bu kuralları çocuklara empoze edersek, herkes sırasını elinden alacaktır. | Open Subtitles | لو طبقنا هذه القواعد على الأطفال فلن يجدوا لهم دوراً. |
Ve bu ben büyürken hissettiğim aynı şeydi, ve bütün bu manevi değerler içindeki bu kuralları babamdan duyardım, ki kendisi Baptiz bir vaizdi. | TED | وكانت نفس الشئ في مرحلة نضوجي وكنت اسمع هذه القواعد عن السلوك الاخلاقي من ابي الذي كان وزير المعمدانية |
bu kuralları uygulayın ve uzun bir süre Doublemeat ailesinin mutlu bir üyesi olun! | Open Subtitles | اتبع هذه القواعد وستكون جزءاً سعيداً من عائلة اللحم المزذوج لمدة طويلة |
Biliyor musunuz, hep merak etmişimdir; bu kuralları kim koyuyor? | TED | أتعلم، لطالما تساءلت عمن يصنع هذه القوانين. |
Bu kurllar dahilinde çalışabiliriz; ama bu kuralları çiğneyemeyiz; şu anda sadece kuralların ne olduğunu öğreniyoruz. | TED | نستطيع ان نعمل في إطارها ولكن لا نستطيع كسرها . نحن مازلنا نتعلم هذه القوانين. |
Ya da belki biri bu kuralları değiştirmeye çalışıyordur. | Open Subtitles | أو لعلّ شخص ما يحاول تغيير تلك القوانين. |
O, davranışlarımızı yönlendirmemiz gereken kuralları belirlemek için idrakımızı kullanmamız gerektiğini söyledi. Sonrasında bu kuralları takip etmek bizim görevimiz. | TED | إذ قال انه ينبغي علينا أن نستخدم منطقنا لمعرفة القوانين التي سنبني عليها تصرفاتنا السلوكية. ومن ثم من واجبنا أن نتبع تلك القوانين. |
Kadınlar bu kuralları koyamaz, ama bizi tanımlayabilirler; fırsatlarımızı ve şanslarımızı tanımlayabilirler. | TED | و المرأة لم تضع تلك القواعد, و لكنها تحدد هويتنا و تحدد إمكانياتنا و فرصنا. |
bu kuralları yıkıyorsun ve yankıları şiddetli olacak. | Open Subtitles | وأنتِ تخترقين هذه القواعد والعواقف ستكون وخيمة |
Üç şişe biraya kadar da öyle. Tabii benim arada bu kuralları çiğnediğim de oluyor. | Open Subtitles | و حتى ثلاث زجاجات بيرة فهو مسموح أيضاً ، و رغم ذلك فأنا أكسر هذه القواعد بين الحين و الآخر |
Ya da sevimli bir köpek. bu kuralları yürürken uyduruyorum biliyor musun? | Open Subtitles | أو ربما كلبة فاتنة إني أضع هذه القواعد أثناء المضي قدما |
Ama, bana, bu kuralları çiğnemeyeceğine dair söz vermeni istiyorum yoksa seni kovmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | ولكن احتاج منك وعد أنك لن تكسر أي من هذه القواعد او سوف اطردك |
İnsanların bütün bu kuralları ve gelenekleri çok kafa karıştırıcı. | Open Subtitles | انها مجرد أن كل هذه القواعد الإنسان والعادات هي مربكة جدا. |
Ama tüm tasarımcılara yalvarıyorum; eğer en büyük kuralı, akıllılığı, ihlal ediyorlarsa, tüm bu kuralları yıksınlar. | TED | ولكنني أتوسل للمصممين هنا بخرق جميع هذه القوانين اذا خرقوا أكبر قاعدة على الاطلاق، وهي التفكير المنطقي. |
Jarl'ın bu kuralları her kabile tarafından uygulanmalı. | Open Subtitles | هذه القوانين من القائد سيعمل بها من قبل جميع القبائل |
Daha kötüsü, sisteme kanun olarak girdiklerinde, kadınlar kendi aşağılıklarına inanıyorlar ve hatta bu kuralları sorgulamak isteyenlerle savaşıyorlar. | TED | الأسوأ من هذا هو أن تدوّن كقوانين في النظام، وأن تكون النساء أنفسهن يؤمنّ بدونيتهن، بل وحتى يقاومن هؤلاء الذين يحاولون أن يشككوا في هذه القوانين. |
Kim koyuyor bu kuralları? | Open Subtitles | من صنع هذه القوانين التي تتحدث عنها ؟ |
Bugünkü çalışmamızda size bu kuralları öğretmek için bir münazara... raundunun üzerinden geçeceğiz. | Open Subtitles | تمرين اليوم يساعد على اداره جوله كامله من النقاش لتعليمك تلك القواعد |
bu kuralları koymalarının nedenleri var. | Open Subtitles | أعني هناك سبب جيد بوضع تلك القواعد |