"bu odanın" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذه الغرفه
        
    • هذه الغرفة
        
    • لهذه الغرفة
        
    • تلك الغرفة
        
    • بهذه الغرفة
        
    • هذه الحجرة
        
    • هذة الغرفة
        
    Bu odanın dısında hiç kimseye güvenemezsiniz. Open Subtitles لا تستطعن الوثوق بأي شخص ، بأي شخص خارج هذه الغرفه
    Bu odanın içeriği, Kralın Şehri'ni yerle bir edebilir. Open Subtitles محتويات هذه الغرفه كافيه لتدمير البلاط الملكي
    Konuşulacaklar Bu odanın dışına çıkmayacak o halde, tamam mı? Open Subtitles ما سأقوله لا يخرج من هذه الغرفة ، حسناً ؟
    Bize sadece Bu odanın şipşak fotoğrafını çekiyormuşuz gibi geliyor, ama aslında, gördüğümüz her şeyi oluşturuyoruz. TED ويبدو إننا سنأخذ صورة لهذه الغرفة كما هي لكن في الواقع بأننا ننشئ كل ما نراه
    Bu odanın altındaki destekler eğilmiş olmalı. Open Subtitles الاساسات اسفل تلك الغرفة يبدو انها تنثني.
    Evet, Bu odanın işi bitti. Çalışma odasına geçebiliriz. Open Subtitles أظننا انتهينا بهذه الغرفة وقت الانتقال للمكتب
    Bu odanın içinde, sandalyenin altında bir miktar Karanlık Enerji olabilir. Open Subtitles قد يكون هناك طاقة مظلمة في هذه الحجرة أسفل هذا الكرسي
    Bak, eşyalarını bulacağım. Bu odanın altını üstüne getirmem gerekse bile söz veriyorum bulacağım. Open Subtitles إسمع , سأجدهم , أعدك بأننى سأجدهم حتى لو أضطررت إلى تقطيع هذة الغرفة إلى أجزاء
    Açıkçası, bunu Bu odanın dışında söylemezdim ama dürüst olmamı istediniz. Open Subtitles بالطبع , لن اقول هذا الكلام خارج هذه الغرفه لكن , حسنا انتم تريدون منى ان اكون صريحه
    Hayır, Keegan, Bu odanın dışında yaptıkların seni ilgilendirir. Open Subtitles لا, كيغان ما تفعله خارج هذه الغرفه هو شأنك أنت
    Söyleyeceğim şeyler Bu odanın dışına çıkmayacak. Open Subtitles ما أنا بصدد قوله لن يتم التحدث عنه خارج هذه الغرفه مجدداً أبداً
    Tam da Bu odanın ne kadar hoş olduğundan bahsediyorduk. Open Subtitles كنا نتحدث عن مدى سحر هذه الغرفه.
    - Bu odanın güvenli olduğunu sanıyordum. Open Subtitles -ظننت أنه هذه الغرفه خاليه من الكاميرات والمايكروفونات.
    Bu odanın içindeki terör havası yüzünden, bu haberin üstüne gideceğiz. Open Subtitles سنواصل مع تلك القصة بسبب هذه الرهبة التي في هذه الغرفة
    Bir daha Bu odanın kapısına yanaşırsan külahları değişiriz seninle. Open Subtitles إذا اقتربت من هذه الغرفة مرة أخرى سأتعارك معك، تمام؟
    Ve Bu odanın dışındaki kimse kocam bile bunu bilmiyor. Open Subtitles ولا أحد خارج هذه الغرفة ولا حتى زوجي، يعلم بذلك
    Bu odanın, altı aylık güvenlik kasetlerini istiyorum. Open Subtitles أريد شريط الأمن لهذه الغرفة للأشهر الستة الماضية
    Teğmen Bu odanın kapanmasını istiyorum. Open Subtitles أريد لهذه الغرفة أن يتم غلقها تماماً
    Artık Bu odanın bir suç mahalli olduğunu ve arama iznine gerek olmadığı anlamına gelir. Open Subtitles حسناً ، هذا يعني أنّه قد أضحت تلك الغرفة بأسرها مسرحُ جريمةٍ مما يعني أننا لسنا بحاجة إلى مذكرة تفتيشٍ
    Belki, ancak inanıyorum ki katilimiz Bu odanın içinde. Open Subtitles ربما, لكني اعتقد ان القاتل يقف في تلك الغرفة
    Bu odanın olduğu şeye Ryan'a yardım etmesi durumuna geri dönebilir miyiz? Open Subtitles أيمكننا العودة لما هو جيد بهذه الغرفة مساعدة راين؟
    Yani Bu odanın içinde birisi hafızalarımızı temizlerken... ..muhtemelen bu çocuğu da öldürdü. Open Subtitles {\fnAdobe Arabic}إذن فإنّ أحد الحاضرين بهذه الغرفة محى ذكرياتنا وربّما قتل ذاك الصبيّ.
    Bu odanın şifresi sadece bizde var. Open Subtitles إننا الوحيدون العارفون رمز مرور هذه الحجرة.
    Bak, eşyalarını bulacağım. Bu odanın altını üstüne getirmem gerekse bile söz veriyorum bulacağım. Open Subtitles إسمع , سأجدهم , أعدك بأننى سأجدهم حتى لو أضطررت إلى تقطيع هذة الغرفة إلى أجزاء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more