Open Subtitles | واذا كانت هذه هي النتيجة فانا على استعداد للقيام بذلك مرة اخرى |
bu ise bizim tek sayfalık özetimiz. | TED | هذه هي صفحتنا الملخصة الواحدة |
bu ise işe yaramayacak. | Open Subtitles | أما هذا فلن ينجح. |
Hayır, dövme olanlar bunlar. bu ise yara izi. | Open Subtitles | هذه أوشمة، أما هذا وسم |
Bunun için azize olması gerekmez eğer gülümsemenin nedeni bu ise. | Open Subtitles | وهذ لا يعني أنها من المفترض أن تكون قديسة , إذا كان هذا ما يضحكك |