"bu küçük" - Translation from Turkish to Arabic

    • الصغيرة
        
    • هذا الصغير
        
    • الصغير هذا
        
    • صغيرة
        
    • هذا القليل
        
    • الصغير هنا
        
    • الصغير ذلك
        
    • هذه الصغيره
        
    • صغيره و
        
    • هذا الطفل الرضيع
        
    • هذا الطفل الصغير
        
    • هذا الفتى الصغير
        
    • هذا الرجل الصغير
        
    • هذا الشيء الصغير
        
    • هذه العقبة
        
    Sizin bilmiyor olabileceğiniz şey aynı sesin nörolojik bir koşuldan dolayı konuşamayan Bu küçük kız tarafından da kullanılabileceğidir. TED ما لا تعرفونه أن الصوت نفسه يمكن أن تستخدمه هذه الفتاة الصغيرة التي لا تستطيع الكلام بسبب حالة عصبية.
    ve eğer merak ediyorsanız, Bu küçük bölgede tek bir tuvaleti paylaşıyorlardı. TED وفي حال كنت تتساءل فهم يتشاركون بحمام واحد في تلك الحدود الصغيرة.
    Bu küçük robotların enkazda hayatta kalanları aradığını hayal edin. TED تخيل هذه الروبوتات الصغيرة تجول هذا الركام للبحث عن ناجين.
    Bu küçük dostumuzun öksürüyor. İlaç dolabında ona uygun ilacın var mı? Open Subtitles هذا الصغير لديه بعض السعال هل لديك اى شىء فى دولاب الدواء
    Bu küçük slide gösterisini "Silikon Vadisi" denilen bir yerde yaptım ve çok da düzgün yaptım. TED قدمت عرض الشرائح الصغير هذا في مكان يدعى وادي السيليكون قدمته على اكمل وجه.
    Bu küçük lekelerin yönü silahın muhtemelen asansör dışından ateşlendiğini gösteriyor. Open Subtitles اتجاهية هذه بقع صغيرة تشير ربما أطلق سلاح من خارج المصعد.
    Su Bu küçük çatlaklara girdiğinde, betonun kalsiyum oksitini nemlendirir. TED عندما تدخل المياه لهذه الشقوق الصغيرة ترطب أكسيد الكالسيوم للخرسانة.
    Bu küçük, ayrılmış olan kırsal topluluklarda kadınların ortaya çıkmasını nasıl sağlarız? TED في هذه الأماكن الصغيرة يفصلونهنّ عن الرجال كيف سندفع النساء للقدوم والمشاهدة
    Eğer Bu küçük kümeler yoksa daha az küçük galaksi oluşur. TED إن لم تتواجد هذه التكتلات الصغيرة، سيكون عدد المجرات الصغيرة أقل.
    O sizin gelirinizi de temsil eder. Bu küçük topla çok para kazanıyorsunuz. TED إنها تمثل مداخيلكم المالية. أنتم تجنون الكثير من الأموال من تلك الكرة الصغيرة.
    Buradaki diğer arkadaşların gibi bilgisayarına değil de duvara baktığın sırada aslında Bu küçük denklemi çözmeye çalıştığını varsayabilir miyim? Open Subtitles أظن أنه إثناء سرحانك بالحائط بدلاً من الشاشة، كبقية أصدقائك الصغار هنا أكنت تحاولي بجد حل تلك المعادلة الصغيرة ؟
    Dolayısıyla dostum, efendi geri dönmek için Bu küçük planı kurdu. Open Subtitles ولذا يا صديقي .. فالمعلم دبر هذه المكيدة الصغيرة كطريقة للعودة
    Bu ABD Tarım Bakanlığı'nın porsiyon büyüklüğü, Bu küçük ufak şey. TED هذا هو حجم الحصة الغذائية لوزارة الزراعة الأمريكية , هذا الصغير جداً
    Bu küçük bir gendir. Küçük ve kötüdür. TED انه هذا الجين .. اعني هذا الصغير الشرير
    Onu neredeyse unutmuştum. Bu küçük değersiz şey için para bulabilirim. Open Subtitles نسيته تقريبا.سأكون قادرا على احضار المال من هذا الصغير.
    Artık hiçbir bina yenilikçi olmak için çok küçük değil demek. Bu küçük Ren geyiği pavilyonu gibi. Gözetlemesi için yapılmış hayvanlar kadar kaslı ve güçlü. TED هذا يعني أنه لا بناية قط أصغر من أن يبدع فيها، كجناح الأيل الصغير هذا فهو قوي ووتري كتلك الحيوانات التي صمم لمراقبتها.
    Bu küçük altın madenini gözümün önünden ayıramam. Open Subtitles لن أدع منجم الذهب الصغير هذا أن يغيب عن نظري
    Ben sadece Bu küçük aygıt ile arkadaşımla iletişim kuruyorum. Open Subtitles أنا فقط أتصل بصديقى من جهاز الاتصال الصغير هذا.
    Fakat Bu küçük avcının kalbi küçük bir ritmi kaçırdı. Open Subtitles لكن قلب ذلك الصياد الصغير أرعب طريدة صغيرة هذا اليوم.
    - Önemli olan Bu küçük tatsızlıkların ilişkimizi etkilemesine müsaade etmememiz. Open Subtitles -الأهم أنلا ندع هذا القليل من الأمور البغيضة تؤثر على علاقتنا
    - Ah, bakın. lt burada Bu küçük bir şey. Open Subtitles أوه ، رأيت . إنه هذا الشيء الصغير هنا المعذرة
    Ne yazık ki Bu küçük insanca davranış yüzünden pişman olacaksın. Open Subtitles أخشى بأنك ستندمي على تصرف الانسانيه الصغير ذلك
    Tatlım, seni seviyorum ama sen Bu küçük kızı yetiştiremezsin. Open Subtitles عزيزي أنا أحبك ولكن لا يمكنك أن تربي هذه الصغيره
    Yeni evlendim, Bu küçük kasabaya taşındım, bir antika mağazası açtım. Open Subtitles تزوجت مؤخراً و إنتقلت إلى بلدةٍ صغيره و إفتتحت متجراً للأثريات
    Ve onun yerine Bu küçük maymunu kim aldı? Open Subtitles وأخيراً ما الذى يحصل عليه هذا الطفل الرضيع بدلاً من الاثرياء؟
    Ve şimdi göreceğiniz Bu küçük çocuğun iki dakika içinde beş hipotez deneyeceği. TED وما سترونه الآن هو كيف أن هذا الطفل الصغير سيختبر خمس فرضيات على مدى دقيقتين.
    Kimse Bu küçük tatlı çocuğa dokunmasın. Open Subtitles لا تقوموا بإيذاء هذا الفتى الصغير اللطيف
    Bu küçük şey nereye giderse bu bok topunu da yanında götürüyor. Open Subtitles أترى , أين ما يذهب هذا الرجل الصغير, يأخذ كرة القاذورات معه,
    Bu küçük adi makarnacı Italyan benim önümde duramaz anladın mı? Open Subtitles هذه العقبة لن تقف فى طريق، هل هذا مفهوم؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more