| Bu Noel şeyinin kötü bir fikir olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عَرفتُ ان عيد الميلاد هذا العام شيء كَانَ فكرة سيئة. |
| Bu Noel şeyinin kötü bir fikir olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عَرفتُ ان عيد الميلاد هذا العام شيء كَانَ فكرة سيئة. |
| - Bu Noel yaramazlık yapmaya. | Open Subtitles | هذه من أجل كوننا أشقياء في هذا الكريسماس |
| Oğlumu Bu Noel'deki başarısı için tebrik etmek istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اعطي تصفيق الى الذي حمل هذا الكريسماس |
| Bu Noel'i asla unutmayacağım. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | سوف لن انسى هذا العيد ابداً شكرا لكم,شكرا لكم جميعا,شكرا |
| Bu Noel bağ kuruyoruz. Eskiden Yahudilerin cumartesileri yaptıkları gibi. | Open Subtitles | سنقوم بتمضية هذا العيد كيهود تقليديين في يوم سبت. |
| Bu Noel'i de her zamanki gibi geçirecektim. | Open Subtitles | كنت سأقضي ذلك الكريسماس بالطريقة التي اعتدتها |
| Bu Noel'de dördüncü çocuğunu bekliyor. | Open Subtitles | وتخمين ما؟ وقالت إنها تتوقع لها الرابع عيد الميلاد هذا العام. |
| Bunlar, Bu Noel'de kar dışında tüm isteklerini karşılayacak. | Open Subtitles | سأعطيه كلّ شيءٍ في عيد الميلاد هذا بإستثناء الثلج. |
| Bu Noel'de güneye gidiyorum. | Open Subtitles | انا ذاهب الجنوب جدا في عيد الميلاد هذا العام. |
| Bu Noel Arifesi'nde olabileceğim yerlerin listesindeki en alt sıradaydı burası. | Open Subtitles | من بين كل الأماكن التي اعتقدت أنني سأمضي فيها ليلة عيد الميلاد هذا كان منخفضاً في اللائحة |
| Bu Noel'de dördüncü çocuğunu bekliyor. | Open Subtitles | وقالت إنها تتوقع لها الرابع عيد الميلاد هذا العام. نعم! |
| - Bu Noel 11 yıl olacak. | Open Subtitles | منذ أحد عشر سنة من عيد الميلاد هذا |
| Çocuklar, Bu Noel'i her zaman hatırlayacaklar. | Open Subtitles | الأطفال لن ينسوا أبداّ_BAR_ هذا الكريسماس |
| "Sevgili Noel Baba çok güzel bir yıl geçirmediğimi biliyorum, bunun için özür dilerim ama bana ve aileme Bu Noel'de yardım edeceğini umuyorum. | Open Subtitles | "عزيزي (سانتا)، "أعلم أنّي لم أكن جيداً هذا العام وأنا آسف حيال ذلك، "لكني كنت أمل بوسعك أن تساعدني وتساعد عائلتي في هذا الكريسماس". |
| Bu Noel'de gerçekten bir şey öğrendik, Jacob. | Open Subtitles | انظر ، أعتقد أننا قمنا بتعلم شيئ ما في هذا العيد جايكوب |
| Bu odalarda Alais, Bu Noel zamanında, istemediğim kadar çok düşmanım var. | Open Subtitles | فى هذة الغرف يا "أليس" , هذا العيد لدى ما يكفى من الأعداء |
| Nasıl yani en başından ta Bu Noel'e kadar mı? | Open Subtitles | ... كيف ... من حيث بدأنا ... وصل بنا الحال إلى هذا العيد ؟ |
| Ama Bu Noel daha karanlık, çok daha az neşeliydi. | Open Subtitles | ولكن ذلك الكريسماس كان أشد ظلمة وأقل بهجة |
| Bu Noel'de Axl'a yeni bir şanzıman vermek yerine iptal davası verdik. | Open Subtitles | إذًا، في ذلك الكريسماس بدلًا من أن نصلح سيارة أكسل كهدية أهديناه ابطال زواج |