"bu iyi değil" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذا ليس جيداً
        
    • هذا ليس جيد
        
    • هذا ليس جيدا
        
    • هذا ليس جيّداً
        
    • هذا ليس جيدًا
        
    • هذا غير جيد
        
    • هذا لا يبشر بالخير
        
    • ذلك ليس جيد
        
    • هذا لَيسَ جيدَ
        
    • ليس هذا جيداً
        
    • ذلك لَيسَ جيدَا
        
    • وهذا ليس جيدا
        
    • هذا لا يبشر بخير
        
    • هذا ليس أمراً جيداً
        
    • هذا ليس بجيد
        
    Benim kişisel alışkanlıklarım hakkında konuşmak- Bu iyi değil, tamam mı? Open Subtitles تخبرك عن عاداتي الخاصة بالخلاء هذا ليس جيداً ، إتفقنا ؟
    Hayır, hayır, Bu iyi değil. Çünkü aklımda o varken endişeli ve gergin olurum. Open Subtitles لا، لا، هذا ليس جيداً لأنه بوجود هذا في ذهني
    Görüyorsun, Bu iyi değil, Montag. Hepimiz benzer olmalıyız. Open Subtitles أترى, هذا ليس جيد , مونتاج جميعا يجب أن نكون على حد سواء
    -Bak biliyor musunuz Bu iyi değil. -Tamam. -Sizin olsun sizin tarafınız. Open Subtitles هل تعلم، هذا ليس جيدا حسناً جميعكم لديكم جانبكم
    Psikolojik olarak Bu iyi değil. Open Subtitles من الناحية النفسية، هذا ليس جيّداً.
    Her neyse nerden bakarsan Bu iyi değil. Open Subtitles على أي حال، النظر إلى ذلك، هذا ليس جيدًا
    Bu iyi değil, televizyonda bizi sıkıştırıyor. Open Subtitles هذا ليس جيداً إنه يشوش علينا في التلفزيون
    Evet, Bu iyi değil. Bu hiç iyi değil. Open Subtitles . أوه أجل ، هذا ليس جيداً ، ليس جيداً على الإطلاق
    Bunu yapamam. - Bu iyi değil. Open Subtitles لا استطيع ان اتحمل هذا هذا ليس جيداً
    Evet. Havada uçuyorum. Bu iyi değil. Open Subtitles أجل، أنني أطير عبر الهواء هذا ليس جيداً
    Bir dakika, "Işın önleme bozulması kaçınılmaz." Bu iyi değil. Open Subtitles إنتظر "إختراق إحتواء الشعاع وشيك" هذا ليس جيداً
    - Yattım, hala homo sanıyor. - Bu iyi değil, işte. Open Subtitles لقد فعلت، ولازالت تظن أني شاذ - هذا ليس جيد -
    Sedyeyi getiriyorlar. Bu iyi değil. Open Subtitles أنهم يحملون اللوحة الخلفيّة أسفل هذا ليس جيد
    - Bu iyi değil. Hayır, iyi değil. Open Subtitles لا, هذا ليس جيد و لا يمكنني أن أدع ذلك يحدث
    Sorun ne biliyor musun? Bu iyi değil. Tamam! Open Subtitles هل تعلم، هذا ليس جيدا حسناً جميعكم لديكم جانبكم
    - Fırlatma sistemleri cevap vermiyor. - Bu iyi değil. Open Subtitles نظام الأطلاق لا يعمل هذا ليس جيدا
    Bu iyi değil, hackerlar, iyi değil. Open Subtitles هذا ليس جيدا, ايها القراصنة, ليس جيدا
    Bu iyi değil. Evet. Open Subtitles هذا ليس جيّداً.
    Yara biraz badem kokmaya başladı... Bu iyi değil. Open Subtitles رائحة الجرح أصبحت كرائحة اللوز و هذا غير جيد
    Bu iyi değil. Open Subtitles هذا لا يبشر بالخير
    Bu iyi değil... bunun olmaması gerekiyor... Open Subtitles ذلك ليس جيد - هذا لم يفترض ان يكون حظّا -
    Bu iyi değil. Open Subtitles هذا لَيسَ جيدَ.
    - Şu ana kadar 13. Bu iyi değil. Open Subtitles ليس هذا جيداً ليس هذا جيداً
    Bu iyi değil. Open Subtitles ذلك لَيسَ جيدَا.
    Kız düşünmene sebep oluyor, adamım. Bu iyi değil. Open Subtitles لقد جعلتك الفتاة تفكر فى هذا يا رجل وهذا ليس جيدا
    Bu iyi değil, tatlım. Open Subtitles هذا لا يبشر بخير يا حبيبتي.
    Bu iyi değil. Her telefonu açtığında onu görüyorsun ve... Open Subtitles هذا ليس أمراً جيداً ، فبكل مرةٍ انت تجيب على الهاتف ترى صورتها و...
    - İhtiyacın olan şey bu. - Bu iyi değil. Open Subtitles هناك هذا ما تحتاج إليه هذا ليس بجيد هناك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more