| Mason Dixon Line'un bu yakasındaki en güzel cevizli pastayı biz yapıyoruz. | Open Subtitles | نحن نصنع افضل فطيرة جوز في هذا الجانب من طريق ماسون ديكسون. |
| Hayır. Ve ben de muhtemelen Daire Denizinin bu yakasındaki en kötü büyücüyüm. | Open Subtitles | لا، وأنا على الأرجح أسوأ ساحر في هذا الجانب من بحر الدائرة |
| Mason Dixon'un bu yakasındaki en güzel cevizli pastayı biz yapıyoruz. | Open Subtitles | لدينا افضل فطيره في هذا الجانب من ماسون ديكسون |
| Aslında, şehrin bu yakasındaki binaların çoğunda... gizli çıkış kapıları bulunur. Yasadışı mallarını... | Open Subtitles | معظم الطوابق السفلية في هذا الجانب من المدينة ترتبط من خلال المداخل لتستخدم كطرق للهروب |
| Atlantic City'nin bu yakasındaki tüm bahisler ondan sorulur. | Open Subtitles | ركض كل رهان هذا الجانب من المدينة الأطلسي |
| - Şehrin bu yakasındaki en iyi kahve. - Tamam o zaman. | Open Subtitles | هذا هو أفضل القهوة هذا الجانب من المدينة حسنا |
| Mobile Koyu'nun bu yakasındaki sert çocukların mekanı. | Open Subtitles | افضل مكان لبيع الاطعمه والمشروبات في هذا الجانب |
| Babam nehrin bu yakasındaki en iyi marangozdu. | Open Subtitles | والدي كان أفضل نجار في هذا الجانب من النهر |
| Atını nehrin bu yakasındaki ilk sırta sür. | Open Subtitles | تعال إلى الجسر الأول في هذا الجانب من النهر |
| Şansınıza Missouri'nin bu yakasındaki en iyi finans kuruluşu burada. | Open Subtitles | حسناً، هنا في بلدة "ديرت"، يصدفُ أنّه لدينا أفضل مؤسّسة ماليّة في هذا الجانب من "ميسوري". |
| Şansınıza Missouri'nin bu yakasındaki en iyi finans kuruluşu burada. | Open Subtitles | حسنٌ , في بلدة "ديرت" يتصادف أنه لدينا "أفضل المؤسسات المالية في هذا الجانب من "ميسوري |