Bu yüzden eğer yapamazsan seni kovar ve senin yerine yapacak birini bulurum. | Open Subtitles | لذا إن كنتِ لا تستطعين فعله سأطردك ثم أعين شخص أخر يفعله |
Beni hapse yollayacaklar. Bu yüzden eğer sen bir şey söylersen... | Open Subtitles | اسمع, سوف يسجننوني, لذا إن كان بإمكانك قول شيء، |
Sonuçta şunu gördük: Akbabalar çok farklı ülkelere gidiyor. Bu yüzden, eğer bir probleme yerel gözlüklerle bakarsanız, pek de iyi sonuçlar elde etmezsiniz. | TED | نرى أنها تسافر لدول عديدة، لذا إذا حاولت النظر إلى الأمر على أنه شأن محلي، فهذا لن يساعدك كثيرا. |
Bu yüzden eğer biri soracak olursa, gösterişsiz bir lezbiyensin. | Open Subtitles | على الأرجح لا, لذا اذا سألك احدهم فأنت سحاقية بشعة |
Bu yüzden eğer beynimin hangi kısmının sinesteziyi sinestezi ettiğini bulursam... | Open Subtitles | لذا.. لو أمكنني إيجاد الجزء المسؤول بدماغي عن جعل المرء محاثًّا، |
Bu yüzden eğer şirketler gerçekten hesap verebilirlik istiyorsa zaten verildiğini farz etmeliler. | TED | لذلك إذا كانت الشركات حقًا تريد المساءلة، عليهم الافتراض أنه أمر مسلم به. |
Bu yüzden, eğer altın bir yüzüğünüz varsa kıymetini bildiğinden emin olun. | Open Subtitles | لذا .. إن كان لديك خاتم من ذهب تأكد من أنك تفيه حقه من التقدير |
Bu yüzden, eğer menüyü canlandırmak için yapabileceğim herhangi bir şey varsa, bana bildirin. | Open Subtitles | لذا إن كان بوسعي القيام بشيء للمساعدة في تطوير قائمة الطعام اعلمني رجاءً |
Bu yüzden eğer dört kişilik bir grubunuz varsa ve en iyi arkadaşlarınızı... tek tek öldürmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | لذا إن كنتم مجموعة من الرفاق الذينتصالحوامؤخراً.. يجب أن تقتلوا بعضكم يجب أن تتقاتلوا حتى الموت |
Bu yüzden eğer kızdıysa, muhtemelen biraz zaman alacaktır. | Open Subtitles | لذا إن كانت بهذا الغضب فإن الأمر على الأرجح سيأخذ بعض الوقت |
Bu yüzden eğer mutluluğun gerçek görünüşünü ortaya çıkarmak istiyorsanız bu ifade için bakmanız gerekecek. | TED | لذا إذا كنت ترغب في أن تظهر نظرة سعادة حقيقية فسوف تبحث عن هذا التعبير. |
Bu yüzden, eğer yozlaşmanın kökünü kazıyacaksak daha köklenmeden işe başlamalıyız. | TED | لذا إذا كنا سنقوم باستئصال الفساد، يجب أن نبدأ قبل أن يترسخ. |
Uşaklarımız, silahlarını kuşandılar bu yüzden, eğer yaşamak istiyorsa, onunla evlenmek ve ve hiç sorun çıkarmamak zorunda. | Open Subtitles | خدمنا مسلحون لذا إذا أراد أن يعيش ليتزوجها و لا يرتكب أية حماقات |
Bu yüzden eğer bir tek lanet olası içki içmek istersem bir lanet olası içki içeceğim demektir. | Open Subtitles | لذا اذا اردت ان احصل على الشراب الملعون سأحصل على الشراب الملعون |
Bu yüzden, eğer asiagolu yapıyorlarsa tam o anda müsait olmam gerekiyor. | Open Subtitles | لذا اذا حضروا هذه الجبنه يجب ان اكون متاح لها |
Bu yüzden eğer sen yönetim kısmında yardım edersen ben bu işin de ucundan tutabilir ve aynı zamanda ağın çalışırlığından da sorumlu olurum ve bu beni mutlu eder. | Open Subtitles | لذا اذا كنتي تريدين ان تساعديني بالجانب الأداري اذن يمكنني المحاولة في ذلك ويمكنني ان ابقي يدي في داخل الشبكة وسأكون سعيدة |
Bu yüzden, eğer kendinize ait bir yeriniz yoksa, Bir tane bulmanızı tavsiye ederim ve onun üzerine gidin. | TED | لذا لو لم يكن لديك فسحتك الخاصة٬ فأنا أنصحكم بإيجادها والإنتقال إليها. |
Bu yüzden, eğer masana, önemli olduğunu düşündüğün bir şey gelirse doğruca bana bildirmeni istiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | لذا لو مر بك أي شيء تعتقد أنه مهم اريدك أن تأتي به إلي مباشرةً، مفهوم؟ |
Bu yüzden eğer gerçekten bitti diyorsan ve umudun yoksa bitir o halde. Çünkü bu yaptığının bir faydası yok. | Open Subtitles | لذا لو انتهيت فعلًا وانعدم أملك، فلتنتهِ، لأن سلوكك لا يفيد. |
Bu yüzden eğer Arktik'in gerçek sebebini bulmak istiyorsanız, buraya Svalbard'a bakın. | TED | لذلك إذا أردت أن تجد نقطة ساخنة في القطب الشمالي، فقط انظر إلى سفالبارد. |
Beni öldürmeye çalışanlar hariç Bu yüzden eğer o adamı bir daha görürsem, kesinlikle onu öldürürüm. | Open Subtitles | باستثناء ذلك الرجل الذي حاول قتلي لذلك إذا رأيته مرة أخرى فأنا سأقوم بالتأكيد بقتله |
Bu yüzden eğer hiç kızılderililerin yaptığı para edebilecek birşey bulursanız hemen bana getirin. | Open Subtitles | لذلك إذا وجدتم أية تحف أمريكية أو أي شيء قد يكون ثمينا فلا تنسوا أن تأتوني به |