"bu kızların" - Translation from Turkish to Arabic

    • تلك الفتيات
        
    • هذه الفتيات
        
    • هؤلاء الفتيات
        
    • هؤلاء البنات
        
    • هاتين الفتاتين
        
    • لهؤلاء الفتيات
        
    Bu kızların kaçı okul takımında hücum oyuncusuydu? Open Subtitles كم واحدةً من بين تلك الفتيات كانت ضمن فريق كرة القدم الجامعي؟
    Bu kızların dışarı çıkmasına kim izin verdi? Open Subtitles لماذا لا تدع تلك الفتيات هناك أن تخرج إلى هنا؟
    Hiç merak ettin mi, Bu kızların hayatı nasıl geçiyor? Open Subtitles هل تسائلت من قبل ما هي حياة هذه الفتيات ؟
    Bütün Bu kızların büyük bir evde... birlikte yaşadıklarını hayal edebiliyor musun? Open Subtitles أتظنين أن كل هذه الفتيات يعشن سوية ببيت واحد كبير؟
    Bu kızların bir milyonerle çıkmak için genetik kodlarını feda etmesine inanamıyorum. Open Subtitles أنا فقط لا استطيع تصديق هؤلاء الفتيات يسلّمن شفرتهن الجينية لمواعدة مليونير
    Tanrım, Bu kızların hiçbirini işe alamam. Open Subtitles آه يا الهي لا يمكنني أن أوظف أحد من هؤلاء البنات
    Bu kızların herbiri onun sıska kıçına tekmeyi... Open Subtitles كلاً من هاتين الفتاتين يمكنها ركل مؤخرته الهزيلة بمفردها
    Servis çoktan sunuldu. Bu kızların parasını ödemeliyiz. Open Subtitles الخدمة بالفعل تم تقديمها علينا الدفع لهؤلاء الفتيات
    Cinsel dürtüsündeki yerin ve oynaması Bu kızların yarısıyla yatmıştır. Open Subtitles وأنتم تحللون حياته الجنسية نصف تلك الفتيات مارسه معهم
    Bu kızların başı dertte olabilir. Senin başın da. Open Subtitles أوَتعلم، تلك الفتيات قد يكنّ في متاعب كثيرة وكذلك أنتَ
    Bence yinede Bu kızların zekalarını değerlendirmemekle hata yapıyorlar. Open Subtitles مازلت أعتقد بأنّه يفترض أن يتمّ الأخذ بعين الاعتبار، ثقافة تلك الفتيات
    - Parfümler pahalı. Bu kızların o kadar parası yok. Open Subtitles العطور غالية الثمن تلك الفتيات لا يملكن المال
    Ama Bu kızların hepsi aynı anda gösterdi belirtileri. Open Subtitles لكنّ، كلُّ تلك الفتيات . بدأت بهنّ الأعراض بنفس الوقت
    Ama Bu kızların hepsi aynı anda gösterdi belirtileri. Open Subtitles لكنّ، كلُّ تلك الفتيات . بدأت بهنّ الأعراض بنفس الوقت
    Bu kızların her biri Martino kadar inandırıcı birer aday olabilir. Open Subtitles كل هذه الفتيات تمثل الكثير من البدائل الموثوقة لمارتينو
    - Bu kızların arasında sosyal ağlarda çok konuşma olmuş. Open Subtitles هناك طن من الثرثرة المتبادلة بين هذه الفتيات على الشبكات الإجتماعية
    Ancak Bu kızların bir süreliğine 14 saat çalışmasını bekleyemezsiniz. Open Subtitles لكن لا يمكنك أن تتوقع من هذه الفتيات العمل 14 ساعة متواصلة
    Kayıp insanlar ya da kaçaklardan bir şey çıkmadı ama okul bölümünden... Bu kızların okula gitmediği raporu geldi. Open Subtitles لا شيء من ملفات الأشخاص المفقودين أو الهاربين... لكن ظهرت هذه الفتيات في تقرير التغّيب من المدرسة اليوم
    Bu kızların çoğu okula bildirmek istedi, ama yardım etmiyorlar. Open Subtitles معظم هؤلاء الفتيات حاولوا إخبار المدرسة , ولكنهم لن يساعدوا
    Bu kızların sadece babalarını hayatlarına katmak için bir yönteme ihtiyaçları vardı. TED هؤلاء الفتيات يحتجن طريقة لدعوة آبائهم إلى حياتهم، بالطريقة التي تناسبهم.
    Hayır , hayır , söylüyorum ya ,ben sadece Bu kızların göğüs kanserini kontrol ediyordum. Open Subtitles أخبرتك. أننى كنت فقط أفحص هؤلاء البنات من سرطان الثدي
    Bu kızların yaşları toplamı bile senin eski karın kadar etmiyor. Open Subtitles حتى سوياً، هاتين الفتاتين ليسا بعمر زوجتك
    Fark ettim ki, bu kızlar ve onların toplumlarındaki liderleri Bu kızların hayattaki en iyi şanslara sahip olmalarına imkan sağlamak için zorlu engellerin üstesinden geliyorlar. TED ورأيت أن هؤلاء الفتيات والقادة في مجتمعهن، كانوا يتغلبون على حواجز هامة للسماح لهؤلاء الفتيات بالحصول على أفضل الفرص المتاحة في الحياة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more