"bu sebeple" - Translation from Turkish to Arabic

    • لذا
        
    • لذلك
        
    • ولهذا السبب
        
    • لهذا
        
    • وهذا هو السبب
        
    • يمكن تحليلها
        
    Sonunda, bir diğer birey, arkasını dönerek oturdu ve sonra katılımını iptal etti, bu sebeple tanınmasın diye görüntüyü mozaiklemem gerekti . TED وأخيراً، شخص آخر جلس للتصوير من الظهر ثم بعد ذلك ألغى مشاركته، لذا فقد أضطررت لتمويه صورته كي لا يتم التعرف عليه.
    bu sebeple, kendimize şu soruyu sormalıyız: Neden kadınların sağlığını şansa bırakalım? TED لذا يجب علينا أن نسأل أنفسنا: لماذا نترك صحة النساء لمحض صدفة؟
    Biriyle güçlü bir bağ kurmanın seni savunmasız kılacağını biliyorsun bu sebeple böyle bir bağ kurmamaya dikkat ediyorsun. Open Subtitles . انت تُدرك بأن الرواط الشديدة قد تجعلك عُرضة . لذا انت حريص , لألا تحصل علي اي منها
    Ve bu sebeple her yerinde kitaplar olan bir evde büyüdüm. TED ونتيجة لذلك لقد ترعرعت مع كتب في كل مكان حول المنزل
    bu sebeple de bilimsel buluşlar için belirli bir zaman belirtmekten hiç hoşlanmıyorum ama yapılan yatırımlar artık karşılığını veriyor. TED لذلك لا أريد أن أضع حدا زمنيا لتطورات العلم, و لكن ما تك إستثماره في تلك الفترة يعطي الآن أرباحا.
    Her ikisi de fazlasıyla esnek, bu sebeple ikisi de üst sıralardalar. TED وكلا هذه هي مرنة للغاية ، ولهذا السبب تجدها في نطاقات عالية جدا.
    bu sebeple, kendini suçlar... Sessiz bir suçlamadır bu ki bunun çözümlenmesini daha da güçtür sessiz bir kendini suçlama. TED لهذا السبب, عليه أن يلقي اللوم على نفسه. انها ملامة صامتة, والتي من الصعب جداً أن تُحل, ملامة النفس الصامتة.
    bu sebeple geçen yaz, Güney İngiltere'de bir düğüne katıldım. TED لذا في الصيف الماضي حضرت عرس في جنوب إنجلترا
    bu sebeple size iki soru soracağım, eğer katılıyorsanız ellerinizi kaldırmanızı istiyorum. TED لذا سأطرح عليكم سؤالين، وتقومون برفع أيديكم إن كنتم موافقين،
    33 yıldır devlet okullarında öğretmenlik yapıyorum, bu sebeple biliyorum ki bildiklerini paylaşmadan önce bilmediğini itiraf etmelisin. TED أنا أدرّس في المدارس الحكومية منذ 33 عام. لذا أعلم أنّ عليك أن تُقرّ بما لا تعلم قبل أن تشارك ما تعلم.
    Emin değilim. bu sebeple kafamda bir soru işareti var, bir Super Mario soru işareti. TED لذا وضعت علامة استفهام، علامة استفهام كسوبر ماريو
    bu sebeple, bu bölümün pazar yeri olarak adlandırılması... ...oldukça uygun. TED لذا ، فإنه من المناسب تماما أن يسمى هذا الباب المنطقة السوق.
    Veya bağışıklık yetmezliği yüzünden evine mikrop getirme korkusuyla kızını riske atmak istemeyen ve bu sebeple evden ayrılamayıp okula gidemeyen Ryan gibi. TED أو راين، الذي لا يستطيع الذهاب الى الجامعة، بسبب نقص مناعة ابنته لا يجازفون بجلب جراثيم الى منزلهم، لذا لا يستطيع مفارقة المنزل.
    bu sebeple bir insanı değiştirebileceğin inancını bir kenara atmalısın. Open Subtitles لذلك أنت بحاجة لأن ترمي معتقدَ .أنّك تستطيعينَ تغيير شخص
    bu sebeple bir köy bilim projesi tasarımını ve girişimini gerçekleştirdi. TED لذلك استقالت وذهبت لتبدأ برنامج العلوم في القرى.
    bu sebeple Apple şunu dedi: "Bu konum verileri sizin hakkınızda değil bulunduğunuz bölgedeki kablosuz ağlar hakkındaki konum verileriydi." TED لذلك أبل ردت بقولها هذه لم تكن معلومات موقعية عنك كانت معلومات موقعية عن الشبكات اللاسلكية في المكان الذي كنت فيه
    bu sebeple karşı karşıya olduğumuz bu sorunların bazılarını çözmek için yenilikçi yollar bulmak zorundayız. TED لذلك يجب ان نجد طرق مبتكرة لحل بعض هذه المشاكل التي نواجهها
    bu sebeple, bahsettiğimiz bu "Güç" kavramı fikrine sıkı sıkı tutunarak, onu demokratik bir hale getirmemiz çok önemlidir. TED لذلك فمن الضروري بالنسبة لنا الآن أن نأخذ فكرة القوة هذه ونقوم بدمقرطتها.
    Böylece dört milyon dolar tasarruf etmeyi başardık ve bu sebeple orman bugün yapım hâlinde. TED ومن خلال القيام بذلك، استطعنا أن نوفِّر أربعة ملايين دولار، ولهذا السبب فإنّ الغابة اليوم قيد الإنشاء.
    bu sebeple en büyük tasarımcılar neredeyse hep en büyük hayalciler, asiler ve başkaldırıcılardır. TED ولهذا السبب فإن المصممين العظماء هم عادةَ تقريباَ أكبر الحالمين والمتمردين والمارقين.
    bu sebeple onu banyoya getirdim çünkü orası güvenli, değil mi anneciğim? Open Subtitles لهذا أحضرتها إلى حوض الاستحمام لأنّه مكانًا آمن، أليس كذلك يا أُمّي؟
    Aslında oyunu evden atmanı bu sebeple istemiştim. Open Subtitles وهذا هو السبب الرئيسي في الحقيقة بأني أريد أن أتخلص منها في الشقة
    bu sebeple olaylar, mantıksal değil, psikolojiktir. Open Subtitles قضايا يمكن تحليلها نفسياً و ليس منطقياً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more