Son bir şey: Bu konu hakkında yıllarca çok üzerime gelindi ancak bunun buradaki seyirciler için bilhassa önemli olduğunu düşünüyorum. | TED | شيء واحد نهائي -- لقد كنت مضطربا للغاية حول هذا لسنوات ، لكنني أعتقد أنه من المهم بشكل خاص لهذا الجمهور. |
İnsanlar sorgulamaya başladılar, Bu konu hakkında bir şeyler yaptılar. | TED | لأن الناس قبلوا التحديوقاموا بشيء حيال ذلك الأمر. |
Bu konu hakkında soru sorma. Burada kimse bu konuyu konuşmak istemez. | Open Subtitles | لا تسألين عن هذا لا أحد هنا يريد أن يتحدث عن هذا |
Hayır, üzgünüm, çocuklar. Bu konu hakkında bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | لا، آسفة يا رفاق لا أعلم أي شيء حيال هذا |
Şu ya da Bu konu hakkında Henry'yle konuşmak isterlerdi. | Open Subtitles | لطالما أرادوا التحدث مع هنري بشأن هذا وذاك |
Başbakanla Bu konu hakkında biraz önce yaptığımız... oldukça önemli ve açıklayıcı bir toplantıdan geliyoruz. | Open Subtitles | اننا قادمين للتو من جلسه قصيره جدآ و قاسيه مع رئيس الوزراء بخصوص هذا الشأن |
Pek çok insan Bu konu hakkında hiç konuşmamamız gerektiğini düşünüyor. | TED | لا يعتقد الكثير من الناس حقًا أنه يتوجبُ علينا الحديث حول هذا مطلقًا. |
Bu konu hakkında bilinen pek çok hikaye var. | TED | وهناك قصص شهيرة من كل الأنواع حول هذا الموضوع. |
Bu konu hakkında kimseyle konuşamıyorum. | Open Subtitles | لكني لا أستطيع التحدث مع أي شخص حول هذا الموضوع |
Hayır, belki de bir konuşma veya sohbeti bu şekilde başlatmak güzel değildir ve Bu konu hakkında belki de sorularınız vardır. | TED | لا، ليست الطريقة الأكثر جاذبية لفتح حديث أو بدء حوار، وربما هناك بعض الأسئلة التي تدور في ذهنكم حيال ذلك. |
Uzun süre önce öğrendim ve Bu konu hakkında hiçbir şey yapmadım. | Open Subtitles | أكتشفت ذلك منذ فترة ولم أفعل شيئاً حيال ذلك |
Haydi ama, gerçekten Bu konu hakkında konuşmamız gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | تعالي , أظن أنه يجب أن نتحدث عن هذا الأمر |
Bu konu hakkında çok yazı yazdım. Buna topraktan yaşama deniyor. | Open Subtitles | كتبت عن هذا الموضوع كثيرا تسمى طريقة العيش من غلة الأرض |
Ailenle birlikte göl evine gidiyorsun Bu konu hakkında daha fazla şikayet duymayacağım. | Open Subtitles | سوف تذهبين إلى بيت البحيرة مع عائلتك و لا أريد سماع المزيد من الشكاوي حيال هذا |
- Bu konu hakkında ne hissettiğimi biliyorsun - Evet. | Open Subtitles | لأنك تعرف شعوري حيال هذا - أجل، أعرف هذا - |
Bu konu hakkında endişelendiğimi söylemeliyim Niles. | Open Subtitles | نايلز أنا لا أمانع أن أقول لك أنني قلق قليلاً بشأن هذا الأمر |
Bugün bittiğinde, Oraya gelip seninle Bu konu hakkında konuşacaklardır ve sonra... | Open Subtitles | عندما ينتهي هذا اليوم سوف آتي و أتحدث معك بشأن هذا |
Bu konu hakkında benimle konuşan ilk kişi sen değilsin. | Open Subtitles | انني قلقة بشأنك انها ليست المرة الأولي التي يتكلم فيها معي أحد بخصوص هذا |
- Sanırım bu sadece kötü bir zamanlama. - Bu konu hakkında endişelenme. | Open Subtitles | مجرد توقيت سيىء باعتقادي لا تقلق بشأن ذلك |
- Susan,Bu konu hakkında bu kadar mükemmel olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | سوزان لا أستطيع أن أصدق كم أنك رائعة بهذا الخصوص |
Keşke Bay Darcy'ye Bu konu hakkında tek bir kelime bile etmeseydim. | Open Subtitles | اتمنى لو انني لم احدث السيد دارسي بهذا الشأن |
Ve Bu konu hakkında kimseyle konuşamıyorsun. | Open Subtitles | و أيضا أنت لا تستطيعين إخبار احد عن الأمر |
Bana Bu konu hakkında konuşmaya geldi ve bu birliktelik hakkındaki kuşkularıma rağmen rıza gösterdim. | Open Subtitles | لقد قدم للحديث معي بخصوص ذلك و بغض النظر عن شكوكي في التناسبهم |
Evet, Bu konu hakkında ilerde mutlaka konuşmalıyız. | Open Subtitles | نعم، نحن يَجِبُ أَنْ نَتكلّمَ أكثر بالتأكيد حول ذلك لاحقاً. |
Size adresimi vereyim. Sonra gelebilirsiniz, Bu konu hakkında daha fazla konuşuruz. | Open Subtitles | سوف أعطيك عنواني, وبإمكانك أن تأتي لاحقاً لنتحدث عن الموضوع أكثر |