"bulamıyorsun" - Translation from Turkish to Arabic

    • تجدين
        
    • لا يمكنك إيجاد
        
    • لا تستطيع ايجاد
        
    • قادر على الحصول
        
    • يمكنك العثور على
        
    • لا يمكنكِ العثور
        
    • لا يمكن أن تجد
        
    Beni eleştirecek konu bulamıyorsun artık galiba. Open Subtitles أعتقد بأنك تجدين شيأ بالفعل لتنتقديني فيه
    Duyduğum kadarıyla, kutlama yapmak istiyorsun, ...fakat kutlama yapacak birini bulamıyorsun. Open Subtitles إذن ما أسمعه هو أنك تريدين الإحتفال لكنك لا تجدين من تحتفلين معه
    Belli ki çok öğrenci bulamıyorsun. Şu üç bücüre baksana. Open Subtitles لا يمكنك إيجاد تلاميذ أكثر أنظر إلى هؤلاء الفئران الثلاثة
    Artık sokaktan iyi mobilyalar bulamıyorsun. Open Subtitles لا يمكنك إيجاد اي أثاث جيد الآن في الشارع
    Bu günlerde iyi haydutları hiç bir yerde bulamıyorsun. Open Subtitles لا تستطيع ايجاد مقاتلين جيدين فى اى مكان الان
    Bak, şimdi seni düşündüm, gençken, savaştan dönüyorsun öldürmeye alışmış, iş bulamıyorsun, dışlanmışsın. Open Subtitles أنظر، أنا فقط كان عندي هذه الرؤية منك طفل، رجوع من الحرب ... تعوّدإلىالقتل لست قادر على الحصول على عمل، معزول
    Düzenin ne olduğunu mu bulamıyorsun? Open Subtitles ولكن لا يمكنك العثور على النمط؟ لا أستطيع تحديد نمط ؛
    Onu bulamıyorsun, değil mi? Open Subtitles لا يمكنكِ العثور عليه، أليس كذلك؟
    - Bildiğin yolu bile bulamıyorsun diye... Open Subtitles فقط لأنك لا يمكن أن تجد طريقك للخروج من كيس من الورق
    Hastan var ve para mı bulamıyorsun? Open Subtitles سئمتِ من أنك لا تجدين قرشاً؟
    Aramalarıma dönmeye vakit bulamıyorsun ama bu yoğun temponda zaman ayırıp hemen benim altımdaki Star City Kuleleri'ni alıyorsun. Open Subtitles أنك لا تجدين الوقت للردّ على مكالماتي، لكنك استطعت تعديل جدول أعمالك المزدحم لتشتري أبراج (ستار سيتي) قبلي.
    - Neyi bulamıyorsun? Open Subtitles تجدين ماذا . ؟
    Patronunu bulamıyorsun, o da 800 milyon doları bulamıyor. Open Subtitles لا يمكنك إيجاد رئيسك و هو لا يمكنه إيجاد الـ800 مليون دولار
    Ama neden Pentagon sisteminde dosyaları bulamıyorsun? Çünkü Pentagon'un değil. Open Subtitles -لكن لماذا لا يمكنك إيجاد الملفات في أنطمة وزارة الدفاع ؟
    - Anahtarları bulamıyorum! - Ne demek bulamıyorsun? Open Subtitles لا أجد المفاتيح - ما الذي تعنيه بأنك لا تستطيع ايجاد المفاتيح -
    Bak, şimdi seni düşündüm, gençken, savaştan dönüyorsun öldürmeye alışmış, iş bulamıyorsun, dışlanmışsın. Open Subtitles أنظر، أنا فقط كان عندي هذه الرؤية منك طفل، رجوع من الحرب ... تعوّدإلىالقتل لست قادر على الحصول على عمل، معزول
    Ama artık o dizilimi bulamıyorsun öyle değil mi? Open Subtitles لكن لا يمكنك العثور على تلك السلسلة بعد الآن، أليس كذلك؟
    Eric, o jipi bulabiliyorsun da benim Challenger'ımı mı bulamıyorsun? Open Subtitles يمكنك العثور على " جيب " ولا تجد سيارتي " تشالنجير " ؟
    Ne demek onu bulamıyorsun? Open Subtitles - ماذا تقصدين بأنه لا يمكنكِ العثور عليه؟
    Bu büyük gemin ve tayfan, ve donanımın var yine de kendi uçağını bulamıyorsun. Open Subtitles هل حصلت هذه السفينة الكبيرة والطاقم، كل هذا العتاد يتوهم... ... وأنت لا يمكن أن تجد حتى متن طائرة خاصة بك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more