Çarşambadan beri sadece bir tavuk budu yiyip, biraz çorba içtim. | Open Subtitles | أكلت ساق دجاجه فقط .و بعض المرق الصافي منذ الأربعاء |
Günün spesiyali, ardıç sirkesinde marine edilmiş domuz budu | Open Subtitles | طبق اليوم ساق خنزير منقوعة في خل توت شجرة العرعر |
Nina'ya bizim için kuzu budu bile yaptırdım. | Open Subtitles | لقد كان حتى نينا تجعلنا كل ساق لطيفة من لحم الضأن. |
Kuzu budu çalınmamışsa böyle bir şey söyler. Tamam. | Open Subtitles | إن لم يكن فخذ الحمل الذي تمت سرقته إذن فالأمر مشابه لهذا |
Sana fazladan hindi budu vermiştim canım. | Open Subtitles | لقد جلبت لك فخذ ديك رومي إضافي يا عزيزتي |
Ben kuzu budu alamazken sen alabiliyorsun. | Open Subtitles | لا أستطيع الحصول على فخد الخروف، لكنك تستطيعين؟ |
Hayır, ayrıca portakal kabuğu ve annemin hindi budu yerken çekilmiş resmi. | Open Subtitles | -لا كما أنني حصلت على قشور البرتقال و صورة لـ أمي تأكل ساق ديك رومي |
Piliç budu, yala yavruyu. Kes biç. | Open Subtitles | أحب ساق الدجاج، لنقطع لمكعبات. |
Peki şu kuzu budu? | Open Subtitles | ماذا عن ساق الحمل؟ |
Bu tavuk budu çok iyi durumda! | Open Subtitles | إنها ساق دجاجة مثالية |
Hindi budu ister misin? | Open Subtitles | هل تريد ساق رومي كبير؟ |
- Al, tavuk budu da ye. | Open Subtitles | خذي ساق دجاجه |
Onu biriyle tanıştırmam gerek. Bununla ilgili bir sorunun varsa yediğin budu geri verebilirsin. | Open Subtitles | أريد أن أقدّمه لشخص ما، إن كان لديك مشكل مع هذا أعيدي إليّ قطعة فخذ الدجاج خاصّتي |
-Kuzu budu önemli değildir, herhâlde? | Open Subtitles | أمر فخذ الحمل ليس مهماً، أليس كذلك؟ |
Babamın önünde her zaman ya sığır parçası ya da kuzu kolu ya da budu olurdu Yemek yerken hiç konuşulmazdı. | Open Subtitles | " ودائماً ما كان يوجد شرائح لحم البقر " " أو كتف أو فخذ من لحم الضان أمام والدي " " لم يكن هناك أي حديث أثناء تناول الطعام " |
Tavuk budu lazım bize. Kimde tavuk budu var? | Open Subtitles | نحتاج إلى فخذ دجاج من لديه ؟ |
Yani demek istediğim bir elinde hindi budu diğer eli donunun içinde. | Open Subtitles | أنا أقصد، لو أنه لديكي فخد ديك رومي بيد وإيدك الأخرى في بنطالك |