"bu kolye" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذه القلادة
        
    • هذا العقد
        
    • هذة القلادة
        
    Bu kolye de ikinci karısınınmış o da şurada oturuyor. Open Subtitles هذه القلادة تعود الى زوجته الثانية وهي تجلس هناك ..
    Sana verebileceğim Bu kolye dışında bir şeyim yok. Open Subtitles ليس معي ما أهديه لك، عدى هذه القلادة التي صنعتها
    Akıllı. Bu kolye bir hayat hedefi. Open Subtitles بل أنيقه هذه القلادة بمثابة الهدف في الحياة
    O yüzden Bu kolye hakkında bilmen gereken şeyler var. Open Subtitles لذا هناك شيئان تحتاج للمعرفة حول هذا العقد.
    Bu kolye bana annemi hatırlattı. Open Subtitles هذا العقد يذكّرني حقاً بالذاكرة العشوائية من أمي
    Bu kolye Maya için olmalıydı, sen onu bu kıza mı verdin? Open Subtitles هذه القلادة اشتريتها لمايا لكنك أعطيتها لهذه الفتاة
    Onun için araba ayarladım, bu, Bu kolye için deliye döndü. Open Subtitles عندما تخلّصت من السيارة لأجله، جنّ عليّ لهذه، هذه القلادة
    Bu kolye, menzili içindeki her şeyin elektriğini açabilir. Kablosuz akü gibi bir şeydir. Open Subtitles هذه القلادة تشغل أي شيئ ضمن مجالها إنها كبطاريّة لاسلكيّة
    Bu kolye, menzili içindeki her şeyin elektriğini açabilir. Open Subtitles هذه القلادة تزود بالطاقة كل شيء ظمن مداها
    Artık Bu kolye güçlerini dizginleyecek, koruyacak ve çoğalmasını sağlayacak. Open Subtitles والآن هذه القلادة ستُسخِر تحمي ، وتُنمي تلك القوة إلى أقصاها
    Bugün, Bu kolye, benimle evlenmen, durumuma rağmen. Open Subtitles هذا اليوم ، هذه القلادة الزواج منى ، حتى بموقفي هذا.
    Bu kolye ait Valkyrie öldürüldü. Leo, bu serin değil. Open Subtitles الفالكري التى امتلكت هذه القلادة قُتِلت
    Onlarda onu biraz hırpaladılar onu hücre hapsine götürürlerken, bu... Bu kolye, bu aptal kolye, cebinden düştü, ve, bende aldım. Open Subtitles وضربوه قليلاً، وعندما كانوا... وعندما كانوا يسحبونه إلى الحبس الإنفرادي، هذه... هذه القلادة، هذه القلادة الغبية،
    Bu kolye lanetleri de ortadan kaldırıyordu değil mi? Open Subtitles لحظة، هذه القلادة تمحو اللّعنات، صحيح؟
    Aslında çaldığım Bu kolye değil Han Na'nın hayatıydı. Open Subtitles "ما سرقتهُ حقاً ليس هذا العقد و لكن حياة "هان نا
    ...Bu kolye gibi, örneğin. Baksanıza. Open Subtitles هذا العقد علي سبيل المثال شاهده
    Bu kolye bizim güvercin kanımız. Open Subtitles هذا العقد هو حجر "دم الحمام" الذي نبحث عنه
    Bu kolye genç Monk içindi. Open Subtitles هذا العقد لراهب شاب
    Şuna bakın hele. Bu kolye ne kadar da güzelmiş. Open Subtitles انظر لذلك هذا العقد رائع
    Bu kolye işe yarar mı? Open Subtitles حسنا , هل هذا العقد ينفع ؟
    Bu kolye sayemde çok güzel görünüyor ya. Open Subtitles اللعنة، جعلت هذة القلادة تبدو جيدة للغاية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more