"bu salonda" - Translation from Turkish to Arabic

    • في هذه الغرفة
        
    • في قاعة المحكمة
        
    • قاعة المحكمة هذه
        
    • فى هذه الحجرة
        
    • في هذه القاعة
        
    Bu şunu söylüyor, bu salonda olmayan kişiler ortalama bin dolara ulaşmak için bin dolardan daha fazla harcıyorlar. TED إذن ذلك يخبرنا أن هؤلاء الأشخاص غير الموجودين في هذه الغرفة ينفقون أكثر من ألف لكي يصبح المتوسط ألفا.
    Bu rengarenk toplar da şu anda bu salonda, aramızda yüzen mikroplar. TED وهذه الدوائر الملونة هي الميكروبات والتي تسبح في الهواء من حولنا .. في هذه الغرفة الآن .. حولنا جميعاً
    Şimdi, bu salonda bulunan bazılarınızın bunu riskli bir öneri olarak TED والآن، أعرف أن بعضكم في هذه الغرفة يرون هذا الإقتراح محفوفا بالمخاطر.
    Paranı alıp kaçan kişi bugün bu salonda mı? Open Subtitles واخذ المال وهرب هل هو في قاعة المحكمة اليوم؟
    Şu anda bile halen bu salonda oturup bu kimliği göremeyenler var. Open Subtitles والآن هناك ناس مازالو في قاعة المحكمة هذه لا يستطيعوا رؤية تلك الشارة
    bu salonda asil kehanet sanatı hakkında deneyim kazanacaksınız. Open Subtitles فى هذه الحجرة ستكتشفوا... فنالعرافةالنبيل...
    Bu fikri daha önce yazmıştım, ve biliyorum ki bu salonda bu ansiklopedi için geçmişte önemli çabalar sarfetmiş insanlar var. TED لقد كتبت عن هذه الفكرة في السابق، واعرف أن هناك أشخاص في هذه القاعة الذين بذلوا جهوداً مقدرة فيها في السابق.
    Bu araba parça parça getirildi ve bu salonda montajı yapıldı. Open Subtitles هذه السيارة أستُلِمت كلّ قطعة على حدة وتم تجميعها في هذه الغرفة
    Ancak, o kötü yüreğin şu anda, bu salonda olduğunu söyleyebilirim size. Open Subtitles أن ذلك القلب المظلم هو بيننا الآن ، في هذه الغرفة هي لم تهاجم والدها مرة واحدة
    Ve bugün burada, bu salonda iseniz, çoğumuz temel sivil haklara sahip olduğumuz bir dünyada büyüdük. Ve inanılmaz bir şekilde, bazı kadınların hala aynı haklara sahip olmadıgı bir dünyada yaşıyoruz. TED و ان كنتم ممن في هذه الغرفة اليوم، فقد نشأ معظمنا في عالم نتمتع فيه بأساسيات الحقوق المدنية. وبشكل مثير للدهشة، اننا مازلنا نعيش في عالم حيث بعض النساء لا تمتلكها.
    Eğer bu salonda ya da insanın uçamayacağı kadar küçük bir yerde uçmak isteseydik, bunu yapabilmek için yeterince küçük ve manevra kabiliyetine sahip bir uçağa ihtiyaç duyardık TED وهكذا، فإن أردنا الطيران في هذه الغرفة أو في أماكن لا يمكن للبشر الذهاب اليها، فسنحتاج لطائرة صغيرة وقابلة للمناورة نتمكن من خلالها تحقيق ذلك.
    Çokları “Tutmaz bu.” dediler, fakat tuttu, sadece 20 yıl sonra onu bir mikroçipe dönüştürdük ki bugün bu salonda binlercesi var. TED قال الكثير بأنه لن ينتشر، لكن حصل عكس ذلك، وبعد 20 سنة حولنا الكمبيوتر إلى شريحة صغيرة بحيث سيكون هناك الألآف منها في هذه الغرفة اليوم.
    bu salonda toplanmış olan sizler- Open Subtitles الاشخاص المتواجدون في هذه الغرفة
    bu salonda karışıklık çıkmasına müsaade etmeyeceğim. Open Subtitles لن أتساهل بفوضى أخرى في قاعة المحكمة
    Sang Min, bu salonda James Lam cinayetiyle ilgili gerçeği bilen tek kişi sensin. Open Subtitles ،(سانغ مين) انت الوحيد في قاعة المحكمة هذه ...الذي يعرف الحقيقة
    bu salonda 'görme' yeteneğiniz var mı, keşfedeceksiniz. Open Subtitles فى هذه الحجرة ستتعلمون أكتشاف...
    bu salonda değil. Open Subtitles انها ليست فى هذه الحجرة
    Benim bu salonda hissettiğim türden güç. TED تلك هي القوة التي أشعر بها في هذه القاعة.
    Ama yine de bu salonda hepimizin birlikte deneyimlediğimiz başka bir şey daha var. TED ولكن هنالك شيئ أخر نشهده الان في هذه القاعة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more