Peki, Debra'nın yaptığı Bu yiyecekler ne olacak? Kimse dokunmadı bile. | Open Subtitles | ولكن ماذا عن كل هذا الطعام الذي صنعته ديبرا ولم يلمسه أحد؟ |
Bu yiyecekler bizi güçlendirsin ve yorgun uzuvlarımıza enerji versin. | Open Subtitles | فلتجعل هذا الطعام يعيد لنا قوتنا ويمنح طاقة جديدة للأجساد المتعبة |
Bu konuyu konuşmuştuk. Bu yiyecekler, Wampanoag Kızılderilileri'yle yapılacak ziyafet için. | Open Subtitles | لقد تحدثنا بشأن هذا , هذا الطعام سيكون للحفل الذى نقيمة للوافدون الهنود |
Kış inindeki altı aylık açlıktan sonra tüm Bu yiyecekler gençler için aşırı cezbedici. | Open Subtitles | بعد ستّة اشهرِ مِن المجاعة في الوكر الشتائي كُلّ هذا الغذاء مغري جداً للصغار. |
Tabii ki Bu yiyecekler bir yerlere gitmek zorunda bunun için mavi lazımlığı kullan. | Open Subtitles | بالطبع كل هذا الغذاء سيكون بمكان ما |
Bu yiyecekler bizi güçlendirsin ve yorgun uzuvlarımıza enerji versin. | Open Subtitles | فلتجعل هذا الطعام يعيد لنا قوتنا ويمنح طاقة جديدة للأجساد المتعبة |
Bu yiyecekler duşta seninle mi beraberdi? | Open Subtitles | هذا الطعام كان معك عند الاستحمام؟ |
Ve belirtmek isterim, bütün Bu yiyecekler sadece Michaela için. | Open Subtitles | و للتوضيح . كل هذا الطعام من أجل (ميكيلا) فقط |
Biliyorsun, tüm Bu yiyecekler, pahalı olanlarından. | Open Subtitles | أنت تعلمَ ، أنه الأمر ... حول كل هذا الطعام ، يا أخي . أنها ... أنها أصبحت غاليه |
Evet, ama Bu yiyecekler senin değil ki veresin. | Open Subtitles | نعم, لكن هذا الطعام ليس لك |
Bütün Bu yiyecekler kendiliğinden bitecek değil! | Open Subtitles | ..هذا الطعام لذيذ جدا |
Bu yiyecekler için insan sattık. | Open Subtitles | بعنا أشخاص لأجل هذا الطعام. |
Bütün Bu yiyecekler ne olacak? | Open Subtitles | ما أمر كل هذا الطعام ؟ |
Bu yiyecekler bozulmuş. | Open Subtitles | هذا الطعام ملوث |
Bu yiyecekler güvenlidir. Endişe etmeyin. | Open Subtitles | اطمئني، هذا الغذاء آمن لتناوله |
Bu yiyecekler Muhammet Ferah Aidid'in malı! | Open Subtitles | هذا الغذاء ملك (لـ (محمد فرح عديد |